Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı üst kimliğinde buluşmuş herkes, hem devletin, hem de devlet kurumlarının karşısında her yönüyle eşittir. Özellikle, çocuklar arasında din ve etnik köken bakımından bir ayrıma gidilmesine müsaade edemeyiz" dedi.
Erdoğan, Darüşşafaka Cemiyeti'nin TİM Maslak Show Center'da gerçekleştirilen Olağanüstü Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Darüşşafaka'nın kurumsal anlamda, Türkiye'de alanında bir çığır açmış, bu alandaki tüm faaliyetlere öncülük etmiş, örnek teşkil etmiş bir kuruluş olduğunu söyledi.
Başbakan Erdoğan, "Bizim, toplum olarak, millet olarak, yüzyılların, hatta bin yılların içinden süzülerek gelmiş dayanışma kültürümüz, 1863 yılında Darüşşafaka'da kurumsal bir kimliğe büründü. Türkiye'de yetimlerin, öksüzlerin, yoksulların ve yolda kalmışların elinden tutmak isteyen her oluşum, her kuruluş, kendisine Darüşşafaka'yı, Darüşşafaka'nın tecrübesini örnek olarak, model olarak aldı. İşte o nedenle Darüşşafaka, hem bu ülkenin, hem de bu milletin göz bebeği bir kuruluştur" diye konuştu.
Toplumsal dayanışmada bu kadar önemli bir yer edinen Darüşşafaka'nın, toplumsal değişimde de aynı derecede sorumluluk üstlenmek durumunda olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"1971 yılında Darüşşafaka, sadece yetim erkekleri değil, yetim kızları da çatısı altına kabul ederek, toplumdaki değişime, dünyadaki gelişmelere paralel bir düzenlemeyi gerçekleştirmişti. Ancak sadece yetimlerin, sadece Türk ve İslam olanların kabulü gibi, Darüşşafaka'nın özüne, ruhuna, misyonuna paralel düşmeyen bir durum vardı. Elbette kurulduğu yıllarda, sadece yetimlerin, sadece Türk ve İslam olanların kabulü bir ihtiyaçtı. Zira, ordumuz onlarca cephede mücadele ediyor, vatan savunmasında yüz binlerce Mehmetçiğimiz şehit düşüyordu. Hemen her gün, Anadolu'nun yoksul köylerine mektuplar ulaşıyor, hemen her gün çocuklar yetim kaldıklarını öğreniyorlardı. 150 yıl önce tamamen bir gereklilikten, bir ihtiyaçtan hasıl olan, esasen, hedef kitleyi mümkün olduğunca daraltarak, kaliteli hizmet vermeyi sağlayan şartlar, bugün artık geride kalmış durumda. Bugün çok şükür, imkanlarımız arttı, ekonomimiz büyüdü, sosyal politikalarımız tarihte hiçbir dönemde görülmemiş ölçüde yaygınlaştı. Bugün biz devlet olarak, hedef kitleyi daraltmanın değil, mümkün olduğunca genişletmenin, 81 vilayete, 780 bin kilometrekare üzerindeki her ihtiyaç sahibine ulaşmanın mücadelesi ve gayreti içindeyiz."
Erdoğan, sadece son 9 yılda, Türkiye genelinde, vatandaşlara ulaştırdıkları toplam sosyal yardım miktarının yaklaşık 16 milyar lira olduğunu belirterek,
"Zengin fakir demeden, tüm öğrencilerimize ders kitaplarını ücretsiz dağıttık ve dağıtıyoruz. Şartlı nakit transferiyle, ihtiyaç sahibi öğrenci ailelerine nakit yardım ulaştırıyoruz" diye konuştu.
Sağlık yardımlarıyla, özürlü ihtiyaç yardımlarıyla, gıda, yakacak, barınma yardımlarıyla, sosyal hizmet projeleriyle ihtiyaç sahibini bulduklarını, devlet olarak elinden tutuklarını ifade eden Erdoğan, "Vatandaş arasında hiçbir ayrıma gitmiyoruz. Bizim için ölçü, ihtiyaç sahibi olmaktır" dedi.
Erdoğan, bugünün dünyasında, bugünün Türkiye'sinde, yetim ve öksüz ayrımının artık kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Annesini kaybeden öksüz çocuk, babasını kaybeden yetim çocukla aynı yerde durabiliyor ve ihtiyaçlar noktasında aynı kaderi paylaşabiliyor. İşte bu nedenle, biz artık Darüşşafaka'da, yetim ve öksüz diye bir ayrımın yapılmasının uygun olmadığını düşünüyor ve tüzükten bu ayrımı kaldırıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı üst kimliğinde buluşmuş herkes, hem devletin, hem de devlet kurumlarının karşısında her yönüyle eşittir. Özellikle, çocuklar arasında din ve etnik köken bakımından bir ayrıma gidilmesine müsaade edemeyiz. Tüzükten, artık bunu çıkartıyor, Darüşşafaka'yı özüne ve ruhuna yaraşır bir vizyona kavuşturuyoruz."
- İSTANBUL
Son Dakika › Politika › Darüşşafaka Cemiyeti Genel Kurulu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?