Meksika'nın başkenti Meksiko kentine 40 kilometre uzaklıktaki "Teotihuacan Antik Kenti", yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı alınan tedbirlerin gevşetilmesiyle kapılarını yeniden ziyaretçilere açarken, esrarengiz tarihi ve piramitleriyle yerli ve yabancı çok sayıda turistin ilgi odağı oluyor.
Dünyanın en büyük antik yerleşim yerlerinden biri olarak kabul edilen Teotihuacan, 30 kilometrekarelik alanı ve gizemli tarihiyle arkeologların en önemli keşif yerlerinden biri olarak biliniyor.
Teotihuacan, 1987'de UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınırken, MÖ 1000 civarında kurulduğu tahmin ediliyor.
Kovid-19 yasaklarının gevşetilmesiyle ziyaretçi yoğunluğu yaşanıyor
Meksika'nın Ulusal Antropoloji ve Tarih Enstitüsüne göre, ülkeyi ziyarete gelen turistler, görkemli ve sıra dışı tarihi karşısında bölgeye hayran kalıyor.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle uzun süre kapalı kalan antik kent, kısıtlamaların gevşetilmesiyle milyonlarca yerli ve yabancı turistin akınına uğruyor.
Azteklerle gelen "insanları kurban etme" inanışı
Aztekler, bölgede egemenlik kurmadan önce yöre sakinlerine "Toltekler" adı verildiği ve Tolteklerin çeşitli nedenlerden ötürü yaşadıkları yeri terk etmek zorunda kaldığı belirtiliyor. Tolteklerin, bölgeyi neden terk ettikleri ise gizemini koruyor.
Azteklerin bölgeye gelmesinin ardından burada yaşayanların, inançları uğruna öz çocuklarını dahi kurban etmekten çekinmediği aktarılırken, rivayetlere göre, Azteklerin, oğullarını bu piramitlerin tepesinde öldürüp merdivenlerden aşağıya ittiği ifade ediliyor.
Doğal kaynaklar açısından zengin bir vadide bulunan Teotihuacan, dönemin siyasi, ekonomik, ticari, kültürel özellikleri ve 125 bini aşkın nüfusuyla Kristof Kolomb öncesindeki en büyük yerleşim merkezlerinden biri olarak kabul ediliyor.
Keşfedilen arkeolojik kanıtlar
Teotihuacan Vadisi'nde keşfedilen arkeolojik kanıtlar, klasik dönemde tüm Mezoamerika'daki (Orta Amerika) en karmaşık kentsel toplumlardan birinin geliştiğini, toplumun oldukça sınıflanmış ve çeşitli etnik gruplardan oluştuğunu ortaya koyuyor.
Tarihi kaynaklarda, Teotihuacan'da Toltekler için piramitlerin kutsal bir anlamının olduğu, Aztekler ve yöneticilerinin de dua etmek, ayinlerini yapmak için bu alana geldikleri bilgisi yer alıyor.
Teotihuacan, İspanyol işgalinin başlangıcından bu yana antik şehircilik ve devlet gelişiminin en seçkin tanıklarından biri olarak kabul edilmesi nedeniyle pek çok araştırmacının da dikkatini çekiyor.
Güneş ve Ay piramitleri
Teotihuacan'ın önemli yapıtları arasında "Feathered Serpent" (Tüylü Yılan) tapınağı yer alırken, İspanyol işgali öncesi kentin ana ekseni olan "Camino de los Muertos" (Ölülerin Yolu) ile Güneş ve Ay piramitleri ziyaretçilerin en hayran kaldığı yerler olarak öne çıkıyor.
Turistler, 30 kilometrekarelik antik kenti dolaşmayı tek bir ziyaretle bitiremiyor ve ziyaret bazen birkaç günde tamamlanıyor.
Dönemin duvara çizilmiş resimleri
Teotihuacan'ın en dikkat çekici mekanları arasında İspanyol sömürge dönemi öncesine ait duvar resimleri bulunuyor.
Duvar resimleri arasında, "Beatriz de la Fuente" (Beatriz Çeşmesi), "Jaguares" (Jaguar), Mural del Puma (Dağ Aslanı) yer alıyor.
Antik kentin içinde ayrıca arkeolojik parçaların sergilendiği heykel bahçesi, geleneksel bitki örtüsüne sahip botanik bahçesi, açık hava tiyatrosu ve Teotihuacan Çalışmaları Merkezi bulunuyor.
El sanatları ve hediyelik eşyalar
Kent dokusunu şekillendiren odalar, avlular, koridorlar sivil mimari türünün açık örnekleri olarak sergilenirken ziyaretçilerin bölge hakkında bilgi aldıkları yayınlar, haritalar ve çeşitli dilleri konuşan turist rehberleri de bulmak mümkündür.
Bölgenin birçok noktasında el sanatları ve hediyelik eşya satan yerliler, kendilerine has kültürleri ve bölgeyi temsil eden tarzlarıyla turistlerin ilgisini çekiyor.
Son Dakika › Kültür Sanat › Teotihuacan Antik Kenti, Kovid-19 kısıtlamalarının gevşetilmesiyle yeniden ziyarete açıldı - Son Dakika
Adıyaman'da bulunan Perre Antik Kent'te devam eden kazı çalışmalarına, 16 ilk ve ortaöğretim okulu öğrencisi katıldı. Öğrenciler, arkeologlarla birlikte kazı yaparak tarih kokan Adıyaman'ın keyfini çıkardı. Kazı çalışmaları, Turizm Haftası etkinlikleri kapsamında gerçekleştirildi.
Samsun'da Valilik tarafından düzenlenen bir etkinlikte, Samsun pidesi, Bafra manda kaymaklı lokumu, Yakakent mantısı gibi yöresel lezzetler tadıldı. Vali Orhan Tavlı, Samsun mutfağının zenginliğini Türkiye'ye tanıtmak istediklerini belirtti. Etkinliğe destek veren kadınlara teşekkür eden Tavlı, Samsun mutfağının zenginliğini hem Samsun'a hem Türkiye'ye tanıtmak istediklerini söyledi.
Myanmar'ın Yangon kentinde düzenlenen Thingyan Su Festivali'nde insanlar serinleyebilmek için birbirlerine su sıçrattı. Festivale özgü bu su sıçratma geleneği, kötü şansı uzaklaştırmayı ve sağlık ile mutluluğa ulaşmayı temsil ediyor. Myanmar Yeni Yılı'nın başlangıcına işaret eden festival genellikle Nisan ayı ortasında gerçekleşiyor ve dört ila beş gün sürüyor. Festival bu yıl 13 Nisan'a denk geldi.
Samsun Müzesi, Karadeniz'in dalgalarından esinlenerek inşa edilen ve 15 bin metrekare alana sahip olan bir müzedir. Müzede Hitit, Pers, Roma, Doğu Roma, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait birçok eser bulunmaktadır. Ayrıca mamut fosilleri, deniz lalesi ve deniz salyangozu fosilleri gibi tabiat varlıkları da ziyaretçileri zamanda yolculuğa çıkarmaktadır. Müze, açıldığı ilk ayda yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekerek kent turizmine hareket getirmiştir. Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, müzenin Samsun'un ve bölgenin en önemli müzesi olduğunu belirtmiş ve ziyaretçi sayısının artarak devam edeceğini söylemiştir. Müzeyi ziyaret edenler de eserlerin detaylı ve güzel bir şekilde sergilendiğini ifade etmişlerdir.
Çin'in doğusundaki Shanghai kentinde bulunan Yuyuan Bahçesi'nde düzenlenen Bahar Çiçek Festivali diye de bilinen Huazhao Festivali, ziyaretçilere geleneksel Çin kültürüne dair sürükleyici bir deneyim sunuyor.
Fen bilgisi öğretmeni Halil İbrahim Alagöz, görev yaptığı kentlerde kuş türlerini fotoğraflayarak yüksek lisans tezini tamamladı. Osmaniye'deki Kastabala Kuş Cenneti'nde 195 farklı türün fotoğraflarını çeken Alagöz, kuş fotoğrafçılığını hobi olarak başladığı Kahramanmaraş'tan Muş'a ve son olarak Osmaniye'ye taşıdı. Tez çalışması için Kastabala Sulak Alanı'ndaki kuş türlerini belirleyen Alagöz, 1,5 yılda 195 kuş türünün fotoğrafını çekti. Alagöz, kuşların tanınması ve korunması için çalışmalarına devam edeceğini belirtti.
Başta "Çingene Kızı" mozaiği olmak üzere birçok önemli esere ev sahipliği yapan Zeugma Mozaik Müzesi, 9 günlük Ramazan Bayramı tatilinde yaklaşık 40 bin kişiyi ağırladı.
Sivas'ta bazıları halen kırsal kesimdeki kadınlar tarafından günlük hayatta kullanılan yöresel kıyafetler, Atatürk Kongre Müzesi'nde oluşturulan alanda cansız mankenlerin üzerinde sergileniyor. Müze Müdürü İlker Deveci, Milli Mücadele döneminde Sivaslı kadınların yaşantısını sergilemek amacıyla Milli Mücadele döneminde Sivas ve yörelerinde kadınların giydiği kıyafetleri sergilediklerini belirtti. Müzede 300'e yakın kıyafet sergileniyor ve Sivas Olgunlaşma Enstitüsü'nde kıyafetlerin benzerlerinin dikildiği bilgisi verildi.
Sizin düşünceleriniz neler ?