İstanbul Tekkelerini İnceleyen Projeye Tübitak'tan Destek

"19. Yüzyıl İstanbul Tekkelerini Mekansallaştırmak: Yerleşim ve Ağ Haritaları" projesi, TÜBİTAK tarafından desteklenecek.

İstanbul Şehir Üniversitesi'nden yapılan açıklamaya göre, İnsan ve Toplum Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi ve Şehir Araştırmaları Merkezi Müdürü Dr. Yunus Uğur'un yürütücülüğünde hazırlanan projeyle, tekkelerin mekansal ölçekteki rolü ele alınacak.

Daha kapsamlı bir çalışmanın pilot uygulaması olarak tasarlanan projede, tekkelerin Osmanlı şehirlerine yaptığı katkılar incelenecek.

Proje ile 1850-1880'deki İstanbul tekkelerinin tespit edilerek değerlendirilmesi ve lokalizasyonu ile yerleşim ve ağ haritalarının ortaya çıkarılması amaçlanıyor.

Çalışmanın, başka şehirleri de içine alacak, daha büyük ölçekli ve mukayeseli araştırmalara zemin hazırlaması hedefleniyor.

Bültende, Suriçi'nde tespit edilen 300'e yakın tekkenin şehir tarihçiliği perspektifiyle inceleneceği projeye ilişkin açıklamalarına yer verilen Yunus Uğur, tekkelerin, tarikatların ortaya çıktığı dönemden itibaren belirli bir toplumsal fonksiyonu üstlenen sanat ortamları, yardımlaşma ve sosyal dayanışma kurumları da olduğunu belirtti.

İstanbul'da çok sayıda tekke inşa edildi

Uğur, daha önceki İslam devletlerinde olduğu gibi Osmanlı döneminde de İstanbul'da muhtelif tarikatlara ait çok sayıda tekke inşa edildiğine işaret ederek, "Tekkeler tıpkı barınma, çalışma, sosyalleşme ve kentsel hizmet alanları gibi toplumsal yapının gereksinimleri doğrultusunda şehirlerde roller üstlendi. Ne var ki mevcut literatüre baktığımızda, tekkelerin kentsel omurganın neresinde bulunduğu ve diğer kentsel parçalarla nasıl bir ilişki içinde olduğuna dair bir bilgiye pek de rastlanmamakta. İşte bu çalışma, tekkeleri şehir bütününde değerlendirerek onların hem kendi aralarında hem de şehirdeki sosyal, ekonomik, siyasi ve kültürel mekanlarla olan ilişki ve mesafesini anlamaya odaklanacaktır." ifadelerini kullandı.

Tekkelerin Osmanlı şehirlerine, şehir içi ve şehirlerarası ağlar çerçevesinde yaptığı katkıları belirlemeyi hedeflediklerini aktaran Uğur, bu projeyle tasavvuf ve şehir tarihi araştırmalarına yeni bir bakış açısı ve yöntem kazandırmayı hedeflediklerini de sözlerine ekledi.