İlaçlamada Ekolojik Denge Gözetiliyor

Mevsimsel geçiş nedeniyle ortaya çıkan kabuklu böceklere karşı ekolojik kaygılarla ilaçlama yapılmadığını açıklayan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, 10 gün süren bu geçiş döneminin bireysel bir takım önlemlerle en aza indirilebileceğini bildirdi. Açıklamada, mart ayından bu yana 37 ekiple ilaçlama çalışmalarının sürdürüldüğü, bu çalışmalar sayesinde hastalıkların sıfır vakaya indirildiği kaydedildi.

Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanlığı Veteriner ve Halk Sağlığı Şube Müdürlüğü, mart ayından bu yana sürdürülen ilaçlama çalışmaları ve mevsimsel geçiş nedeniyle kabuklu böceklerde yaşanan artışla ilgili yazılı bir açıklama yaptı.

Açıklamada, sivrisinek, tatarcık, karasinek ve kene gibi canlıların sıtma, şark çıbanı, menenjit vb. mikrobik hastalıklar ile KKKA hastalıklarına yol açtığı; bu nedenle ağırlıkla bu vektörlere karşı mücadele edildiği vurgulandı.

Diyarbakır'da sürdürülen ilaçlama çalışmalarıyla sıtma ve şark çıbanı gibi vakaların sıfıra indirildiğinin vurgulandığı açıklamada "Aldığımız başarılı sonuçlar belediyemizin ortaya koymuş olduğu özverili ve bilimsel çalışmalar neticesinde mümkün olmuştur. Aynı başarıyı belediyemizin genişleyen sınırlarına 13 kırsal ilçe ve bağlı mahallelerine taşıma inancındayız. Bu çalışmalar için gerekli tüm ihtiyaçlar personel, ekipman, ilaç ve araç ihtiyacı yerinde sağlanarak çalışmalara başlanmıştır" denildi:

Açıklamada, mart ayından başlatılan ilaçlama çalışmalarının 13 kırsal ilçe ve 4 merkez ilçede yürütüldüğü belirtildi. 15 günde bir sivrisinek, karasinek, tatarcık vb. üreme kaynaklarında larva mücadelesi yapıldığına, haftada bir ise ULV soğuk sisleme aracıyla uçkun (ergin) mücadelesi verildiğine dikkat çekilen açıklamada, akrep ilaçlamasının da başladığı ifade edildi. Açıklamada, akrep mücadelesinin yılda üç kez yürütüleceği, ilkinin Suriçi'nde, çevresinde, harabelerde, sur diplerinde, mahzenler de, moloz yığınlarında ve eski evlerde gerçekleştirildiği bildirildi.

Geçici Bir Durum

Açıklamada, ilkbahar aylarında sıcaklıkların artması ile mevsimsel geçiş dönemlerinde ortaya çıkan, ancak herhangi bir hastalık etkeni taşımayan ve bedensel rahatsızlık vermeyen böceklere (hortumlu hububat böceği, kabuklu böcekler, çeşitli aphit türleri, çekirgeler vb. canlılar) karşı kimyasal mücadele yürütülmesi konusunda geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl için de talep geldiği ifade edildi.

Açıklamada, "Bu vb. böceklerin tarla veya bahçe bitkileri için aşırı bir zararı söz konusu ise (ekonomik zarar eşiği saptandığında ) bu durumda zirai ve peyzaj faaliyetini yürüten işletme veya bahçe sahipleri uygun yöntemlerle ve Tarım Bakanlığından ruhsatlı ilaçlarla bu mücadeleyi sadece ürünün sınırlı olduğu yerde sürdürmesi gerekmektedir. Sözkonusu ilaçların insan sağlığı için olumsuz ve kalıcı etkileri bulunduğundan kullanımı kontrollü ve minimum sınırda olmalıdır."denildi.

Yaklaşık 10 gün sürer

Açıklamada böceklerin ekosisteme olan yararından ve durumun geçiciliğinden bahsedilerek, şunlar kaydedildi: "Bu mevsimsel bir geçişten kaynaklıdır. Bir hafta veya 10 gün sürer. Özellikle ışık kirliliği nedeniyle de artar. Bu nedenle bu mevsimsel geçişten kaynaklı kabuklu böceklere karşı bu 10 gün içinde pencereler ve kapılar açıldığında ışığın kapatılması gerekir. Bu dünyada da bu şekilde uygulanmaktadır. Böceklerin ekosistemde önemli faydaları bulunmaktadır. Örneğin çiçekli tüm bitki döllenmelerinin yüzde 80'i böcekler vasıtasıyla sağlanmaktadır. Böcek türlerinin azalması çiçek döllenmesini azaltacak ve dolayısıyla insanların ve diğer canlıların çiçekle elde edilen gıda ürünlerine erişimi zorlaştıracaktır. Ortaya çıkacak bu önemli sorunla beraber böceklerin besin zincirinde önemli birer halka oluşturdukları, organik madde ayrışımı gibi toprağa çeşitli faydalar sağladıkları unutulmamalıdır. Bu ve benzer faydalarından dolayı söz konusu böceklere karşı gereksiz kimyasal mücadelenin yapılıyor olması çevre ve geleceğimiz açısından telafi edilemeyecek sonuçlar doğuracaktır"

Işık Kirliliği En Önemli Etkenlerden Biri

Açıklamada, kabuklu böceklerde yaklaşık 10 gün sürecek artışın neden kaynaklandığı hakkında şu bilgiye yer verildi: "Söz konusu canlıların yaşam alanlarına dahil olmalarının en büyük nedenlerinden birinin kentin artan nüfusuna cevap vermek amacıyla imarın (yeni yerleşimin) tarım alanlarının içine girmesi de yaşanan sorunda önemli bir etkendir. İkinci ve en önemli etken tüm kentlerde ortaya çıkan ışık kirliliğidir. Böcekler, kelebekler vb. canlılar mevsimsel geçiş dönemlerinde yaşayacakları yerleri, yıldızların yaydığı ışığı takip ederek yönlerini bulurlar ve uygun ortamlara döl bırakarak geniş coğrafyalarda varlıklarının (soylarının) devamını sağlarlar."

Bireysel Önlemlerle Kontrol Altına Alınabilir

Açıklamada, bu konuda bireysel önlem alma ve çevreyi koruma konusunda şu önerilerde bulunuldu:
"Gerek iş yerlerimizde gerek yaşam mekânlarımızda belirtilen süre zarfında yüksek volt veya LED ışık yayan aydınlatmalardan kaçınarak daha az ışık yayan aydınlatmaları tercih etmeleri; site bahçelerinde kullanılan bahçe projektörlerini zorunlu olmadıkça açmamaları veya daha düşük ışık yayan aydınlatma seçeneklerini tercih etmeleri; evlerimizin balkon veya sürekli kullanılan oda aydınlatmasında daha az ışık yayan aydınlatmaları tercih etmeleri; astım ve benzeri hastalıklardan dolayı Böcek ve polenlere karşı aşırı duyarlı vatandaşlarımızın pencere ve balkon kapılarına sineklik takmak suretiyle yaşanan soruna çözüm getirmeleri mümkündür.

Sitelerin peyzaj alanlarında yer alan çimlerin uygun aralıklarla biçilmesi (fazla uzamalarına izin verilmemesi ): peyzaj alanlarının aşırı sulanması hem mantar hastalıklarına hem de çevredeki aphit, tatarcık gibi bitki zararlıları ve vektörlerin üremesine neden olur. Bu nedenle sulama süresinin en fazla 25-30 dakika ile sınırlı tutulması; biçilen çimlerin ve çalı formlarının mutlak suretle belediyemizin çöp aktarma istasyonuna taşınması bina veya site çevresinde birikmesi çimlerin çürümesiyle birlikte üremelere yol açmaktadır. Alacağımız bu vb. birkaç basit önlem ile bu alandaki sorunları minimize etmemiz mümkündür."