Kadıköy birkaç yıl içinde sanatseverleri kendine çekecek

Tel Avivli sokak sanatçısı Nir Peled (namı diğer Pilpeled) İstanbul, Yeldeğirmeni'ndeki duvar resmiyle dikkatleri üzerine çekti. Sanatçı bir yandan da Black Flag Art adlı galeride illüstrasyonlarını sergiliyor. Bu galerinin de amacı sokak sanatını geniş kitlelere duyurmak zaten. Sokak sanatı dünyasının içinden gelen Emre Tuzla ve Caner Savaş'ın kurduğu galeri, Peled'in işlerine 1 Ekim'e kadar ev sahipliği yapacak. Tuzla ve Savaş ikilisi insanlara sokak sanatına yakından bakma fırsatı sundukları için mutlu olduklarını söylüyorlar. Kadıköy'den çok etkilendiğini söyleyen Peled ile konuştuk.

Sokak sanatı yapmaya ne zaman başladınız?

16 yıl önce... Tel Aviv'deki partilerde başladım. Birçok tişört tasarladım ve şehrin duvarlarını boyadım. İlk işim elinde iki tane kurbağa tutan bir kadındı. Sadece bir gün görebildim. Ertesi gün sildiler.

Kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz, grafiticilerden ne gibi farkınız var?

Çizer olarak.... Kıyafetlere, reklam panolarına çizimler yapıyorum. Bir grafitici değilim çünkü yaptığım işler farklı.

İllegal işler mi, legal işleri mi bir sokak sanatçısının içindeki yaratıcılığı tetikliyor?

İkisinin de yaratıcılığa etkisi var. Benim çalışmalarım fazla zaman alıyor. Bu nedenle önceden planlanması, izin alınması gerekiyor. Genellikle gece, karanlıkta, yüksek adrenalin etkisi altında işlerini yaptıkları için grafiticilerin daha yaratıcı olduğunu düşünüyorum.

"Sokak sanatı müzede değil, sokakta olmalı" deniyor. Siz İstanbul'da bir galeriyle çalışıyorsunuz...

Çalışmalarıma sokaklarda başladığım için benim tercihim de sokaklardan yana. Küçük çocukların, o sokaktan geçen herkesin eseri görmesi gerektiğini düşünüyorum. Ben bir galeriyle  ilk defa çalışıyorum ve bunun heyecanını yaşadığımı da söylemem lazım.

Açık fikirli sanatçılar bana çok şey kattı

İstanbul sokaklarını nasıl buldunuz?

Daha önce de gelmiştim ama ilk kez keyfini çıkarıyorum. Kadıköy'de bol bol vakit geçirdim. Burada kaliteli sokak sanatının olduğunu bilmiyordum. Çok etkilendim. Açık fikirli sanatçılarla tanışmak bana çok şey kattı. Önümüzdeki yıllarda da birkaç iş daha yapmak isterim. Kadıköy sokakları beş-altı yıl içinde sanatseverleri kendine çeken bir yere dönüşecek. Öte yandan İstanbul'un trafik sorununu fark etmemek imkansız. Trafiğe takılınca binaların çok renksiz olduğunu gördüm. O renksiz binaların duvarlarına renkli işler çizmek isterdim.