İran'da yüzyıllardır kutlanan Hicri Şemsi takvime göre yılın son Çarşamba gecesi "Çarşamba Suri" yarın kutlanacak.
Çarşamba Suri Kutlamaları, ülkede 1979'da İslam Cumhuriyeti'nin kurulmasından bu yana bazı mollalar tarafından "İslami bir gelenek olmadığı" gerekçesiyle eleştirilse de son yıllarda kutlamalarda yaşanan taşkınlıklar, ölüm ve yaralanma olayları ülkede kutlamaların yasaklanması tartışmalarını gündeme getirdi.
Toplum bilimcilerin bu konuyla ilgili tavsiyeleriyse ülkede kadim gelenek Çarşamba Suri kutlamalarının resmi makamların göstereceği alanlarda ve programlarını tertip ettikleri eğlencelerle kutlanması yönünde.
-"Gelenekler fırsata dönüştürülmeli"
AA muhabirine konuşan Azad Üniversitesi Sosyoloji Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Dr. Şiva Şekari, "Toplumun kültürünü oluşturan gelenekler yasaklanmamalı, fırsata dönüştürülmelidir" diyor.
Şekari, "Son yıllarda geleneksel günlerimizin rengi azaldı. Geriye Şeb-i Yelda, Nevruz Bayramı ve Çarşamba Suri Kutlamaları kaldı. Bu günler insanların hatıralarında güzelliklerle canlanıyor" ifadelerini kullandı.
Fars ortak kültürünün yaşadığı ülkelerde bu geleneklerin devam ettirildiğini ve diğer ülkelerde de buna benzer kutlama ve bayram günlerinin toplumsal sinerji ve mutluluğu ortaya çıkardığını belirten Şekari, "Çarşamba Suri'de İran halkı için mutluluk ve neşeyi ifade ediyor. Her ne kadar İran'da bazı çevreler bu geleneğin yaşanmasını engellemek amacıyla çeşitli baskılar uygulasalar da halk geleneğine sahip çıkıyor" dedi.
Tüm baskılara rağmen halkın geleneğine sahip çıkmasının nasıl değerlendirilmesi gerektiği sorusu üzerine Şekari şunları söyledi:
"İran tarih ve kültür derinliğine sahip bir ülke. Turizm gelirini arttırmaya çalışan ülkeler, sahip oldukları kültürel zenginliklerden istifade etmeye çalışıyorlar. Biz de sahip olduğumuz zenginlikleri engellemek yerine geliştirmeliyiz. Toplumumuzun Batı'dan etkilenmesini istemiyorsak geleneklerimize değer vermeliyiz. Toplumun kültürünü oluşturan gelenekler yasaklanmamalı, fırsata dönüştürülmelidir."
Halkın geleneğine karşı bir engelleme ve tehdit hissettiğinde o geleneğine sahip çıktığına değinen Şekari, daha önceleri Çarşamba Suri sükunetle kutlanırken son yıllarda maytap, kız kaçıran ve ses bombası gibi gürültülü patlayıcılarla kutlanması toplumsal bir tepki midir sorusuna, "Eğer bu gibi kutlamalar resmi kurumlarca benimsenmez ve bir program içerisinde gerçekleştirilmezse gençler enerji ve heyecanlarını bu alanlarda boşaltırlar" şeklinde cevap verdi.
"Suri" Farsçada mutluluk anlamına geldiği gibi, İran kadim kültüründe şeytanı simgelediğine inanılan karanlık ve cehaletin sonu olan aydınlığı temsil eden ateş anlamına da gelmektedir.
-O gece neler yapılır?
O gece, geleneğe uygun olarak evlerin bahçesinde veya sokakta ateşler yakılır etrafında oyunlar oynanır, sohbetler edilir. Güne özel çeşitli kuruyemişlerin karıştırılmasıyla hazırlanan "acil" misafire ikram edilir. İnsanların birbirlerine hayır dilek ve temennilerinde bulundukları gece halk arasında dostluk ve dayanışma bağlarını güçlendirir.
Bu geleneksel kutlama son yıllarda ülkede emniyet güçlerinin engellemesiyle karşı karşıya kaldı. O gece bazı gençlerin, maytap, ses bombası, kız kaçıran ve havai fişeklerle tehlikeli oyunlar oynaması bu engellemenin nedeni olarak gösteriliyor.
Tahran cuma imamının açıklamaları
Tahran cuma namazı geçici imamı Ayetullah Seyyid Ahmed Hatemi Cuma hutbesinde, "Senenin son günlerinde ateşle yapılan oyunların hiç bir temeli yoktur. Diğer insanların haklarını ihlal eden ateş oyunları yasal değildir. İslami yönden de başkalarına eziyet verici etkenler haramdır" demişti.
Geçen yıl, cadde ve sokaklarda çeşitli türdeki patlayıcı maddeler, maytap, havai fişek ve ateş yakılarak yapılan kutlamalarda 3 kişi öldü, 382 kişi yaralandı, yüzlerce ev ve iş yeri de çıkan yangınlardan zarar gördü.
Son Dakika › Kültür Sanat › İran'da Yıl Sonu Bayramı: 'Çarşamba Suri' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?