Venezuela'daki Gösterilerde Hükümet Muhalefeti Suçladı

Venezuela İçişleri Bakanı Nestor Reverol, ülkede erken seçim yapılması talebiyle düzenlenen protestolarda hayatını kaybeden genç kadının ölümünden muhalefeti sorumlu tuttu.

Reverol, protesto gösterilerinde vurularak yaşamını yitiren 23 yaşındaki Paola Ramirez'in, ülkenin önde gelen muhalif isimlerinden Maria Corina Machado önderliğindeki Vente Venezuela partisinin bir üyesi tarafından öldürüldüğünü söyledi.

Bakan Reverol, ilk incelemelerin Ramirez cinayetinin önceden planlandığına işaret ettiğini belirtti.

Muhalefet lideri Machado ise genç kadının ölümünden aslında hükümetin sorumlu olduğunu ve suçu partisinin üzerine yıkmaya çalıştığını savundu.

Bu arada, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekteri Sözcüsü Stephane Dujarric yayımladığı bildiride, BM'nin Venezuela'daki olaylardan endişe duyduğunu, ülkede tansiyonu düşürmek ve çatışmaları önlemek için gerekli adımların atılacağını kaydetti.

Açıklamada, Venezuela hükümeti ve muhalefetine, güç dengesinin sağlanması, seçim takvimi, insan hakları, adalet ve ülkenin sosyo-ekonomik durumu konularında duyarlı bir diyalog süreci yürütme çağrısı yapıldı.

San Cristobal kenti Belediye Başkanı Patricia Gutierrez, gösterilerin ardından evine yürüyerek giden Ramirez'in, göstericileri hedef alan bir grup milis tarafından vurulduğunu açıklamıştı.

Başkent Caracas'ta protestolarını gece geç saatlere kadar sürdüren göstericiler, güvenlik güçlerine karşı barikat kurmak için sokak tabelaları ve reklam panolarını sökmüştü. Daha sonra polisin, taş ve molotofkokteyli atan göstericilere, biber gazı ve plastik mermiyle müdahale etmesiyle çatışma çıkmıştı.

Eski devlet başkanı adaylarından, muhalefet lideri Henrique Capriles, gece geç saatlerde düzenlediği basın toplantısında, protestoların süreceğine işaret ederek, "Yarın aynı yerde, aynı saatte görüşeceğiz çünkü demokrasi mücadelemiz sona ermedi." ifadesini kullanmıştı.

Diğer yandan, hükümet karşıtı protestoların birkaç blok ötesinde kırmızı tişörtlü Maduro destekçileri sessiz bir yürüyüş düzenlemişti. Maduro, destekçilerine hitaben yaptığı konuşmada, kısa sürede seçim yapılması ihtimalinin "kaygı verici" olduğunu söyleyerek, "Onlar bugün şiddet yoluyla gücü almaya kalkıştı ve biz onları yeniden bozguna uğrattık." değerlendirmesini paylaşmıştı.

Venezuela Yüksek Mahkemesi, 31 Mart'ta aldığı kararla mahkemenin önceki kararlarına riayet etmediği gerekçesiyle Kongrenin yetkilerini üzerine almıştı.

Muhalefet, bu kararın ülkeyi diktatörlüğe giden ve dönüşü olmayan yola soktuğunu savunmuş, başkent Caracas'ta halk sokaklara dökülmüştü.

Tepkilerin ardından mahkeme, 1 Nisan'da kararını geri çektiğini açıklamıştı. Buna rağmen halk, erken seçim talebiyle protestolarını sürdürüyor.