Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, demokratikleşme konusunda toplantılar yaptıklarını belirterek, "Sanıyorum bu konuda neler yapabileceğimizi veya parlamentoya neler sevk edebileceğimizi önümüzdeki günlerde, Bakanlar Kurulu toplantısına da gerek olmadan, yaptığımız hazırlığı Sayın Başbakanımıza sunduktan sonra hem kamuoyuna hem de bakanlarımızın imzasına açabiliriz" dedi.
Bakanlar Kurulu toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arınç, " İmralı'ya giden heyette Sırrı Süreyya Önder'in bulunmamasının eleştirilere maruz kaldığı yönündeki" bir soruya, "Giden BDP heyetinde Sırrı Süreyya Önder'in olup olmaması bir kısım kişiler tarafından eleştirilmiş olabilir. O onların kabulleridir. Ama bildiğiniz gibi bugün Selahattin Demirtaş ve Pervin Buldan'ın tekrar adaya gidip döndükleri biliniyor. Onların açıklamasında böyle bir şey yer almıyor, bildiğim kadarıyla. Yarın belki yazılı açıklama yaparak, bu konudaki düşüncelerini ifade edecekler" cevabını verdi.
Milletvekillerinin Öcalan'ı veya orada bulunan hükümlü bir şahsı ziyaretlerinde hukuki mevzuatın uygulandığına dikkati çeken Arınç, "Yani bu kişilerin birinci derece yakınlarından farklı gidip kendileri ile görüşmeleri ancak Adalet Bakanlığımızın iznine tabidir. Adalet Bakanlığımız, müracaat eden kişilerin, kimlerin gideceğine talep üzerine karar veriyor. Son iki heyette Sayın Önder'in yer almamış olmasını kendileri bir şekilde izah edebilirler. Ama bizim söyleyeceğimiz Adalet Bakanlığımızın karır böyle olmuştur. Bu ziyaretler bu şekilde yapılmıştır" ifadesini kullandı.
-Demokratikleşme paketi-
Arınç, Bakanlar Kurulu'nda demokratikleşme paketinin ele alınıp alınmadığının sorulması üzerine, toplantıda bir görüşme, tartışma ve sunum olmadığını bildirdi. Arınç, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve kendisinin yanı sıra birkaç bakan ile geçmişten bu yana toplandıklarını belirterek, şunları söyledi:
"Bu sabah da saat 10.00'da da toplandık, 13.00'e kadar bazı çalışmalar yaptık. Bunlar bizim siyasi referanslarımızda, özellikle 30 Eylül 2012'de yapılan Büyük Kongremiz öncesinde 2023 hedeflerimizde siyasi vizyon olarak kitaplaştırılan, demokratikleşme, özgürlük alanlarının genişlemesi, bu alanlarda neler yapacağımızı gösteren, bildiğiniz gibi zannediyorum 61 maddelik bir vizyonumuz var. Bu 61 maddelik kabullerimizden hangilerinin yasama olarak gerçekleştirilmesi gerektiğini aramızda konuşuyor ve çalışıyoruz. Sanıyorum bu konuda neler yapabileceğimizi veya parlamentoya neler sevk edebileceğimizi önümüzdeki günlerde, Bakanlar Kurulu toplantısına da gerek olmadan, yaptığımız hazırlığı Sayın Başbakanımıza sunduktan sonra hem kamuoyuna hem de bakanlarımızın imzasına açabiliriz. Bunların bir kısmı yasama gerektiren işlerdir. Şüphesiz TBMM'nin gündemi önemlidir. Bir kısmı idari tedbirlerdir. O, hükümetimizde her bakanlığımızın sorumluluk çevresi içinde veya dairesi içinde alabileceği kararlardır. Biz çözüm sürecine yönelik olarak veya son Gezi olayları ile ilgili yaşanan birtakım olumsuzluklara bakarak, bugünler de yeni bir şeyler yapmak ihtiyacını duymuyoruz. Ama geçtiğimiz belki 1-2 yıldan bu yana adım adım demokratikleşme konusunda atacağımız adımları planlıyoruz, hesaplıyoruz. Yeri ve zamanı geldiğinde de bunları gerçekleştiriyoruz. Evet, bir hazırlığımız hemen hemen bitmiş durumdadır. Bunun parlamentoya sunulması gerekenleri yasama dönemi bitmeden, yani Temmuz ayının 8'ini, 10'unu kastediyorum, belki açıklanmış, deklare edilmiş ve parlamentoya sunulmuş olabilecektir. Ama bunların görüşülmesinin, eğer olağanüstü bir toplantı olmayacaksa ekim ayından itibaren başlayacağını hepimiz çok iyi biliyoruz."
-Çözüm süreci-
Çözüm sürecindeki son durum ve Genelkurmay Başkanlığından yapılan helikoptere yönelik saldırının sorulması üzerine Arınç, "Genelkurmayımızın açıklamasının doğru olup olmadığını bana sormanız doğru değil. O açıklama yapıldığına göre böyle bir tecavüz mutlaka vaki olmuştur. Ancak bu, çözüm sürecini engelleyecek veya çözüm sürecini başarısızlığa götürecek bir unsur değildir" değerlendirmesinde bulundu.
Arınç, çok zorlu bir sürecin içinde bulunulduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
"Ama sevinerek söylemeliyim ki süreç aynen başladığı gibi belli bir noktada olumlu bir şekilde seyrediyor. Bu arada konuşulanlar, yazılanlar, çekilen fotoğraflar bunların hiçbirisi çözüm sürecinin olumlu gittiğinden daha önemli bir haber değildir. Dolayısıyla birileri çok konuşabilir, çok yazabilir, çok eleştirebilir ama süreci takip eden istihbarat teşkilatımızla başlayıp, süreci de büyük ölçüde hükümetimizin ilgili bakanları takip ettiğine göre ve silahlı unsurların Türkiye'den çıkmaları hala devam ettiğine göre ve bunun belli bir takvim içerisinde bitirileceği ifade edildiğine göre 'süreçte olumsuzluk var' demek bence çok haklı bir şey olmaz. Bizim görebildiğimiz kadarı ile açıklama yapmak gerekirse yaparız ama bu süreç içerisinde, bugün içerisinde olumsuzluğa yönelik herhangi bir eylemin varlığını ifade etmemiz doğru değil."
- Ankara
Son Dakika › Politika › Bakanlar Kurulu Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?