Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, FETÖ'nün darbe girişimi konusunda, "Hiç merak etmeyin, eninde sonunda siyasi kadrolar da ortaya çıkarılacak. Bu meselenin arkasındaki gerçek bütünüyle ortaya konulacaktır." dedi.
TBMM Genel Kurulunda, kendisine bağlı kurum bütçeleri üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Kurtulmuş, FETÖ mağdurları meselesinin, gereğinden fazla alınganlık konusu olduğunu belirterek, isim ve parti olarak kimseyi kast etmediğini söyledi.
Kurtulmuş, " Türkiye'ye karşı yapılmış en aşağılık, en namussuz ihanet hareketi" sonrasında ortaya konulan algı operasyonlarında kullanılan terimlerden birisinin "FETÖ mağdurları" olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
"Terör örgütlerinin nasıl etnik ve mezhebi kimlikler üzerinden adlandırıldığını başka konuyla örnek vererek söyledim. Dolayısıyla bu algının bir parçası olmayalım. Evet bu konuda gerçekten gadre uğrayan yok mu, var. Bizim de tanıdığımız... Bunlar düzeltiliyor, yapılıyor, ediliyor. Ama toplamın içerisine bakıldığı an, sadece şunu hatırlatayım; bir hafta içinde ikisi general olmak üzere 39 TSK görevlisi görevine iade edildi, ertesi hafta bin küsur askeri personel jandarmadan dışarı atıldı. Bu uzun süre devam edecek bir mücadeledir. Suçsuz, günahsız, hatasız, kusursuz olan kimse burada mağdur edilmeyecektir. Buna azami gayret gösteriyoruz. KHK'lerle görevine iade edilen 18 bin 258 kişi vardır. Bir mağduriyet söz konusu değildir. En az sizin kadar da bunlara dikkat ettiğimizi ifade etmek için söyledim. Hiç merak etmeyin, eninde sonunda siyasi kadrolar da ortaya çıkarılacak. Bu meselenin arkasındaki gerçek bütünüyle ortaya konulacaktır."
"Çizgi film kanalıyla ilgili talimat yazıldı"
Kurtulmuş, kapatılan TV kanallarıyla ilgili listeyi gösterdiğini ve tekrar okuyabileceğini belirterek, "Şu anda 8 TV kanalı kapatılmıştır, yayından men edilmiştir. Şu an itibarıyla devam eden 30 TV yayını vardır. Bunlardan biri, çizgi film kanalıyla ilgili olarak talimat da bu sabah itibarıyla yazılmıştı, TÜRKSAT'tan açılması bekleniyor. Süreç devam ediyor." dedi.
"367'yi aşsa bile millete sorarız"
Yapılması planlanan anayasa değişikliğini, 367 oya ulaşması halinde de halka götüreceklerini belirten Kurtulmuş, "Belki CHP Grubundan da Cumhurbaşkanlığı ya da başkanlık sistemine 'evet' diyecek arkadaşlar olur. Bir kez daha söylüyorum; 367'yi bulsak dahi...Türkiye siyaseti için önemli bir değişimdir bu. Bu, parlamentoda yeterli çoğunluğu bulsa dahi bunu millete götürmek boynumuzun borcudur. 367'yi aşsa bile götürür, bunu millete sorarız, çünkü tarihi bir değişimdir." diye konuştu.
MİT'in Türkiye'deki kanunların kendisine verdiği yetkiler çerçevesinde bilgileri belli kategorilere tasnif ederek ilgili devlet kurumlarına gönderdiğini anlatan Kurtulmuş, "MİT, düzenli olarak bilgilerini paylaşılması gereken seviyede ve paylaşılması gereken gruplarla paylaşıyor. Sayın Başbakan ile MİT Müsteşarı'nın görüşmediği şeklinde bir konu gündeme geldi. Türkiye Cumhuriyeti devleti, ciddi kurumlarla, önceden belirlenmiş takvim içerisinde, hazırlıkları önceden yapılmış toplantılarla yönetilen bir devlettir. Türkiye Cumhuriyeti devleti bir kabile devleti değildir. MGK diye bir kurulumuz var. MGK'da devletle ilgili iç ve dış güvenlik tehditleri, önceden hazırlıkları yapılarak gelir. Başbakan da MİT Müsteşarı da kurulun üyesidir. Ayrıca devlet günlerinde, devletin en üst görevlerindeki kişilerle MİT de görüşmelerini yapar." dedi.
Cumhurbaşkanlığındaki araç, personel ve danışman sayısı ve ısınma harcamalarıyla ilgili sorular geldiğini hatırlatan Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"Bunları bilmiyoruz ama kusura bakmayın arkadaşlar, Cumhurbaşkanlığı dediğiniz müessese de sizlerin ve bu milletin bir müessesesidir. İstediğiniz zaman bu bilgiyi size veririz. Bilgide bir problem yok. Üzerinde durduğum konu şu; Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığıyla ilgili konuşurken, başka ülkenin cumhurbaşkanlığından bahsetmiyoruz. Oradaki hizmetler neyi gerektiriyorsa bunun gereği yapılıyor. Bunlarla ilgili olarak da istediğiniz her türlü bilgiye de ulaşma imkanına sahipsiniz. Ama defaatle, 'Cumhurbaşkanının kaç arabası, kaç uçağı var?' Bildiğim kadarını söyleyeyim; Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve devletin bütün ilgili kurumlarının uçakları bir havuzda toplanır. Kimin o gün, o hafta, o süre içinde ihtiyacı varsa o kullanır. Cumhurbaşkanının ihtiyacı varsa Cumhurbaşkanı, Başbakan'ın ihtiyacı varsa Başbakan, Meclis Başkanı'nın ihtiyacı varsa Meclis Başkanı, başka bakanların ihtiyacı varsa onlar kullanır."
"Bisikletle işe gidip gelmeyi tercih ederdim"
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek de milletvekillerinin sorularını yanıtlarken, Başbakanlıkta ekim sonu itibarıyla bin 765'i kadrolu, 180'i sözleşmeli, 313'ü geçici, 44'ü işçi olmak üzere toplam 2 bin 302 personelin görev yaptığını bildirdi.
Taşeronla ilgili geçen yıl söz verdiklerini hatırlatan Şimşek, konuya ilişkin çalışmaların devam ettiğini söyledi.
Şimşek, "2017 bütçesine buna ilişkin özel ödenek konulmamakla birlikte zaten öngörülen model, aynı mali haklar üzerinden başlangıçta alınmasına ilişkin olduğu varsayımına dayanıyor. Eğer bütçede ödenek olmasa bile bütçe kuralı gereği maaşlarla ilgili her zaman ödenek yetmese de yapılabiliyor. Taşeron olarak bilinen hizmet alımıyla çalışan işçi kardeşlerimize yönelik çalışma devam ediyor, sonuçlanınca eminim kamuoyuyla paylaşılacaktır." dedi.
Konuyla ilgili kendisinin de bir toplantıya başkanlık yaptığını ve çalışmada epey bir mesafe katedildiğini belirten Şimşek, bazı hususlara ilişkin ilave çalışmaların olduğunu söyledi. Şimşek, "Belki yeni yasal düzenleme gerekebilir. Kesin tarih vermem doğru olmaz ama bu konuda sözümüz var, çalışmalar devam ediyor." dedi.
Dolar konusunun gündeme geldiğini ifade eden Şimşek, "Bizim söylediğimiz; Türkiye'de yastık altında dolar ve altın tutulmasın, sisteme girsin ve sistem daha da güçlensin. Türkiye'de aslında çok ciddi bir altın birikimi var. Bazı tahminlere göre 180-200 milyar dolar değerinde var. Onların sisteme katılması, tabii ki Türkiye'de mali sistemi, Türkiye ekonomisini güçlendirir. Bizim yaklaşımımız şu; sisteme girsin. Hangi türden olursa olsun yeter ki sisteme girsin, sistem güçlensin ve o kaynaklar atıl kalmasın, tasarrufa, yatırıma dönüşsün. Böylece ekonomiyi destekleyici bir noktaya gelsin." dedi.
Taşıt kullanımıyla ilgili soruyu da yanıtlayan Şimşek, "Keşke ülkemiz de Batı Avrupa gibi nispeten terör tehdidiyle karşı karşıya olmasaydı, ben şahsen bisikletle işe gidip gelmeyi tercih ederdim. Metroyla... Yerli araba da güvenlik ve benzeri standartları olursa tabii ki düşünülebilir." karşılığını verdi.
Son Dakika › Politika › 2017 Yılı Bütçesi Genel Kurulda - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?