Oyun Öncesi 65 Kiloydum 50'ye Düştüm

Sahnede dört erkek boksör var. Hepsi ünlü ve zengin olmak için çalışıyor. Bu dört adamın arasında bir de, bir kadın yumruklarını savuruyor. İsmi 'Dina'... Erkek egemen dünyada kadın olarak var olmak için bol bol küfür eden, saçlarının bir bölümü kazınmış ve vücudu dövmelerle kaplı bu kadın, hikayesini seyircinin gözüne gözüne sokuyor. Dot'un geçtiğimiz ay perdelerini açan yeni oyunu 'Beautiful Burnout/ Süpernova'; beş boksörden hareketle boksörlerin dünyasını anlatıyor. Oyun bittikten sonra ise aklınıza 'Dina'yı canlandıran Pınar Töre'nin performansı kazınıyor. 33 yaşındaki Töre'yle tiyatroya olan tutkusunu ve oyunu konuştuk...

Tiyatroya olan ilginiz nasıl başladı?

Tiyatroya her zaman ilgim vardı. Ama ailem hep bir altın bileziğim olsun istedi. Ben de bankacılık okudum. Mezun olunca da bankada çalışmaya başladım ama yapamayacağımı anlayınca Bilkent Tiyatro Bölümü'ne girdim.

ÖLÜYORUM GALİBA DEDİM!

Sonra Dot'la yollarınız nasıl keşişti?

Dot'un her yaptığını takip ediyordum. Derken gittim, Murat Daltaban'a onlarla çalışmak istediğimi söyledim fakat ümidim yoktu. Ama o hemen "Tamam" dedi ve metin çevirmenliği görevi verdi. Derken yönetmen yardımcılığı ve oyunculuk...

Boks hakkındaki düşünceleriniz bu oyunla birlikte değişti mi?

Boks hakkında çok az şey biliyor; kaba ve vahşi bir spor olduğunu düşünüyordum. "Aklı ve mantığı olan bir insan neden bu sporu yapsın?" diyordum. Şimdi boksörlere saygı duyuyorum. Boksun; zeka gerektiren, aynı zamanda hızlı ve sert bir spor olduğunu anladım.

İlk provanızda ne hissettiniz?

"Ölüyorum galiba" dedim! Çok ağırdı. Vücudunuzun her yeri çalışıyor; hız ve güç gerektiriyor. 1.5 sene boks, 8-9 ayda dans çalıştım.

Şimdi kaç saat boks yapıyorsunuz?

Haftada bir boksa devam ediyorum. Dans sebebiyle de sürekli esneme halindeyiz.

Boksa başladığınızda kaç kiloydunuz, şimdi kaç kilosunuz? Vücudunuzda ne değişiklikler oldu?

Ben 65 kiloydum. Şimdi kaç kiloyum, inanın bilmiyorum ama 50 civarı olduğumu düşünüyorum. Bu oyunda vücudumuzu geliştirmekten ziyade nasıl daha iyi dövüşürüm, nasıl bir tekniğim olmalıya yoğunlaştık. Ama tabii ki insan, vücudu değiştikçe, kaslandıkça mutlu oluyor.

#Sayfa#

BABAM OYUNU İZLERKEN AĞLADI

Hangi boksörleri izleyerek hazırlandınız oyuna?

İdolüm Muhammed Ali ve Leyla Ali'yi izledim. Bir de Mike Tyson...

Peki yediklerinize, içtiklerinize dikkat ediyor musunuz?

Kesinlikle! Küçük küçük protein ağırlıklı besleniyor, karbonhidrata dikkat ediyorum. Boksta öyle bir antrenman yapıyoruz ki, zaten iyi beslenmezseniz yapamazsınız, gücünüz kalmaz.

Aileniz oyunu izledi mi?

Evet, izlediler ve çok beğendiler. Babam biraz yufka yüreklidir, hemen ağlar. Ağladı biraz. Halalarım, amcalarım, tüm aile izlediler. Onlar benim her şeyim.

KÜFREDERKEN ZORLANMADIM SONUÇTA BİZ OYUNCUYUZ

Oyun için saçlarınızı kazıtmışsınız...

O şöyle oldu: Bir gün saçımın alt kısmını hafif kazıttım. Sonraki gidişimde tıraş makinesi kaydı ve gerçekten çok kısa kesti. Oyuna geldim; yönetmenimiz Murat (Daltaban) "Süper olmuş, öyle kalsın" dedi.

DÖRT DÖVMEM VAR

Vücudunuzdaki dövmeler oyun için mi yoksa gerçek mi?

Dört tane dövmem var ve hepsi de gerçek. Sağ kalçamdan başlayıp sırtıma uzanan bir Zümrüdüanka kuşu var. Bu oyun için de sol koluma sabahyıldızı yaptırdım. Sırtımda anahtarlı, kalplı bir dövmem var. Bir de bileğimde bulut...

Dört erkek arasında tek kadın olmak nasıl?

Ufak, tefek biri olduğum için hız şansım vardı. Ama nasıl ip atlayacağımı bilmiyordum, o konuda dördü de çok destek oldu.

Küfürlü sahnelerinizde zorlandınız mı?

Hiç zorlanmadım. (Gülüyor) Sonuçta biz oyuncuyuz.

Oyun için gerçekten dövüştünüz mü?

Tabii ki... Hocamız Veysel (Karani Demircioğlu) bizi dövdü, biz de ona vurduk kendimizce... Kontrollü şekilde dövüştük ama kafamıza, gövdemize bayağı yumruk yedik.

Sabah : http://www.sabah.com.tr