Türkiye İnovasyon Haftası - Son Dakika
Politika

Türkiye İnovasyon Haftası

Türkiye İnovasyon Haftası

Başbakan Erdoğan: (2) "Farklılık, bir dezavantaj değil, tam tersine, büyük bir avantajdır. Renklilik, yoksulluk değil, tam tersine büyük bir zenginliktir" "Herkesin aynı düşündüğü bir to...

30.11.2013 12:54

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, farklılığın, dezavantaj değil, tam tersine, büyük bir avantaj olduğunu ifade ederek, "Renklilik, yoksulluk değil, tam tersine büyük bir zenginliktir. Herkesin aynı düşündüğü bir toplum, bir ülke, yeni fikirler üretemez. Standart kimliklere, standart şekil ve beyinlere sahip bir toplum, öne geçemez, lider olamaz" dedi.

Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen Türkiye İnovasyon Haftası Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, kalkınmanın anahtarının, temelinin bilim ve inovasyon olduğunu bildiklerini belirterek, gerçekten de bugün bilim ve teknoloji bakımından insanlığın ulaştığı yerin göz kamaştırıcı olduğunu söyledi.

Bu imkandan dünyanın her bölgesi, her toplum, her ülkenin aynı derecede faydalanamadığının görülmesi gerektiğinin altını çizen Erdoğan, "Bir tarafta hayatın her alanında bu imkanlardan azami derecede istifade eden toplumlar varken, öteki tarafta bırakınız bilimi, teknolojiyi, en asgari şartlarda hayatını sürdürmekte zorlanan çok büyük bir kesim bulunuyor. İşte Akdeniz'e atlayarak ta bizim sahillere kadar yavrusuna süt ulaştırmak için denizde dalgalarla savaşan annenin dramını herhalde bugünkü gazetelerde okumuşsunuzdur. Dünyada mücadele böyle devam ediyor" diye konuştu.

Bilimin bu seviyelere ulaşmasında, hiç kuşkusuz, Doğu medeniyetlerinin çok büyük payı bulunduğunu vurgulamak istediğini belirten Erdoğan, orta çağın sonuna kadar, dünyada bilime, bilimsel gelişmelere Doğu medeniyetleri, İslam medeniyetlerinin öncülük ettiğini dile getirdi.

Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu dönemde, astronomide, matematikte, tıpta, çeşitli mühendislik alanlarında yaşanan gelişmeler ki az önce ekranda perdede izledik sonraki dönemlerde yapılan çalışmaların temelini oluşturdu. İbn-i Sina, İbn-i Rüşt, Piri Reis, El-Cezeri, Harezmi, Mimar Sinan, Ali Kuşcu gibi pek çok deha, bu dönemdeki çalışmalarıyla insanlığın geleceğine yön vermişlerdi. Batılı bilim tarihçileri de kabul ederler ki Avrupa rönesansı, Endülüs ve Osmanlı Devleti üzerinden Batı'ya aktarılan bu muazzam birikim üzerinde yükselmiştir. Aynı şekilde Selçuklu ve Osmanlı devletleri döneminde de Konya'dan Bursa'ya, Sivas'tan Edirne'ye kadar pek çok Anadolu şehri ve elbette İstanbul, bilimin, kültürün, ticaretin dünyadaki önemli merkezleri olmuşlardır. Semerkant'tan Kurtuba'ya, Bağdat'tan Kahire'ye kadar dünyanın en önemli bilim ve kültür merkezlerine sahip olan bu dev medeniyetin üzeri adeta küllerle örtülmüş, ışıltısı görülmez hale gelmiştir."

"Taklit eden asla öne geçemez"

Bilim tarihine yön veren, bilim ve sanata çok önemli katkılar sağlayan, esasen, ışığın kendisinden yükseldiği Doğu'nun, bilgi ve ilim üretme noktasında ne yazık ki gerilerde kaldığının kabul edilmesi gerektiğini anlatan Erdoğan, "Az önce değerli başkanımız da söyledi, ben de geçenlerde Sanayi Şurası'nda söylemiştim. Taklit eden, takip eden, asla öne geçemez. Üretmeyip, üretilenle yetinen, başkasının eline avucuna bakan asla liderlik konumuna yükselemez. Tarih ve medeniyetimizden tevarüs ettiğimiz özgüvenle bilgi ve bilim üretme noktasında, çok daha ciddi adımlar atmak, çok daha fazla yatırım yapmak zorunda olduğumuz açıktır" ifadelerini kullandı.

Başbakan Erdoğan, bir noktaya da özellikle dikkatleri çekmek arzusunda olduğunu belirterek, "Bakınız, bilim ve sanatın çok geliştiği, çağının ötesine geçtiği şehirler, esasında cazibe merkezleri olan şehirlerdir. Selçuklu başkenti Konya'yı düşününüz. Döneminin önemli bir başkenti olan Konya, bilimi, bilim insanlarını, sanatçıları kendisine çekmiş, onları korumuş, kollamış, teşvik etmiştir" diye konuştu.

Konya'nın bu şöhreti bölgeye yayıldığında, daha fazla bilim insanı, mütefekkir ve sanatçının Konya'ya akın ettiğini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"İstanbul'a baktığınızda aynı durumu görürsünüz. Bağdat, Kurtuba, Kahire aynı şekilde dönemlerinin cazibe merkezleridir. Aslında, bugün de bu tarihi gerçeğin değişmediğini görüyoruz. Batı'daki bilim merkezleri, kendi sakinleri kadar, dünyadan bilim ve sanat insanlarını cezbederek büyümüşlerdir ve büyümeye devam ediyorlar. Dünyanın en başarılı üniversiteleri, en başarılı Ar-Ge merkezleri, üretim ve araştırma merkezleri, ulusal bir kimlik değil, uluslararası bir kimlik taşıyorlar."

"Farklılık büyük bir avantajdır"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Silikon Vadisi'nin sadece Amerikalılardan, sadece Amerikan vatandaşlarından değil, dünyanın hemen her ülkesinden başarılı bilim insanlarının emekleriyle ayakta durduğunu ve büyüdüğüne işaret etti.

Türkiye'nin bu önemli tarihi gerçeği görmesi, vizyon ve projelerini de bu doğrultuda inşa etmesi gerektiğini belirten Erdoğan, "Her bir şehrimizin, her bir üniversitemizin, merkezinde bulunduğumuz coğrafyanın, hatta dünyanın cazibe merkezleri olabilmesi için gayret göstermemiz ve çok çalışmamız gerekiyor. Farklılık, bir dezavantaj değil, tam tersine, büyük bir avantajdır. Renklilik, yoksulluk değil, tam tersine büyük bir zenginliktir. Herkesin aynı düşündüğü bir toplum, bir ülke, yeni fikirler üretemez. Standart kimliklere, standart şekil ve beyinlere sahip bir toplum, öne geçemez, lider olamaz" değerlendirmesinde bulundu.

- İstanbul

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Türkiye İnovasyon Haftası - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement