Bülent Emin Yarar'ın yönettiği "Macbeth" tiyatro oyunu, 20 Ocak'ta Profilo Kültür Merkezi'nde izleyicisiyle buluşuyor.
Yazan: William Shakespeare
Çeviren: Sabahattin Eyüboğlu
Yöneten: Bülent Emin Yarar
Sahne ve Kostüm Tasarımı: Başak Özdoğan
Işık Tasarımı: Cem Yılmazer
Kukla ve Makyaj: Candan Seda Balaban
Orijinal Müzik: Orhan Enes Kuzu
Sahne Müzisyeni: Hüseyin Korkma
Hareket Düzeni: Dicle Doğan
Sahne Dövüşü: Tamer Serkan Subaşı
Asistan: Sevilay Ergüler
Sahne Fotoğrafları: Ali Güler
Stüdyo Fotoğrafları: Burak Bulut Yıldırım
Oynayanlar
Lady Macbeth/ Cadı: Simel Aksünger
Macduff/ Cadı / Katil: Serkan Altıntaş
Duncan/ Cadı / Kapıcı/ Hekim: Aziz Caner İnan
Malcolm/ Cadı / Katil: Murat Kapu
Banquo / Hecate: İsmail Sağır
Baş Cadı/ Hizmetli: Ayşegül Uraz
Macbeth: Cem Uslu
Süre 2 Perde, 2 saat.
Oyun Hakkında
Tiyatro tarihinin en ünlü ve Shakespeare'in en önemli oyunlarından olan Macbeth konusu bakımından hiç eskimedi, güncelliğini asla yitirmedi. İnsan soyunun güdülerine Shakespeare'in 400 yıl öncesinden tuttuğu ışığın kuvveti o günden bugüne bir parça olsun zayıflamadı.
İskoçya beylerinden Glamis Beyi Macbeth, sefer dönüşü üç cadıyla karşılaştı. Selamladı cadılar onu:
- Selam sana Macbeth! Selam Glamis Beyi'ne!
- Selam sana Macbeth! Selam Cawdor Beyi'ne!
- Selam sana Macbeth! Selam yarının Kral'ına!
Etkilendi bundan Macbeth! Kim etkilenmezdi ki! ya da şöyle sormak gerek belki: Kim etkilenmedi? Acaba ilk ve tek kişi miydi Macbeth, kendine bu vaatlerde bulunulan ve bu sözleri ciddiye alan? Öte yandan, Glamis Beyi'ydi zaten. ve Cawdor Beyi de oldu, cadıların sesinin yankısı daha kulaklarından silinmeden. Neden ciddiye almasındı o zaman?
Oysa en yakın dostu Banquo uyarmakta gecikmemişti onu:
"Başımızı derde sokmak için, şeytanın da doğru söylediği olmaz mı bize?"
Fakat düşünemedi Banquo: ya kişinin şeytanı kendiyse?
Bir çırpıda karısına anlattı durumu Macbeth. Lady Macbeth'in öğüdünde tereddüde yer yoktu:
"Dünyayı aldatmak isteyen dünyanın rengine bürünecek. Bakışın, ellerin, dillerin gülsün;Yüzünden lekesiz bir çiçek ol, içinden zehirli bir yılan.
"Öyle oldu Macbeth. Kehanetin ve yoldaşının itici gücüyle, aynı zamanda kuzeni olan Kral Duncan'ı öldürüp tacı ele geçirdi. Fakat mesele iktidarı ele geçirmek değil, iktidarda kalabilmek. Bu yüzden de gücünü elinde tutmak için hiçbir şeyden kaçınmadı.
Kimdi Macbeth? Bir savaşçı. Bir asker. Bir erkek. Sadık dost, koca, kuzen… Onu iktidara taşıyacak ilk eylemine girişmeden önce hepsiydi bunların ve belki daha fazlasının. Şimdiyse kan kanı çağırıyor, "kötülükle başlayan kötülükle sağlamlaşır" diye düşünüyordu artık. Uzun sürmedi anlaması, bir daha aynı kalamayacağını.
"Öylesine kan içinde yüzüyorum ki artık, geri gitsem de bela, ileri gitsem de.…Alışmak ister buna. Acemiyiz henüz kan dökmede.
"Öyleydi. Çok da sürmedi ustalaşması. Fakat kan bir kez bulaştı mı ele, kolay olmaz çıkması; kokusu sindi miydi bir kere, çaresiz kalır "Arabistan'ın bütün kokuları". Ölüm ölümü doğurur, savaşlar yeni savaşları. Savurduğu her kılıçla kendi de alır Zorba, payına düşen yarayı. ve ömrünün sonu ortasına denk geldiğinde şunları söylerken bulabilir kendini:
"… Yeter bu kadar yaşadığım. Baharı yazı geçti ömrümün;Yaprak dökümü bundan sonrası.İhtiyarlığın keyifleriyse bana haram: Saygılar, sevgiler, sürüyle dostlar bekleyemem.Benim payım olsa olsa sessiz ama derin lanetler.Yüze gülmeler, zavallı yüreklerin Korkudan sever görünmeleri…
"Arzularının esiri mi olmuştu Macbeth? Yoksa hakkı olduğuna inandığı şeyi almak için dönemin koşullarınca belirlenen yegane yöntemi mi uyguladı? İktidar kimin hakkıydı; en önde savaşanın mı, ayrıcalıklı doğanın mı? Her meselenin kanla çözüldüğü bir dünyada iktidarda kalmanın başka yolu var mı?
İktidarı ele geçirmenin ve elinde tutmanın yolları bugün ne kadar farklı? Hele kendiyse kişinin şeytanı!
Ekip Hakkında
2010 yılında bir araya gelen Ekip bugüne kadar Samuel Beckett'in Oyun Sonu, Václav Havel'in Largo Desolato, Cem Uslu'nun Parti, Amelie Nothomb'un "Cosmétique de l'ennemi" adlı romanından Ayça Seymen Şimşek uyarlaması Kara Sohbet, Cem Uslu'nun Öğüt, Roland Schimmelpfennig'in Arap Gecesi, Pedro Calderón de La Barca'nın "İki Kapı Evi Koruması Güç" adlı oyunundan uyarlanan İki Kapılı Ev ve David Greig'in Avrupa adlı oyunlarını sahneledi."The Marta Award", "Afife Tiyatro Ödülleri", "Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Oyuncu Ödülleri", "Tiyatro... Tiyatro... Dergisi Tiyatro Ödülleri", "Direklerarası Seyirci Ödülleri" ve "Ekin Yazın Dostları Tiyatro Ödülleri" gibi pek çok uluslararası ve ulusal organizasyon tarafından 10'un üzerinde ödüle değer görüldü.Havasını soluduğu ülkenin meseleleriyle ilgili, farklı sınıflara ulaşabilen, dönüştürebilen, nitelikli, çağdaş, dürüst ve samimi bir tiyatro yapabilmek Ekip'in temel hedefidir. Neden, nasıl ve kime tiyatro yaptığı, yaşadığı ülkeye ve dünyaya nereden bakıp onun neresinde durduğu Ekip'in kendisine durmaksızın yöneltmeye çalıştığı sorulardandır.
Son Dakika › Kültür Sanat › Macbeth - Son Dakika
Ordu Valisi Muammer Erol, Turizm Haftası etkinlikleri kapsamında Bilal Köyden Açık Hava Basın Müzesi ve Rüsumat No: 4 Gemisi Müzesi'ni ziyaret etti. Açık Hava Basın Müzesi'nde Türkiye'deki ilk köy gazetesinin basıldığı tarihi anlatılırken, Rüsumat No: 4 Gemisi Müzesi ise Ordu'nun Kurtuluş Savaşı'ndaki kahramanlık destanını anlatıyor.
Burdur'un Gölhisar ilçesindeki Kibyra Antik Kenti'nde bulunan ve kış aylarında kapatılan 2000 yıllık Medusa mozaiği, yeniden ziyarete açıldı. Mozaiğin, hava şartlarından korunması için uzmanlar tarafından kapatıldığı belirtilirken, 2024 yaz sezonuna kadar ziyaretçilere açık olacağı ifade edildi. Medusa mozaiği, dünyada benzerinin bulunmadığı nadir antik eserler arasında yer alıyor.
Çorum'da kökeni Hititlere dayandığı düşünülen Çiğdem Aşı Şenliği düzenlendi. Çorum Valiliği, Çorum Belediyesi ve İl Milli Eğitim Müdürlüğünce, unutulmaya yüz tutmuş kültürel değerlerin yaşatılıp gelecek kuşaklara aktarılması amacıyla 'Çiğdem Aşı ve Geleneksel Çocuk Oyunları Etkinliği' gerçekleştirildi. Etkinlikte çocuklar yöresel çocuk oyunları oynadı ve çiğdem aşı ikram edildi.
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Köy Enstitüleri ve Spor Söyleşileri 3 etkinliğinde Prof. Dr. F. Pervin Bilir konuşma yaptı. Konuşmada, Köy Enstitülerinde beden eğitimi ve spor etkinliklerinin değerlendirilmesi ele alındı.
Doğada yetişen madımak otu, ilkbaharın gelmesiyle Çorum'un Boğazkale ilçesinde toplanmaya başlandı. Yöresel lezzetler arasında yer alan madımak, kadınlar tarafından toplanarak hem aileler için yemek yapılıyor hem de pazarlarda satılarak ek gelir elde ediliyor. Madımak otu, Puduhepa Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifinde işlenerek konserve haline getiriliyor ve sarımsaklı yoğurt ile servis ediliyor.
Antalya Devlet Opera ve Balesi, minikleri masallar dünyasında yolculuğa çıkaran 'Rapunzel' operasını sahneledi. Ahmet Sait Karabulut'un bestelediği eser, Sabri Özmener'in yönetmenliğinde ve Zeynep Ergüven'in metniyle sahnelendi. Eser, 23 Nisan ve 25 Nisan tarihlerinde tekrar sahnelenecek.
Nilüfer Belediyesi tarafından açılacak olan Eczacılık Kültürü Müzesi'nin küratörlüğünü üstlenen Sunay Akın, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ile görüştü. Akın, müzenin kente değer katacağını belirtti.
Yozgat İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, tarihi eser bulundurduğu iddia edilen bir kişinin üzerinde gerçekleştirdiği aramada 69 adet tarihi obje buldu. Operasyon sonucunda ele geçirilen sikke ve objeler muhafaza altına alınırken, şüpheli şahıs hakkında adli işlem başlatıldı.
Iğdır Özel Eğitim Meslek Okulu'nda öğrencilere temel derslerin yanında seramik ve el sanatları atölyelerinde mesleki eğitim veriliyor. Öğrencilerin becerileri keşfedilerek mezun olduklarında çalışabilecekleri alanlarda eğitim alması hedefleniyor.
Balıkesir Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen 4. Ulusal - 1. Uluslararası Balıkesir Turizm Kongresi, uluslararası katılımla başladı. Kongrenin açılışında konuşan Vali İsmail Ustaoğlu, Balıkesir'in turizmde öncü şehirlerden biri olduğunu belirtti. Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın ise Balıkesir'in güçlü turizm potansiyeline dikkat çekti. Kongrede 113 bildiri sunulacak ve çeşitli sosyal programlar düzenlenecek.
Adıyaman İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından yürütülen 'Kültürel faaliyetlerde göçmenler, mirasın korunması ve turizmin teşvik edilmesi' adlı proje kapanış programı düzenlendi. Programda konuşmalar, konser ve proje sonuç sunumu gerçekleştirildi.
1988 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi ilk Arap yazar Necib Mahfuz'un 'Mumyanın Uyanışı: Antik Mısır Hikayeleri' kitabı Türkçeye çevrildi. Can Yayınları tarafından yayımlanan kitap, Antik Mısır'ı tarihi şahsiyetler, kadim metinler ve şiirlerle günümüz yaşantısıyla birleştiren beş öyküden oluşuyor. Mehmet Hakkı Suçin'in çevirisiyle okurla buluşan eser, mezarında rahatsız edilen bir mumyanın 20. yüzyılda öfke içinde uyanışını anlatıyor.
Sizin düşünceleriniz neler ?