Deplasman Kralı Orduspor

Müsabakayı Orduspor cephesinden ziyade öncelikle Manisaspor cephesinden değerlendirmek lazım. Evvel zaman içinde Kosecki ligin ilk yarısında çok iyi futbol oynayan Galatasaray'a geldiğinde "bu takım artık tutulmaz" yorumları yapılmış ve Galatasaray ikinci yarının ilk 6 maçında kabus yaşamıştı. Manisaspor için de aynı durum 2 değişik açıdan geçerli; Abdülkadir Özgen- Causiç transferi ve Bekir Yılmaz'ın gidişi. Bütün olumsuzlukları sadece Bekir Yılmaz'ın Bursaspor'a transfer olmasına yormamak lazım. Abdülkadir için bendeniz dahil çoğu bu ligi de takip eden futbolsever "Müthiş transfer, Abdülkadir ile Manisaspor çok güçlendi" diyerek Kosecki sendromu paralelinde pembe rüya turuna çıkmıştık. Yazdıklarım yanlış anlaşılmasın, Abdülkadir asla ve asla kötü veya faydasız oyuncu değil, aksine tek vuruşlarını süper lig seviyesinde yapabilen-becerebilen sınırlı sayıda yerli oyuncu var. Burada kırılma noktası Abdülkadir'in özellikleri ile Manisaspor oyun kurgusunun geride bıraktığımız zaman diliminde uyum sorunu yaşaması. Manisasspor Bekir Yılmaz olmadan da maç kazandı ama orta sahada bir birliktelik söz konusu idi. Causiç'in takıma katılması ile Manisaspor orta sahada oyunu tutma özelliğini yitirdi. Bu noktada Murat-Peroviç-Abdülkadir üçgeni de orta saha kırılganlığına uyu sağlayınca ligin ilk yarısında övgü dolu cümleler kurduğumuz ekip için yergi dolu günler de başlamış oldu.

Ufukhan sakatlığına kadar Manisaspor yukarıda belirttiğim seyirde, Orduspor ise Karşıyaka müsabakasının 2.yarısının aksine gayet dominant bir oyun sergiledi. Manisaspor'u kendi 1.bölgesine kadar kontrollü getirip orada etkinliklerini sıfırladıktan sonra söz konusu zaaflardan gayet akilane faydalandılar. Landel-Emre-Ziya-Subasiç dörtlüsünün sahaya doğru yerleştirilmesi ile de ciddi bir hücum gücüne kavuşmuş oldular. Bu plan ve kurgu için Erkan Sözeri hocayı da ayrıca kutlamak lazım. Geçen hafta Karşıyaka maçının 2.yarısının yansımaları gerek ekibi gerek ise Erkan hocayı olumlu etkilemiş. Anıl Taşdemir'in kaptanlığının alınması ise ekibe ciddi kısa Mesajlar vermiş. Burada ayrı bir parantez de Anıl için açmak lazım. Geçen sene Hamza hoca ile yaşadığı görüş ayrılığı sonrası 2.kez benzer durum ile karşı karşıya kalıyor ki bu kariyeri için ciddi sıkıntılar barındırmakta.

Not defterine takılanlar

Efsane L-Manyak dergisinin çok eski sayılarında şair Ercüment menemen vardı. Ercüment Menemen'in ilk şiiri "vardır bir arzum emelim….." idi. Müteakip sayıda ise "arzu ve emellerimde bir değişiklik olmamıştır nitekim" ile karşımıza çıkmıştı. Biraz değiştirerek "fikirlerimizde değişiklik olmamıştır" ibaresini Volkan Babacan için kullanalım. İlk 15 dakika çıkardığı 2 top haricinde son dakikada ayak ucuna yani kör noktasına vurulan topu harikulade çıkarması ile Hayrettin Demirbaş ağabeye saygılarımızı iletelim.

Landel, takımın enerji ve hücum gücüydü ama kendisini Salih önderliğinde çok iyi organize eden bir orta saha kurgusu vardı. Burada özne Landel ama yarı gizli özne ise Salih. İlk golde Emre'ye attığı fevkalade pas Orduspor adına kapıları açan pastı.

Murat Gürbüzerol, gol sonrası ligin ilk devresini anımsatan mücadelesine döndü. Attığı gol bence çok güzel ve klastı. Aynı golü ceza sahası dışında bir Chelsea- Liverpool maçında Didier Drogba atmıştı. Murat'ın attığı golü misal Zlatan atsa yazılı basının internet siteleri "İbrakadabra" çığırtkanlığı ile verirdi. Golü izlemenizi tavsiye ederim.