16 Mayıs-15 Haziran 2013
Sanatçı Gözde Türkkan, kendisinin de içinde olduğu dövüş sporlarıyla uğraşan çeşitli yaşlardaki kız ve erkek sporcuları gözlemleyerek çektiği fotoğraflardan oluşan işleriyle 16 Mayıs-15 Haziran tarihleri arasında Poligon'da yapılacak "Dövüş-Kaç-Donakal" adlı sergide sosyo-psikolojik konulara ışık tutuyor.
Bu sergide Türkkan, dövüş sporlarıyla uğraşan kişilerin kimlik rollerinin nasıl etkilendiğine yakından bakıyor. Fotoğrafladığı kişileri; çocuk, genç ve yetişkin olarak üç yaş kategorisine ayırmak mümkün. Geniş çerçevede ise Türkkan, insanların korkularıyla baş edebilmeleri, kırılganlıklarını sert bir görüntü altında saklamaları, acı çekmeyi göze alarak kendilerini koruma güdüleri, hem kendileri hem de ötekiyle yüzleşmeleri gibi zor sosyo-psikolojik durumları deşiyor. Sanatçı, rekabet ve dayanışma, zayıflık ve mücadele gibi tezatlıkların bir arada bulunduğu dövüş sporlarının arka planını da gözler önüne seriyor. Ayrıca kendisinin de çalıştığı dövüş sporlarına hem içeriden hem dışarıdan bakarak yaptığı üretimi ve sanatçı kimliğini de "içerideki dış göz" şeklinde konumlandırıyor. Daha önce yaptığı ve kadının cinsel kimliği çerçevesinde toplumsal ikiyüzlülükleri ve adaletsizlikleri ortaya koyan serilerden farklı olarak bu çalışmasında, hem kendi deneyimini ve yüzleşmesini, hem de "öteki"nin incelemesini yapan sanatçı bu defa insanlık hallerine dokunuyor.
Dövüş sporlarında hayatın doğal akışının tersine, zorluk ve acı bile bile çekilirken, bunların nereden ve nasıl geleceği de görülebiliyor. Dolayısıyla bu fotoğraflarda sahnelenenler hayatın "kontrollü simülasyonu" olarak görülebilir.
1984 doğumlu Gözde Türkkan (Mimiko) fotoğraflarında sübjektif bir dokümanter yaklaşımla cinsiyet politikaları, kimlik ve cinsellik konularını işler. Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde Fotoğraf ve Video Bölümünü bitirdikten sonra Türkkan aynı üniversitede öğretim görevlisi olarak çalıştı. Londra'da Central Saint Martins'te Sanat ve Tasarım bölümünden master derecesini aldı. Londra, Paris, Hong Kong ve Viyana'da grup sergileri ile İstanbul'da solo sergiler gerçekleştirdi.
Sanatçı yaşam-sanat-fotoğraf ilişkisine nasıl baktığını da şöyle anlatıyor:
"10 yılı aşkın bir süredir fotoğraf, kendimin, korkularımın, arzularımın, isteklerimin ve endişelerimin keşif aracı oldu. Öznel izlenimlerim aracılığıyla kendimin, çevremin, mahallerin ve olayların belgelenmesine karşı özel bir ilgim var. Fotoğraf bir bakıma içsel çatışmalarımla yüzleşmemi ve cinsiyet kimliğim ve rolümle barış yapmamı sağlamakta. Fotoğraf çekme ve teşhir etme eylemlerinin çoğunlukla kirli çamaşırları ortaya dökmeye benzediğini düşünüyorum".
Son Dakika › Kültür Sanat › 'Dövüş-Kaç-Donakal' Sergisi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?