Bakanlar Kurulu Toplantısı

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, dershanelerin dönüştürülmesiyle ilgili kanun tasarısına ilişkin "Meclis gündemine süratle alır, komisyondan bir şekilde süratle geçerse Meclis takvimi ne kadar gerektiriyorsa o kadar zamanımız da olursa bu geçebilir ama mart ayının başında Meclis tatile girecekse en azından çalışmayacaksa seçim dolayısıyla bu tarihe kadar da yetişmeyecekse marttan sonra bakılır diye düşünüyorum" dedi.

Arınç, Bakanlar Kurulu Toplantısı'nın ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Bir gazetecinin "kişisel verilerin korunması ile ilgili kanun tasarısı"na ilişkin sorusu üzerine, Arınç, "Dinlemelerle ilgisi yok bunun. Kişisel veriler var, belli bir yerde toplanıyor ama bunların üçüncü kişiler tarafından bilinmemesi, ifşa edildiği takdirde de hangi cezai yaptırımların uygulanacağı, bunları kimin denetleyeceği, korunmasını kimin sağlayacağı bir sistem olarak getiriliyor. Dinlemeler ayrı bir konu. Onlarla ilgili ceza hükümleri var ama yetersiz olabilir o konuyu ayrı kapsamda değerlendiriyoruz. Kişisel veriler SGK kayıtlarıyla şirketlerle ilgili olabilir. Milyonlarca insanın rahatsızlığından tutunuz, kendisine ait bilgilerin bir yerde depolanması, korunması mümkündür ama buna aykırı hareket edilmesi halinde, özel hayatın gizliliğinden kişisel verilerin gizliliğinin ihlal edilmemesine kadar bence önemli bir kanun. AB süreci bakımından da bizim için önemli. 2010'da yaptığımız referandumda kabul ettiğimiz  insanlara, kişiliklere insan odaklı demokrasiye uygun bir düzenleme" cevabını verdi.

Arınç, düzenlemenin yakın zamanda Meclise sevk edileceğini de söyledi.

- "Esenyurt saldırısı provokasyon değil"

Dershanelerle ilgili düzenlemenin seçim öncesi mi yoksa seçimden sonrasına mı bırakılacağı sorusunu Arınç, şöyle yanıtladı:

"Meclis gündemine hakimdir. HSYK görüşmeleri başladı sonra bir yerde durdu. Gün doğmadan neler doğar. Meclis gündemine süratle alır, komisyondan süratle geçerse, Meclis takvimi ne kadar gerektiriyorsa o kadar zamanımız da olursa bu geçebilir. Ama mart ayının başında Meclis tatile girecekse seçim dolayısıyla ve o tarihe kadar da yetişmemişse marttan sonra bu işe bakılır diye düşünüyorum. Ama hükümetimizin hedefi mart seçimlerine kadar, yani böyle bir tabiri bile kullanmak doğru değil, Meclise sevk edilir edilmez komisyon ve genel kurul sürecinden geçmesidir."

Arınç, "Esenyurt saldırısına ilişkin, "Provokasyon değil, o kadar garip ki biri 15 yaşında neredeyse, 1997 doğumlu. Bir ailenin fertleri, belli bir yere mensubiyetleri var. Protesto amacıyla ortaya çıkmışlar ama silaha, bıçağa sarılmışlar maalesef" diye konuştu.

Bir gazetecinin dövizdeki yükselişi sorması üzerine ise Arınç, "Dövizle ile ilgili olarak şu anda ekonomide bir olumlu bir seyir takip ettiğini, borsadaki faaliyeti dolardaki sıcağın düşmeye başladığını hissedebiliyoruz" cevabını verdi.

Arınç, gelişmeleri takip ettiklerini ve Merkez Bankasının üzerine düşeni yaptığını, Maliye Bakanlığı ile Hazine ilgililerinin de konuyu yakinen takip ettiklerini belirtti.

-Seçim güvenliği

Bir başka gazetecinin, seçim güvenliği kapsamında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in seçimlere 15 gün kala sabotaj ve suikast girişimi olabileceğine dair açıklamasını hatırlatarak, seçimlere gidilirken alınması gereken önlemlerle ilgili hükümetin bir çalışması olup olmadığı sorusuna ise Arınç, şöyle devam etti:

"Normal görevini yapan İçişleri Bakanlığımız var. Elindeki emniyet güçleri, istihbarat gücü, jandarma gücü, kırsalıyla merkeziyle... Şüphesiz seçimin güvenliği her zaman önemlidir. Hangi seçim döneminde neler yapılıyorsa bu kez belki gelişen şartlar içerisinde daha çok dikkat edilecek konular vardır. Valilerimiz, emniyet müdürlerimiz, bu konuyla ilgili kolluk güçlerinden başlayarak adalet mekanizması dahil seçime dönük hazırlıklarını mutlaka yapıyordur, yapacaktır. 50 milyona yakın seçmenin oy kullanacağı bir seçime gidiyoruz ve Türkiye'de iki binden fazla belediyenin başkanı seçilecek, 30 büyükşehirde ikamet edenlerin nüfusu Türkiye'nin yüzde 76'sı.  Elbette seçim sonuçlarını etkilemek için yasa dışı örgütlerden tutunuz, seçim rekabeti içerisinde tartışmaların yaşanması ve maalesef hoşa gitmeyen oluşumların ve olayların meydana gelmesi mümkündür. Bunlar yapılıyor, valilerle ilgili toplantılar da yapıldı, yapılacak. Emniyet, alarm durumuna mutlaka geçmiştir veya geçecektir. İzinler belki kaldırılacak. Her türlü tedbir alınır, bu konuda kimsenin endişesi olmasın ama seçim döneminde meydana gelebilecek bu vuku muhtemel olayları istihbaratının da önceden haber alması, önleyici birtakım tedbirlerle yola çıkması lazım."

Arınç, her yerde bayraklamanın yapıldığı, afişlerle posterlerle donatılmış, seçim bürolarının bir düzen içinde açılması ve kullanılması gerektiğini söyleyerek, şunları kaydetti:

"Sadece 'ben burayı kiraladım burası benim seçim bürom', o trafiği engelleyebilir, dar yerlerde veya trafiğin güçlü olduğu yerlerde başka sıkıntılara yol açabilir. Dolayısıyla mülki amirlerin nerelerde, ne zaman, nasıl açılabileceğini veya en azından açılmış olabilmesi lazım. Hiç kimse bir şey yapmaz ama gece yarısından sonra camları kırılır, en azından bunu yapacaklar da vardır. İnsanlar tahrik edilir, menfi düşüncelerle ortaya çıkabilirler. Hiçbir zaman böyle acı bir olay yaşanmasını istemeyiz ama insanların siyasi düşüncelerine karşıt olanlar basit de olsa eylem yapabilirler. Gözetim altında tutulmaları, devriyelerin artırılması gerekir veya gezici birtakım unsurların belki sabaha kadar bazı yerleri kontrol altında tutmasında da fayda var. Bu oralarda siyasi çalışmaların yapılmasına engel olmak için değil daha çok siyasi faaliyetlerin rahat ve güven içinde yapılması içindir. Hiçbir endişemiz yok. Gereken tüm tedbirler de alınıyor."

- Ankara