Ankara: Danıştay Saldırısı Davası

Danıştay 2. Dairesi'ne ve Cumhuriyet Gazetesi'ne düzenlenen saldırılarla ilgili 7'si tutuklu toplam 9 sanığın yargılanmasına bugün devam edildi.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanının bugünkü duruşmasına olayın tetikçisi olan ve tutuklu bulunan sanık avukat Alparslan Aslan ile diğer tutuklu sanıklar avukat Süleyman Esen, Osman Yıldırım, İsmail Sağır, Tekin Irşi, Erhan Timuroğlu, Aykut Metin Şükre ile sanık avukatları, müdahil avukatları, Cumhuriyet Gazetesi ve Danıştay avukatları katıldı. Duruşmaya, sanık Arslan'ın cezaevinden gönderdiği ancak üzerinde cezaevi kaydı olmayan mektup damgasını vurdu. Mektupta Aslan, Cumhuriyet Gazetesi çevresine 3 bombayı kendisinin koymadığını ve Danıştay üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'i kendisinin öldürmediğini iddia etti. Duruşmada Arslan ile yüzleşmek istemeyen ve duruşma gününden önce ifadeleri alınan Danıyştay 2. Dairesi Sekreteri Aynur Taslı, aynı dairede hizmetli Cafer Özbey ve müstahdem Yılmaz Demir'in ifadeleri okundu. Duruşmada söz alan Arslan'ın avukatı Ahmet Doğan, Taslı, Özbey ve Demir'in duruşmada dinlenilmesini ve yüzleştirme yapılmasını istedi. Arslan'da bu konuda avukatına katıldığını belirtti.

Duruşmada tanık olarak Danıştay'da görevli polis memuru Şenol Altan, kendisine gelen telefon üzerine 2. Daire'ye gitmek için koştuğunu, tünelden geçerken Arslan ile karşılaştığını ve Arslan'a yukarıda ne olduğunu sorduğunu anlattı. Arslan'ın iki kez sorusuna gülümseyerek cevap verdiğini belirten Altan, hareketlerinden şüphelenince Arslan'ı durdurduğunu söyledi. Altan, "Elinde evrak çantası vardı. Çantasına eğildi. Ben, hakim ve savcı olduğunu düşünerek evrak çıkaracağını düşündüm. Çantasından silahı çıkardı. Ben üstüne yüklendim ve aramızda boğuşma yaşandı. Boğuşma esnasında silah 1 el ateş aldı. Diğer arkadaşlarım da geldim. Arslan'ı daha sonra sağ elini kelepçeleyerek polis odasına götürdük. Bu arada gelen arkadaşlar terörist olduğunu söyleyince, canlı bomba mıdır, değil midir diye üst aramasını tekrar yaptık" diye konuştu. Tanık Altan, duruşmada Arslan'ı da teşhis etti.

Tanık olarak dinlenen Danıştay 8. Dairesi üyesi Atıl Üzelgün'ün koruması Enver Akpolat ise, olay günü asansörden indiğinde polis memurlarının Arslan ile boğuştuğunu gördüğünü, kendisinin diğer polis arkadaşlarına yardım ettiğini söyledi. Arslan'ı yere yatırdığını belirten Akpolat, Arslan'ın elini sıktığında kendisine, 'Allah'ın aslanıyım, Osmanlı'nın torunuyum' dediğini anlattı. Akpolat da duruşmada Arslan'ı teşhis etti.

Duruşmada sanık Osman Yıldırım ise, yeğenleri Ercan Yıldız ve Çetin Aksu'yu tanık olarak getirdiğini ve dinlenmesini istedi. Yıldırım, yeğenlerinin 15-20 yıldır Ankara'da ikametgah ettiğini ve Arslan ile Ankara'ya yeğenlerini görmek için geldiğini yineledi. Tanık Aksu, dayısını 10 yıldır görmediğini ve Ankara'ya geldiğini TV'lerden gördüğünü söyledi. Tanık Ercan Yıldız ise, olaydan 2-3 gün önce dayısının dünürü olan Nusret Aras ile kendisine selam gönderdiğini belirterek, "Dayımın Ankara'da bulunduğunu bilmiş olsaydım, bu olaylardan uzak tutardım" dedi. Yıldız'ın açıklamalarından sonra söz alan Yıldırım, yeğeninin 'Dayımın Ankara'da bulunduğunu bilmiş olsaydım bu olaylardan uzak tutardım' sözlerine katılmadığını ve olayla bir ilgisinin bulunmadığını söyledi.

Duruşmada, ilginç diyaloglar da yaşandı. Yıldırım'ın avukatı Ertuğrul Demirel, tanık Yıldız'a müvekkilinin din ve iman ile arasının nasıl olduğunun sorulmasını istedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Orhan Karadeniz, "Kimin dindar, kimin olmadığını hiçkimse bilemez" dedi. Avukat Demirel, bu sorunun sorulmasında ısrar edince Başkan Karadeniz, "Paranın ve imanın kimde olduğunu kimse bilemez" diyerek espirili bir cevap verdi. Karadeniz'in bu sözleri salonda da gülüşmelere neden oldu. Karadeniz, tanığa, "Osman Yıldırım namaz mı kılıyor, barlarda mı geziyor?" sorusunu yöneltti. Bu soruya tanık, "Namaz kıldığını bilmiyorum. Onun dışında barlarda gezer" cevabını verdi.

Duruşmada söz alan tutuklu sanıkların avukatları tahliye tabelinde bulundu. Duruşmaya verilen kısa bir aranın ardından mahkeme, sanıkların tutukluluk halinin devamına, bu celse sanık avukatlarının dinlenmesini talep ettikleri tanıkların hazır bulunmaları halinde bir dahaki celse dinlenmelerine ve soruşturmanın genişletilmesi talebi bulunmadığı takdirde dosyanının esas hakkındaki görüşünü hazırlaması için Cumhuriyet Savcılığı'na verilmesine karar verildiğini belirterek duruşmayı ertelendi.

Duruşma sonrası bir açıklama yapan Arslan'ın babası İdris Arslan, oğlunun suçsuz olduğunu savundu. İdris Arslan, olayda yaralananların gelerek teşhiste bulunmasını istedi.