CHP Myk Toplantısı

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, Taksim Gezi Parkı'nda yaşananların bir büyük sivil toplum hareketi olduğunu savunarak, "Yaşadığımız olaylarla ilişkili iktidar çevrelerinin CHP'yi organizasyonla ilişkili kılma gayretleri bir siyasi bunamanın son halkasıdır" dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, başkanlığında toplandı. Parti Sözcüsü Koç, toplantı sürerken yaptığı açıklamada MYK'nın gündemine ilişkin bilgi verdi ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Taksim Gezi Parkı'ndaki olayların ardından Türkiye'nin demokrasisinin sınavdan geçtiği bir döneme girdiğini ifade eden Koç, yaşananları başta iktidar olmak üzere tüm siyaset kurumlarının çok iyi analiz etmesi gerektiğini söyledi.

Toplumun baskılar nedeniyle yıllardır biriktirdiği tepkilerini küçük bir kıvılcımla ortaya çıkardığını iddia eden Koç, "15-40 yaşları arasında, gençlerin çoğunlukta olduğu bir kitle var karşımızda. Her görüşten, her sosyal kesimden yurttaşın ağır ve kabul edilemez polis baskısına karşın yükselttikleri talepleri hala okuyamayan iktidarın bundan sonra atacağı adımların da önemini belirtmek istiyorum" dedi.

CHP olarak iktidar yetkililerine seslendiklerini aktaran Koç, şunları kaydetti:

"Yangının üzerine ateşle gitmeyin. Şimdiye kadar yaptığınız her yanlışı bile alkışlattığınız bir ruh halinden artık çıkın. Bugünün gerçekleriyle acil olarak siyaseten yüzleşin. Bu olayları, demokratik tepki gösterilerini, araya girmiş olabilecek veya özellikle araya sokulmuş olabilecek provakatörlerin eylemleriyle marjinal bir grup, değerlendirmesine tabi tutmayın. Yanılırsınız, hata yaparsınız. Siyasi sonuçları çok daha ağır olur. Elinizdeki polis gücünü acımasız, hoyrat, kaba bir güç olarak bu talepleri yükselten halka karşı kullanmayınız."x

İktidarın bütün mensuplarına seslendiklerini belirten Koç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanında görev yapanlara da büyük görevler düştüğünü ifade etti. Koç, "Özellikle Başbakan'ın öfke kontrol tedavisi ile söylemlerinin, hakaretlerinin önüne geçecek tedbirleri alın. Öfkesini nasıl tedavi edecekseniz, edin. Başbakan'ı sabah öğlen, akşam yatarken her fırsatta, her ortamda konuşturup topluma ayar verme seanslarını durdurun. Milletin aklı ile alay etmeyin. 72 kanaldan birden canlı yayınla her yerde, her konuda konuşturmaktan vazgeçin" diye konuştu.

Koç, Başbakan Erdoğan'ın Türkiye'nin komşu ülkelerinin yöneticilerine "halkınızın taleplerini dinleyin" diye seslendiğini, ancak kendisinin yurttaşlarının isteklerine duymadığını ileri sürdü.

-"Siyasetçinin yalnızca siyasetçi olarak kalması gerek"

"Bu toplumun yüzde 100'ü hepimizin. Yüzde 49'u senin, yüzde 51'i diğerlerinin değil" ifadesini kullanan Koç, hiç kimsenin hem başbakan, hem yargıç, hem başhekim, hem terzi, hem Diyanet İşleri Başkanı, hem mimar, hem mühendis, hem asker, hem polis olamayacağını, siyasetçinin yalnızca siyasetçi olarak kalması gerektiğini dile getirdi.

Demokrasinin olanaklarıyla alınan iktidar yetkisiyle demokrasinin içinin boşaltılamayacağını belirten Koç, "Faşizm illa bir Eylül sabahı tankların yürümesiyle gelmeyebilir. Faşizm demokrasinin tanıdığı hak ve özgürlükleri kullanarak sandıktan çıkan bir iradenin kendisini oraya taşıyan hak ve özgürlükleri karartarak, içini boşaltaraka da gelebilir. Buna da sivil faşizm denir. Bugün yaşadığımız süreci anlatmaya çalışıyorum" diye konuştu.

Olaylarla ilgili CHP'ye yönelik eleştirilere de değinen Koç, "Yaşadığımız olaylarla ilişkili olarak iktidar çevrelerinin CHP'yi organizasyonla ilişkili kılma gayretleri bir siyasi bunamanın son halkasıdır. Bu bir büyük sivil toplum hareketidir" ifadelerini kullandı.

Olayların sosyolojik olarak yeni bir orta sınıfın varlığını gösterdiğini öne süren Koç, bu sınıfın iyi okunması ve taleplerinin doğru anlaşılması gerektiğini söyledi. İktidarın talepler karşısında iki yüzlü bir yaklaşım içinde olduğunu ve demokrasinin önünde engel teşkil ettiğini savunan Koç, CHP'nin seçim barajının düşürülmesiyle toplantı ve gösteri hakkının kullanılmasına ilişkin kanun tekliflerinin TBMM'de AK Parti'li milletvekillerinin oylarıyla reddedilmesinin bunun göstergesi olduğunu ileri sürdü.

Özeleştiri ve özrün önemli müesseseler olduğunu kaydeden Koç, "Sayın Cumhurbaşkanı'nın sağduyu sesini ve mesajını Başbakan'ın sindirmesi, hazmetmesi gerekir" dedi.

Koç, CHP olarak yurttaşların anayasal hakları olan toplantı ve gösteri yapma özgürlüklerinin güvence altında olmasını istediklerini belirtti. Polisin orantısız güç kullanmasının da her türlü provokasyonun da engellenmisi gerektiğini dile getiren Koç, iktidar partisinin ilçe binalarının uğradıkları da dahil olmak üzere kamu ya da özel mala zarar verilmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi.

-"Medyanın özeleştiri yapması gerekiyor"

Yaşananlar karşısında medyanın tutumunu da eleştiren, ancak medya emekçilerini bu eleştirinin dışında tuttuğunu belirten Koç, merkez medyanın izlediği yayın politikasıyla acınacak hale düştüğünü, olayları görmemek için telkinlere uyduğunu, sonunda da mahçup olduğunu öne sürdü.

"Ismarlama, çanak tabir edilen bire bir programlarla güya Başbakan'a hamle fırsatı vermek için kanallarınızı açtınız ama Başbakan'ın o programda camdan konuşmayacağını unuttunuz" diyen Koç, doğaçlama sözlerin halkın tepkisini kabarttığını, medyanın buna sebep olduğunu ileri sürdü.

Medyanın özeleştiri yapmasını isteyen Koç, "Mesleğinizin gereklerini onurlu bir şekilde bundan sonrasında yerine getirecek yeni bir sayfa açmanız gerekiyor. Türkiye'nin normalleşmesine katkı vermeniz gerekiyor" dedi.

Başbakan Erdoğan'ın bu süreçte yurt dışı ziyareti yapmasını eleştiren Koç, Erdoğan'ın ziyareti öncesinde yaptığı açıklamada Fas Kralı 6. Muhammed ile görüşeceğini söylediğini belirtti. Koç, ancak uluslararası ajansların haberlerine göre, Fas Kralı 6. Muhammed'in Türkiye'de yaşananlar nedeniyle görüşmeyi kabul etmediğini öne sürdü. Koç, bunun kabul edilmesi zor bir manzara olduğunu savundu.

Ülkenin zor günlerden geçtiğini iddia eden Koç, "CHP olarak biz üzerimize düşen görevi yapıyoruz. Sağduyu çağrımızı tekrarlıyoruz. Halkımızın demokratik hakkının kullanılması karşısında devlet terörü yaratılmasının önüne geçilmesini söylüyoruz. Kışkırtmalara, provokasyonlara karşı uyanık olunmasını söylüyoruz. ve siyasi iktidara da siyasi iktidarın Başbakan'ın altındaki kademelerine de Başbakan'a dönük taleplerin onlar tarafından da bu süreçte yerine getirilmesinin önemini bir kere daha ifade ediyoruz" diye konuştu.

Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Koç, CHP Ankara Milletvekili Levent Gök'ün polislere küfürlü ifadeler kullandığı iddialarına ilişkin soru üzerine küfürün kabul edilemez olduğunu belirtti.

Ankara'daki tutuklamaların ardından kendisinin de içinde bulunduğu CHP heyetinin, Emniyete gittiğini ve buradaki polislerden de kendilerine yönelik benzer ifadeler kullanıldığını, müdürlerin araya girerek buna engel olduğunu ileri süren Koç, "Odanın iki penceresi var. Tek pencereden bakmayın" dedi.

-Mersin mitingi iptal edildi

Koç, bir soru üzerine de CHP'nin hafta sonu Mersin'de yapacağı mitingin, şu an içinde bulunulan ortam nedeniyle iptal edildiğini söyledi.

Başka bir soruyu yanıtlarken de Koç, "İktidarı bilhassa Sayın Başbakan'ı uyarma ihtiyacı duyuyoruz. AKP içinde Sayın Başbakan'a telkinde bulunabilecek, uzun süre yol arkadaşlığı yapmış, nazı geçebilecek herkesi göreve davet ediyoruz" ifadesini kullandı. - Ankara