Şanlıurfa'da birçok resmi kurumun katkı vererek yaptırdığı araştırmaya göre madde kullananların yüzde 63'ü maddeyi satın aldığını, yüzde 28'si ise arkadaşlarından ücretsiz bir şekilde temin ettiğini açıkladı. Madde bağımlığına başlama noktası ise merak ve özenti.
Son yıllarda tüm Türkiye'de olduğu gibi Urfa'da da madde kullanımına yönelik ciddi bir artışın olduğu yönünde haber kamuoyunda yer almaya başladı. Aralarında Şanlıurfa Halk Sağlığı, Harran Üniversitesi, Kalkınma Ajansı, Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün de bulunduğu kurumlar, madde kullanımına ilişkin başlama yaşı, bağımlıların maddeye nasıl başladıkları, nasıl temin ettikleri, madde bağımlılarının sosyo-ekonomik durumu hakkında kapsamlı bir araştırma yaptı. Gazete İpekyol olarak bu araştırmadaki paydaşlardan biri olan Şanlıurfa Halk Sağlığı İl Müdürü Mehmet Yaşar Şimşek'le araştırmanın detaylarını konuştuk.
Araştırma yapmaya nasıl gerek duyuldu?
İlimizde madde bağımlılığıyla ilgili sıkıntılar var, bunları görüyoruz. Bize başvuran hastalar oluyor. Geçen eylül-ekim aylarında çalıştay yapılmıştı. O çalıştayda madde bağımlılığıyla ilgili sorunlar konuşulmuştu. Urfa iline ait bir veri yok. Kim kullanıyor, nasıl kullanıyor, risk grubu kimlerden oluşuyor, gibi Urfa'da yapılmış bir çalışmanın olmaması. Bir eylem planı hazırlarken öncesinde profili görmeniz gerekiyor. Urfa'da neyle karşılaşacağınızı bilmediğiniz için bir önleme koruma programı düzenleyebilesiniz.
Daha önce böyle bir çalışma yapılmamıştı, değil mi?
Bu kadar detaylı, ayrıntılı bir çalışma yok. Diğer illerde yapılan bir çalışma var ama Urfa'da böyle ayrıntılı, büyük bir kitleyi içeri alan bir çalışma yoktu. Artı olarak Urfa çok genç bir nüfusa sahip. Urfa'nın yüzde 41, 5'i çocuk ve ergen nüfustan oluşuyor. Bu sorun daha çok ergen dönemde başladığı için böyle bir araştırma yapma gereği duyduk.
Hangi kurumlar yer aldı bu araştırmada?
Harran Üniversitesi, Milli Eğitim var, Karacadağ Kalkınma Ajansı, Denetimli Serbestlik Müdürlüğü var. Şanlıurfa Valiliği var. Bu sosyal bir problem olduğundan, zaten her kurumun yerine getirdiği görevler var. Milli Eğitimin çalışmaları var, genel sekreterliğimizin hasta üzerinde yaptığı çalışmaları var. Halk Sağlığı Müdürlüğünün bilgilendirme çalışmaları var. Fakat böyle anketsel bir çalışma yapılarak 'esas sorun nedir' diye 'daha verimli bir çalışma yapılabilir' diye çalışmanın asıl sebebi bu. Geneli ilgilendiren bir sorun. Bizim nüfusun yaklaşık yüzde 50'miz 15 yaşın altında. Dolayısıyla buna yönelik tedbirlerin alınması gerekiyor.
Araştırma ne kadar sürdü?
3 aylık süren bir çalışmaydı.
Kaç kişiyle görüştünüz?
7-12 sınıflar arası toplam 60 bin civarında çocuğumuz, tabi bunlar küsuratlı rakamlar, ben yuvarlak rakamları söylüyorum. 14 bin 250 civarında 15-40 yaş arası okulu bırakmış birey, 555 Denetimli Serbestlikten bırakılan kişilerle yapılan bir çalışma. 75 bin civarında bir nüfus.
Görüşme yaptığınız kişiler önceden tespit edilmiş miydi?
Bunlar gönüllü. Gönüllü, rızası alınmış kişilerdi. Bunların isimleri belirtilmeyecek. Bu 75 binin yüzde 44'ü görüşmeyi kabul etti. Bunlar öğrenci, okulu terk edenler ve Denetimli Serbestlikten gelen kişiler.
Lokal yerler mi seçildi?
Urfa merkez ve ilçeleri olmak üzere geneli seçildi.
Araştırmada madde bağımlılığının nasıl başladığına yönelik ne tür cevaplar aldınız?
Genel olarak oranlarımız var da, bizim özellikle belki de vurgulanması gereken yüzde 35-40 oranında 'merak', 'can sıkıntısı', 'özenti' demişler. Sigara içenler için de bu söz konusu. Madde içenler için de bu söz konusu. Bir şekilde bu çocuklarımız bilgilendirilirse, bilinçlendirilirse belki bunun önüne geçilebilir. Bu önemli bizim için. Senin merak ettiğin şey, seni kendine bağımlı yapacak, kendine köle yapacak. Yarın, öbür gün belki başka hastalıklara sebebiyet verecek. Bildiğiniz gibi madde bağımlıları belki ilk başta çok farklı başlayıp sonrasında AIDS gibi damardan bazı ilaçlar, bazı maddeler alınınca bulaşmasına kadar varabilecek sebeplere yol açıyor. Genç yaşta eğer bu eğitim verilirse bu hassasiyet sağlanırsa belki bu hız biraz kesilmiş olur. İnşallah zamanla da önlenmiş olur.
Maddeyi nasıl temin ediyorlar?
Yüzde 63'ü 'satın alıyoruz' demiş. Yüzde 28'i 'arkadaşlar ücretsiz bir şekilde veriyor' demiş.
Madde kullananların ailelerine yönelik bir veri var mı bu araştırmada?
Tabi bunlarla ilgi de bir araştırma yapılmış. Bizim anketli ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Şu andaki veriler ham veriler, daha tam olarak sonuçlanmış değil. Bunun basamakları var. Ailelerle ilgili yapılan çalışmalarda aile içi şiddet önemli bir faktör. Aile içindeki geçimsizlik, anne babanın ayrı olma durumu… Bunların hepsi önemli faktörler. Bunların hepsi çocuğun aileden kopup sokağa yönelmesine sebep oluyor. Bu durumlarda çocuklar dış ortamlara karşı savunmasız hale geliyor.
Yoğunlaşma daha çok hangi kesimlerde kırsalda mı, merkez de mi? Örneğin kenar mahallelerde durum nedir?
Kesim olarak ayrılmadı bu çalışmada. Özellikle çalışan çocuklarda madde bağımlılığının daha fazla olduğu gözlendi. Çocuk para kazanmaya gidince bir şekilde çevresi ister istemez farklılaşıyor. Elinde para olunca çocuğun maddeye ulaşımı daha da kolaylaştırmış oluyor. Bu şekilde belki bir ayrım olabilir.
Bu madde bağımlılarının tedavileriyle ilgili neler yapılabilir? Klinik vakalar, müşahede altında tutulması gerekenler var mı?
Bizim il olarak herhalde bu sene içerisinde AMATEM'lere sevk ettiğimiz hasta sayısı 100 civarında. Geçen sene toplamda 85 vakamız vardı il dışına sevk ettiğimiz. Bu sene de aşağı yukarı aynı. Tabi, bunlar bize başvuranlar.
Bu bağımlılığın önlenmesi konusunda sizin fikriniz, tavsiyeniz nedir?
Şimdi bu araştırmada çocuklara farklı farklı sorular sorulmuş. 'Sosyal aktiviteniz nedir' diye sorulmuş. Verdikleri cevaplar, 'spor yapıyoruz, müzik dinliyoruz, sinemaya gidiyoruz' olmuş. Bunlardan yola çıkarak örneğin çocukların spor yaptıkları yerlerde bir şekilde bir eğitim verilebilir. Veya çocukların yüzde 80'i, yüzde 90'ı 'ben okuluma severek gidiyorum' demiş. Okullarda çocuklara yönelik özellikle hassas olmaları konusunda bilgi verilir. Aile içerisinde şiddet varsa, anne babanın ayrı yaşama durumları varsa bunların çocuklarında maddeye yönelim daha fazla oluyor. Bunlara bir şekilde yardımcı olunabilir ve destek olunabilir.
Tedavi boyutuna gelirsek örneğin bir AMATEM'imiz yok.
Bakın ben size vaka sayılarını verdim. Eğer bir AMATEM'imiz olursa en azından hastalarımız il dışına gitmemiş olur. Bir şekilde burada onlara destek olmuş oluruz. Hastaların tedaviye ulaşmaları kolay olmuş olur.
Son günlerde Urfa'da uyuşturucu kullananların sayısında çok büyük artışın olduğuna yönelik haberler yansıyor. Gerçekten önümüzde büyük vaka veya sosyal bir sorun mu var?
Biz sayılar üzerinden konuşuyoruz. 2011 ile 2015 yılı verilerini kıyaslayınca oranlarımız aynı aşağı yukarı. Oransal olarak Türkiye geneliyle aynı. Bu belki ilin hassasiyetinden gündeme gelmiş olabilir. Oransal olarak pek bir fark yok.
Ailelere çağrınızla bitirirsek, neler söylemek istersiniz?
Çocuklarına sahip çıksınlar, çocuklarını sahipsiz bırakmasınlar. Çocuğun sokağa çıktığı zamanı veya çevresini iyi bilsinler. Denetim çok önemli. Madde temininde yüzde 28'i arkadaşlarının onlara ücretsiz bir şekilde verdiği tespit edilmiş. Bunun için arkadaşlarını iyi seçmeleri lazım. Verdiğimizi parayı nereye harcadığını, arkadaşlarının haptı, ilaçtı gibi şeyleri verip vermediğini sorgulamamız lazım. Çocuklarımızın yanında sigara içmezsek, içersek bile özendirmeden içsek veya onların görmediği yerlerde içsek belki daha faydalı olur.
Son Dakika › Güncel › Uyuşturucu Temini Bu Kadar Kolay Mı? - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?