Yeni Adli Yıl: Yarsav Başkanı Arslan: Riayet Etmeyen Üyelere Mahalle Baskısı

YARSAV Başkanı Murat Arslan, siyasal otorite talimatlarına riayet etmeyen üyelerin mahalle baskısına maruz bırakıldığını savunarak, yüksek mahkeme başkanlıklarının, icazeti olmayan adaylar açısından bir hayale dönüştüğünü öne sürdü.

YARSAV Başkanı Murat Arslan, 2013-2014 Adli Yılın başlamasını yazılı açıklama ile değerlendirdi. Yargı içinde her geçen gün artan sorunların temelinde, hem hakim ve savcıların hem de toplumdan kopuk olan merkeziyetçi-bürokratik yargı örgütlenmesi anlayışı bulunduğunu savunan Arslan, yargı örgütü temsilcilerinin düşüncelerini ifade edebilmelerine olanak tanınması konusunda 2009 yılından beri Yargıtay Başkanlığı'na yaptıkları başvurulara yanıt verilme nezaketinin bile gösterilmediğini ifade etti. Yargının en temel ve öncelikli görevinin hakların adil bir şekilde dağılımını denetlemek, savunmasız olanların temel insani haklarının diğerleri tarafından çiğnenmesine müsaade etmemek olduğunu anımsatan Arslan, "Yargının araçsallaştırılması suretiyle, ittifak günlerinde iç düşman olarak görülen ötekiler başarıyla sindirilip tüm muhalifler kamuoyunca bilinen yargı süreçleri aracılığıyla susturulduktan sonra gariptir ki, bu defa sıra kimin daha güçlü olduğunun ortaya çıkarılmasına gelmiştir. Evet, bir zümre adına hareket ettiği kabul edilen bu özel yetkili kamu görevlileri, yürütme erkinin politik ve ekonomik yolsuzluklarını soruşturmaya teşebbüs etmek suretiyle biatlarını bozarak kartlarını açık etmesiyle, iktidar, oklarını bu defa yargıdaki bu yapı üzerine doğrultmuş ve kendisine koşulsuz şartsız itaat etmeyen bu kesimi de tasfiye sürecine girmiştir" dedi.

-MAAŞLAR REEL OLARAK YÜZDE 25 ORANINDA AZALDI-

Tam anlamıyla elde edilemediği, biat etmediği düşünülen yargı erkini terbiye etme yoluna gidildiğini savunan Arslan, kendisinden istifadeye çalışılan yargı erkinin ve temsilcilerinin, varlığını ve saygınlığını tehdit eden teşebbüslere daha fazla müsaade etmeyeceğini belirtti. Bir memur temsilcisinin insafına ve hesabına terk edilen yargıçların ve savcıların maaş ve özlük hakları için, açık şekilde kamuoyu önünde konuşma ve yargı erkini temsil ettiğinin bilinci içinde masaya oturabilme cesareti olmadığını savunan Arslan, ik derece mahkemelelerinde görev yapan hakim ve savcıların sorunlarını şöyle sıraladı:

"Maaşların memurlara endeksli olmasından dolayı, 2006 yılından itibaren vergi dilimlerinde yapılan değişiklikler ve de sadece memur maaş zammı oranında yapılan artışlar nedeniyle maaşların reel olarak yüzde 25 oranında azalmıştır. Adli ve idari yargı teşkilatlarında artan iş yükünün, hizmet binalarının fiziki yetersizliği ile çalışanların tahammül sınırlarını anormal ölçüde aşması ve özellikle büyük şehirlerde aşırı iş yükünün yargıç ve savcıların fizik ve ruh sağlıklarını tehdit etmektedir. Bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile uyumlu olmayan ve mesleki güvenceyi zedeleyen teftiş ve disiplin sistemi. Disiplin ve terfi sistemine şeffaflık ve güven sağlayacak olan mesleki etik, davranış ve terfiye ilişkin ilke ve kodlar belirlenmemiştir."

-SİYASAL OTORİTE TALİMATLARINA RİAYET ETMEYEN ÜYELER MAHALLE BASKISINA MARUZ BIRAKILIYOR-

Siyasal otorite talimatlarına riayet etmeyen üyelerin mahalle baskısına maruz bırakıldığını savunan YARSAV Başkanı Arslan, yüksek mahkeme başkanlıklarının, icazeti olmayan adaylar açısından bir hayale dönüştüğünü öne sürdü. Anayasa değişikliği sonrası dosya sayısının azaltılması için birinci sınıfta bir yılını bile doldurmayan hakim ve savcıların alelacele üye olarak atandığını iddia eden Arslan, "2014 yılındaki ikinci liste savaşları için telefonla hizmet pazarlama yöntemiyle tehdit, şantaj, ödül vb. içerikli mesajlarla meslektaş ilişkisinden ağabey-kardeş ilişkisine evrilmiştir. Bakanlık-Kurul tetkik hakimlerinin emir komuta zinciri içinde çalıştırılmaları, yargısal işlevlerinden uzaklaştırılmıştır. Geçmişinde ulul-emr'e itaatsizlik gibi büyük günahları işlediği halde mesleğe girişte mülakat mizanından yanlışlıkla geçebilmiş adaylar için Bakanlık Akademisinin, başındaki Adalet sıfatının gereği olarak kıldan ince ve kılıçtan keskin bir sırat köprüsüne dönüştürülmüştür. Arslan, yeni adli yılda çözüm bekleyen sorunlara ise şu değerlendirmelerle çözüm önerisi sundu:

"HSYK'nın siyasal iktidar ve yürütme ile ilişkilerinde yargı bağımsızlığına uygun bir çizgi izlemesi ile örselenen yargı teşkilatının onurunun, moralinin ve çalışma azminin yeniden sağlanmalı. Maaşlarda yaşanan reel kaybın ve mevcut özlük haklarının yargı bağımsızlığını tehdit ettiğini kabul ederek etkili sonuçlar doğuracak inisiyatif kullanılması, yürütmenin memurları olmayan yargıç ve savcıların maaş ve diğer özlük haklarının yargı bağımsızlığına gölge düşürmeyecek bir endeksleme ile belirgin bir sisteme kavuşturulmalı. Diğer erkler karşısında diz çöktürülüp biate zorlanan yargının temsilcilerinin, toplumun ve meslektaşlarının kendisine tevdi ettiği gücün hakkını vermeli. Tayin ve terfiye ilişkin kriterlerin, dosya eritme kaygısıyla gereğinden hızlı yapılmak zorunda kalınan yargılama ile adalet kavramının içeriksizleştirilmesine fırsat vermeden, nicelik ve nitelik dengesi gözetilerek, yargı bağımsızlığı ve yargıç güvencesini sağlayacak şekilde belirlenmeli." - Ankara