BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin grup toplantısında konuştu. Başbakan Erdoğan'a seslenen Demirtaş, "Önceki dönemlerde ve denemelerde olduğu gibi artık en küçük bir milliyetçi haykırışta çark edip milliyetçi duygularını hatırlayıp, kim olduğunu hatırlayıp, titreyip kendine gelmekten vazgeçmesi, çark etmekten vazgeçmesi lazım. Kaptanın iyisi dalgalı denizde belli olur. Bu süreçte göreceğiz" dedi.
Demirtaş, "Gelinen aşama itibariyle herkesin çok serin kanlı bir şekilde tartışması varsa çözüm umutlarını büyütmesi varsa eksiklikleri eleştirmesi, kansız, silahsız ve şiddetsiz bir çözümü diyalog ile müzakere ile onurlu bir barışı nasıl gerçekleştireceğimizi herkesin samimiyetle tartışması lazım. Bugün hükümetin böylesi bir bakış açısıyla bu sürece yaklaştığına inanırsak biz olsa olsa bundan memnuniyet duyarız. Fakat yakın tarihe bakarak bugünü değerlendirirsek doğru bir tahlil yapmış oluruz. Her şeyden önce İmralı'da resmi bir heyetin Öcalan ile görüşmesi bizler açısından önemlidir. Bu sıradan bir gelişme değildir. Aslında çok geç kalınmış bir gelişmedir. Ama 14 yıl aradan sonra İmralı'da kamuoyu ile paylaşılarak kısmen şeffaf olarak bu sürecin girişiminin başlatılmasının olması bütün bu değerlendirmelerin yapacağımız tahlillerin dışında önemlidir ve kıymetlidir. Biz böyle yaklaşıyoruz" dedi.
Demirtaş, "14 yıldır bir adada tutulan bir halk önderinin isminin önüne 'Sayın konuldu' diye binlerce kişi hapse atıldı. 'Posteri taşındı' diye çocuklar ve kadınlar sokaklarda coplandı. 'İsmi sloganlaştırıldı' diye insanlar ağır hapis cezalarıyla cezalandırıldı. Fakat bir halk yılmadı. İnat etti ve ısrar etti. Doğru olduğuna inandığı için ve barışın İmralı'dan geçtiğini adı gibi bildiği için bundan geri adım atmadı" diye konuştu.
İmralı'da yapılan görüşmenin kritik bir süreçte atılmış mantıklı ve makul bir adım olduğunu belirten Demirtaş, "Kim ne derse desin ve nasıl değerlendirirse değerlendirsin her türlü tahriki yapmaya çalışabilirler. Her türlü milliyetçi ve ırkçı hezeyanlarla saldırmaya çalışabilirler. Ama Türkiye'nin iç barışı bu adımla ancak başlayabilirdi. Bu aşamanın sağ salim geçilmiş olması kamuoyunun önemli bir kısmının bundan mutluluk duyuyor olması hükümetin aslında bu adımı atmakta ne kadar geç kaldığının göstergesidir" dedi.
"Siyasi bir konu ancak siyasetçilerin devreye girmesiyle çözüm aşamasına gelebilir" diyen Demirtaş, şunları söyledi, "Siyasi bir soruna siyasi bir yaklaşım ortaya konursa ancak doğru bir adım atılmış olur. Arkadaşlarımızın adaya gitmiş olmasının desteklenmiş olmasına ve bunun önünün açılmış olmasına da büyük değer biçiyoruz. Başlayan sürecin bir AKP -BDP ortaklaşması olmadığının net bir şekilde tespit etmemiz lazım. Bizim hükümet ile öncesinden oturup birlikte planladığımız ve tartıştığımız bir süreç söz konusu değildir. Bu süreç AKP'nin İmralı'da Sayın Öcalan ile başlattığı bir süreçtir. Partimiz ve bloğumuz,iki arkadaşımızın İmralı Adası'na gidişi ile birlikte süreçten doğrudan haberdar olmuştur. Süreç ile ilgili kısmi bilgi sahibi olmuştur. Bir AKP- BDP ortak projesi, ortak çalışması söz konusu değildir. Bu tespiti yapmamız gerekiyor. İmralı'daki görüşme tarafımıza iletilmiş, KCK' ya iletilmiş yada kamuoyuna iletilmiş yada iletilmek üzere bize ifade edilmiş bir yol haritası, bir çözüm projesi, takvimlendirilmiş bir program yoktur. Bunu da net olarak ifade etmek gerekir."
Görüşmeyi yapan heyetin ve Öcalan'ın kararlı bir çözüm iradesi olduğunu söyleyen Demirtaş, "Taraflarda bunun olgunlaştığını tespit etme durumumuz vardır. İfade edilen de budur. Bu sorunun diyalogla konuşarak, tartışarak ve meseleyi müzakere ederek çözme iradesinin olgunlaştığı, güçlendiği şeklinde bir tespitimiz vardır. Şu aşamada başlatılmış bir müzakere söz konusu değildir. Bize bu konuda ulaşmış somut bir bilgi yoktur. Henüz o aşamaya geçilmediğine dair en azından net bir bilgiye sahip olduğumuzu söyleyebiliriz. Hükümet başlatacağı sürece müzakere demek istiyorsa bütün bu müzakere mekanizmalarının tamamlanması gerekecektir. Her şeyden önce muhataplardan ve taraflardan biri olan KCK'nin sürece dahil edilmesi gerekecektir. Bu mekanizmanın tanımlanabilmesi için partimizin, DTK'nin ve ilgili sivil alanın sürece dahil edilmesi gerekecektir. Bunlar tamamlanır ve hükümet bu sürecin adına müzakere süreci der arkasına siyasi bir irade koyarsa bir artık Kürt sorununun müzakerelerle çözüm aşamasına geçilmiş diyebileceğiz" dedi.
Gelinen aşama ile hükümetin yaklaşımı arasında büyük bir ciddiyet farkı olduğunu belirten Demirtaş, şunları söyledi: "Bu da sütten ağzı yanmış bir halkı, her bir ferdini haklı olarak kaygıya sevk ediyor. Eğer hükümet ciddi ise her şeyden önce diline ve üslubuna herkesin yaklaşımına sirayet etmesi lazım. Askeri operasyonlar devam edecekse, tutuklamalar devam edecekse, bilindik hükümet politikaları bir yandan devam ederken bir yandan da 'Biz görüşürüz' denilecekse ve bunun adına 'entegre proje' denilerek bu süreci yürütecekse kimse birbirini yormasın. Konuşulsun, tartışılsın, silahsız ve kansız olsun, acısız olsun ama kimse hükümetin ciddi bir programı var gibi düşünmesin. Entegre proje buysa bu saçmalığa bir an önce son verilsin. Zaten bildiğimiz tanıdığımız AKP. Zaten politikalarını ve pratiğini her gün sokakta yaşadığımız AKP. Sizi tanımıyor ve bilmiyor değiliz. Kendinizi her gün yeniden hatırlatmanıza gerek yok biz sizi çok iyi tanıyoruz. Biz artık 'çözümü kabul edin' diyoruz. 'Bundan vazgeçin' diyoruz. Bundan vazgeçtiğini görmek istiyoruz" diye konuştu.
Demirtaş, bütün acılı annelerin ve babaların ellerinden öperek şunu söylüyorum; Bu süreç kaybettiğimiz bütün değerlerimiz adına bu ülkeye demokrasiyi, özgürlüğü getirmek için hepimiz adına bir fırsat olabilir. Sizin sunacağınız destek bu evlatlarımızın ve bu kardeşlerimizin mezarlarında inşallah rahat uyumalarına vesile olabilir. Ancak özgürlük ve demokrasi gelirse, onurlu bir barış gelirse bunu sağlamamız mümkün olabilir ? Sizler bu sürecin takipçisi olmalısınız" dedi.
Başbakan Erdoğan'a seslenen Demirtaş, "Önceki dönemlerde ve denemelerde olduğu gibi artık en küçük bir milliyetçi haykırışta çark edip milliyetçi duygularını hatırlayıp, kim olduğunu hatırlayıp, titreyip kendine gelmekten vazgeçmesi, çark etmekten vazgeçmesi lazım. Kaptanın iyisi dalgalı denizde belli olur. Bu süreçte göreceğiz. Ne yaptığını, ne yapacağını hep birlikte göreceğiz. Arkasında durabilecek mi ? Ciddi ve samimi bir müzakere sürecini başlatabilecek mi yoksa önceki dönemlerde olduğu gibi en küçük bir zoru görünce kaçmayı mı deneyecek bunu birlikte hep birlikte izleyeceğiz" diye konuştu. Sağlıklı bir süreç ilerletmek durumunda olduklarını belirten Demirtaş "Kalıcı bir müzakere sürecine girilecekse bütün bu koşulları hep birlikte sağlayabilirsek biz zaten parti olarak bunun için varız. Zaten görevimiz, misyonumuz bunu sağlamaktır. Tam da Ortadoğu'da kazanın bu kadar kaynadığı bir dönemde Kürt ve Türk ilişkilerinin önümüzdeki yüzyılda nasıl olacağına dair yeni bir hukuku belirlememiz lazım. Mesele bu kadar ciddi ve önemlidir" dedi.
(MV) FOTOĞRAFLI - Ankara
Son Dakika › Politika › 'Kaptanın İyisi Dalgalı Denizde Belli Olur' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?