Ayşen İnci genç bir ekiple yeniden tiyatro sahnesinde...
Devlet Tiyatrolarının duayen sanatçısı Ayşen İnci genç bir ekiple "Takma Kirpikler" adlı oyun için bir araya geldi. Oyunun yazarlığını Elçin Gürler üstlenirken yönetmen koltuğunda da yine Ayşen İnci oturuyor. İki kişilik bir kadın oyunu olan proje de genç oyuncu olarak da Nihan Tarhan bulunuyor.
Takma Kirpikler; iki kadın sanatçı üzerinden kuşak çatışmasına ve Türkçe'nin değişimine parmak basıyor. Oyunun konusunda gelince; Osmanlı eğitimi almış ve kendini aristokrasinin bir üyesi olarak gören bir kadın sanatçı mesleğinde tüm başarılara imza atarak Türkiye'yi de onurlandırmıştır. Ancak her zaman alkışın sesinden gitmeyi seçmiş ve yılların ondan aldıklarını daha fazla pudranın altına gizlemeye çalışmıştır. Üstelik adı gibi kendi de görkemli bir kadın olan Mualla Yücesoy bu çağın gerisinde yaşayan bir karakterdir. ve 104 yaşında ölen Paşa dedesine tutkuyla bağlıdır. Oyunda Mualla'nın iç sesi olarak Paşa dedesiyle hesaplaşması da yer almaktadır. Mualla Yücesoy'un bir gün evine bir yardımcısı alması hayatını değiştirir. Çünkü evine aldığı isim Güneş Toprak'ta, genç bir oyuncudur. Aslında kendini oyuncu adayı olarak tanımlayan bu genç kız sokağın tüm görmemişliğini üzerinde bir kostüm gibi taşımaktadır. Gittiği oyunculuk görüşmeleri bir türlü iyi gitmemekte ve bir yandan ek işler yaparak ayakta kalmaya çalışmaktadır. Çocuk bakıcılığından, temizliğe gitmeye, kitapçıda çalışmaya kadar pek çok iş deneyimi olmuştur.
Bir gün gazetede gördüğü bir ilan onun hayatını değiştirecektir. Çünkü gittiği ev duayen olarak tanımladığı Mualla Yücesoy'un evidir. Mualla ve Güneş'in ilk başta sevgi dolu ve komik başlayan ilişkisi, Güneş'in kariyerinin ışıldaması ve Mualla'nın sönmeye başlamasıyla çatışmayı doğurur. Üstelik ikisi aynı işin parçasıdırlar artık. Güneş başrol ve koskoca Mualla Yücesoy'da konuk oyuncudur. Bu başlangıç hırs uğruna bir sonun habercisi olacaktır. Mualla'nın Güneş'e benzeme, Güneş'inse Mualla gibi olma isteği komik öğeleri de yansıtacaktır. Birinin deneyimi birinin gençliği ikisinin de elde edemediği şeylerdendir. Ama insan en çok kendinde olmayanla yarıştığını hep hikayenin sonunda öğrenir değil mi?
Mazi kalbimde bir yaradır
Bahtım saçlarımdan karadır
Beni zaman zaman ağlatan
İşte bu hazin hatıradır
"Takma Kirpikler" oyunu iki farklı kuşaktan sanatçı üzerinden diller arası değişime ve değişen sosyolojik değerlere parmak basmayı hedefliyor. Osmanlı soyuna mensup bir sanatçının geçmişin o lirik dünyasında hapsedilişi ve yeni bir çağa ayak uydururken yaşadıkları da hem komik hem de geçmişe tutunan bir kadın üzerinden trajik bir kurguyla sahneye gelmektedir. Bir tarafta bir kuşak öncenin saygı kuralları… Bir tarafta hızla gelişen bir ülkenin yeni nesili gençler…
Geçmişe mi tutunmalı yoksa kendi geleceğini geçmişi yıkarak mı inşa etmeli? Ya bir orta yolda buluşabilir mi yarım asırlık bir mazi…. Nova Oyun Yapım imzalı Takma Kirpikler aralık ayında prömiyer yapmaya hazırlanırken oyunun ışık tasarımını Enver Başar, dekor tasarımını ise Burhan Yılmaz, proje koordinatörlüğünü ise İlhan Orhan gibi deneyimli isimler üstleniyor.
Son Dakika › Kültür Sanat › Takma Kirpikler - Son Dakika
Edirne Valiliği, Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırarak gelecek nesillere aktarmak amacıyla bir proje başlattı. Edirne'de düzenlenen iftar programında geçmişten günümüze gelen lezzetlerin yer aldığı bir menü sunuldu. Proje kapsamında 87 farklı çeşidin yer aldığı bir kitap oluşturulacak ve Edirne'nin gastronomi turizmi geliştirilecek.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü'nü ücretsiz olarak sahnelediği 8 oyunla tüm sahnelerinde coşku ile kutladı. Uluslararası bildiri Norveçli yazar Jon Fosse tarafından kaleme alınırken, ulusal bildiri Tamer Levent tarafından yazıldı. Tiyatro, sanatın barış olduğunu vurgulayan bir platform olarak ön plana çıktı.
Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Sema-Semah-Devran' etkinliğinde, Sanat Yönetmeni Yüce Gümüş ve Postnişin Fatih Çıtlak liderliğinde Anadolu'nun zikir ritüelleri sergilendi. İstanbul Devlet Halk Dansları Topluluğu da gösteride yer aldı.
Lefkoşa'daki Yunus Emre Enstitüsü tarafından hazırlanan 'Bizden İçeri Kıbrıs' belgeselinin gösterimi KKTC'de gerçekleştirildi. Gösterime KKTC Cumhurbaşkanı, Cumhuriyet Meclisi Başkanı ve Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi de katıldı. Belgesel, Kıbrıs Türklerinin tarih, kültür, yaşam ve sosyolojilerini anlatmayı amaçlıyor.
Mersin Devlet Opera ve Balesi, Tim Rice'ın librettosunu yazdığı, Andrew Lloyd Webber'in müzikleri ile hazırlanan 'Evita Müzikali'nin prömiyerini Mersin Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdi. Müzikalin rejisörlüğünü Caner Akın üstlenirken, orkestra şefliğini Aytuğ Ülgen ve Orkhan Hashimov yaptı. Eserde dekor tasarımı Özlem Topuz, kostüm tasarımı Olcay Engin Kaymaz ve koreograf tasarımı Emre Karaca imzası taşıyor. Müzikalde, eski Arjantin devlet başkanlarından Juan Peron'un eşi Eva Peron'un hayatı anlatıldı. Prömiyere, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Tan Sağtürk de katıldı.
Ankara Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ile Gazi Üniversitesi işbirliğiyle gerçekleştirilen 'Resim Workshop' projesinin sergisi, engellilerin katılımıyla açıldı. Keçiören Gündüz Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi'nde düzenlenen programda, 22 engelli bireyin hayal dünyalarından oluşan resimler sergilendi. Program, engellilerin yaratıcılıklarını geliştirmeyi ve toplumsal yaşama aktif katılımlarını artırmayı hedefliyor.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Kolombiya'nın başkenti Bogota ve Maicao kentinde düzenlenen 'Ramazan Programı' kapsamında ihtiyaç sahiplerine 400 gıda paketi ulaştırdı. Yardımlar, Bogota'daki Abou Bakr Al-Sıddık Camii, İstanbul Camii ve El Kurtubi İslami Araştırmalar Merkezi ile Maicao'daki Omar İbn Al-Jattab Camisi'ne teslim edildi ve yetkililer tarafından ihtiyaç sahiplerine dağıtıldı. İstanbul Camii Başkanı Carlos Sanchez, Türkiye ve TİKA'ya verdikleri destek için teşekkür etti.
Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde Gazze Dayanışma Platformu tarafından organize edilen Büyük Filistin Yürüyüşü'ne sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler ve vatandaşlar yoğun katılım gösterdi. Yürüyüşte İsrail'e karşı sloganlar atıldı ve Filistin'in savunulmaya devam edileceği vurgulandı.
Sizin düşünceleriniz neler ?