DHA YURT BÜLTENİ -4
SİMİTÇİLİKTEN ŞAMPİYONLUĞA
Atletizm sporuna başladığı çocukluk yıllarından itibaren simit satıp garsonluk yaparak ailesinin geçimine katkı sağlayan yürüyüş milli takım sporcusu Şahin Şenoduncu (24), kazandığı Balkan şampiyonluğunun ardından Avrupa, dünya ve olimpiyat şampiyonluğu elde edip, annesine sözünü verdiği evi satın almayı hedefliyor.
Balıkesir'de oturan Şahin Şenoduncu, ailesinin atletizme başlayan arkadaşına 'göz kulak olması' uyarısıyla gittiği antrenmanlarda tartan piste ilk adımını attı. Arkadaşından etkilenerek atletizme başlayan Şahin Şenoduncu, 13 yaşında katıldığı ilk Türkiye şampiyonasında ikincilik elde etti. Daha sonra altın madalya kazanmak için daha fazla çalışan Şenoduncu, 14 yaşında Türkiye şampiyonu oldu. 3 yıl üst üste Türkiye şampiyonasında altın madalya kazanan Şahin Şenoduncu, 16 yaşında yürüyüş milli takımına seçildi. Ekonomik sıkıntılar yaşayan ailesine destek olmak için antrenman ve okulundan arta kalan zamanlarda simit satıp, yaz aylarında da garsonluk yapan Şahin Şenoduncu, annesine daha rahat yaşam olanağı sunma hayaliyle şampiyonalara hazırlandı.
8 YILDIR MİLLİ TAKIMDA
Yürüyüş milli takım formasını 8 yıldır giyen Şahin Şenoduncu, Türkiye şampiyonalarında kırdığı rekorun yanı sıra, 2012 ve 2015'te Balkan şampiyonu oldu. Balkan şampiyonasında 4 kez gümüş madalya kazanan Şahin Şehnoduncu, 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları'nda yarışmayı hedefliyor. Milli sporcu, 20 kilometre etabında bu yıl katılacağı Avrupa ve dünya şampiyonalarının hazırlıklarına devam ediyor.
'ARKADAŞINI YALNIZ BIRAKMAMAK İÇİN ŞAMPİYON OLDU'
Atletizmle tanışmasına vesile olan arkadaşı kısa süre sonra sporu bırakmasına rağmen kendisinin hayallerine adım adım ulaştığını vurgulayan Şahin Şenoduncu, "2006 yılında arkadaşımın tavsiyesiyle atletizme başladım. Saha kenarında boş durmaktansa antrenmanlara katıldım. Arkadaşım yalnız kalmasın diye yürüyüş takımında çalışıp, şampiyonalara katıldım. İlk senemde ikinci oldum. Sonraki sene 21 yıldır kırılmayan Türkiye rekorunu kırarak, şampiyon oldum. Sonrasında benim rekorum da kırıldı. 3 yıl üst üste Türkiye şampiyonu oldum. Sonraki yıllarda milli takımla Balkan şampiyonu olup, çok sayıda Türkiye şampiyonluğu yaşadım" dedi.
'KÜÇÜKLÜĞÜMDEN BERİ HEDEFİM ANNEME EV ALMAK'
Atletizme başladığı çocukluk yıllarında çalışarak annesine maddi destek sağladığına değinen Şahin Şenoduncu, hayallerini şöyle anlattı:
"Maddi durumum iyi değildi. Simit sattım, yaz aylarında garsonluk yaptım. Milli takım kamplarında çok çalıştım. Hedeflerim büyüdü. Hedeflerimi gerçekleştirmek istiyorum. Avrupa ve dünya şampiyonalarında madalya kazanıp anneme sözümü yerine getirmek istiyorum. Küçüklüğümden beri hedefim anneme ev almak. Çok çalışmam, çok yol katetmem lazım. Hayallerimi gerçekleştireceğim" diye konuştu.
'HEDEF OLİMPİYAT'
Bu yıl Avrupa şampiyonasında altın madalya kazanmak istediğini dile getiren Şahin Şenoduncu, "Doha'da düzenlenecek Dünya Atletizm Şampiyonası'na katılmak istiyorum. Dünya şampiyonası kotası almak için öncesinde martta bir yarışa katılacağım. O yarışta başarılı olmam gerekiyor. Doha'daki dünya şampiyonasında madalya kazanıp, olimpiyat kotasını hedefliyorum. Hedefim 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları'nda yarışmak" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------
Sporcunu ısınma hareketlerinden detay görüntüler
Sporcu yürüyüşünden görüntüler
Sporcuyla röportaj
Sporcunun simit tezgahındaki görüntüsü
246 MB/// 02.12"
HABER: Tolga YILDIRIM- KAMERA: Emrah GÜL/ANTALYA,
==================
MERSİN'İN YÜKSEK KESİMLERİ BEYAZA BÜRÜNDÜ
Mersin'in Erdemli ilçesinde yaşayanlar, yüksek kesimlere yağan karın ardından, kızaklarla kaymanın keyfini yaşadı, kartopu oynadı.
Mersin'de rakımı yüksek bölgeler tamamen beyaza büründü. Manzaranın tadını çıkarmak isteyenler, araçları ile yayla ve köylerin yolunu tuttu. Zaman zaman uzun araç kuyrukların oluştuğu yayla yollarında birbirinden renkli görüntüler oluşurken, yeni yıl tatilini fırsat bilip Toros, Avgadı ve Tozlu mahallelerine çıkan Erdemli ilçesindeki aileler de hem kartopu oynadı hem kızaklarla kaymanın keyfini yaşadı. Ailesi ile birlikte kartopu oynamaya gelen Ali Rıza Serin, "Kar haberini alır almaz çocuklarla birlikte buraya geldik. Yeni yıl tatilinde çocuklarımızla birlikte kartopu oynayıp, karın keyfini çıkartmak istedik. Hava çok güzel. Her yer bembeyaz. Hem piknik yapıyoruz hem de karda oynuyoruz" dedi.
Görüntü Dökümü
-----------
Karda oynayan çocuklar
Kar manzaraları
Sucuk ekmek yiyen vatandaşlar
Karlı yolda hareket halindeki araçlar
Karla kaplı yolu açan iş makinesi
Çocuklar kızakla kayarken
Ali Rıza Serin ile röportaj
SÜRE: 02'48" BOYUT: 190 MB
Haber-Kamera: Mehmet DOĞANER/ERDEMLİ(Mersin),
====================
KADINLAR İHBAR ETTİ, EŞLERİNİN TOMBALA OYNADIĞI KAHVELER KAPATILDI
Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesinde, yılbaşı gecesi 'tombala' adı altında kumar oynanan 2 kahve mühürlendi.
Beytüşşebap İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, yılbaşı gecesi kahvelerde 'tombala' adı altında kumar oynandığı ihbarı üzerine harekete geçti. Polis, ilçe genelindeki kahvelerde denetim yaptı. Çok sayıda polisin katılımıyla yapılan denetimlerde, tombala oynattıkları tespit edilen 2 kahve mühürlenerek, kapatıldı. Polise kumar ihbarını eşleri yılbaşı gecesi kahveye gelen kadınların yaptığı öğrenildi.
Görüntü Dökümü
----------
Polislerin denetimi
Denetim esnasında alınan güvenlik önlemleri
Kıraathanelerden görüntü
Genel ve detay görüntü
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 53.1 MB
Haber-Kamera: Emin BAL-ŞIRNAK-DHA
=====================
ASANSÖRLERİN KONTROL KARTLARINI ÇALAN 2 KİŞİ TUTUKLANDI
Konya'da 6 farklı apartmandan asansörün çalışmasını sağlayan ve piyasa değeri 8 bin lira olan 'asansör beyni' olarak tabir edilen kontrol kartlarını çalan 2 kişi, tutuklandı. Çaldıkları kartların tanesini 500 ila bin liraya satan şüphelilerden Volkan Tutar'ın (25) daha önce asansör imalat ustası, Ali Sami Avuçalmaz'ın ise (19) kadın kuaförü olduğu belirlendi.
Konya İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesine bağlı Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, son 10 günde, 6 apartmandan asansörün çalışmasını sağlayan kontrol kartları ile kartın montajlandığı kumanda panosunun çalınması üzerine çalışma başlattı. Polis, asansörün çalışmasını sağlayan kumanda panosunun yapıldığı yerlere giderek bilgi aldı. Şüphelilerin bu malzemeleri satabileceği yerler ve olayların meydana geldiği apartmanların yakın çevresindeki güvenlik kamera görüntüleri incelendi. Yapılan araştırmanın ardından şüphelilerinden birinin daha önce poliste suç kaydı ve Samandağı Asliye Ceza Mahkemesi'nce hırsızlık suçundan hakkında arama kararı bulunan Volkan Tutar, diğerinin de uyuşturucu suçundan kaydı bulunan Ali Sami Avuçalmaz olduğunu tespit etti. Polis, her iki şüpheliyi de adreslerinde yakalayarak gözaltına aldı.
BİRİ BAYAN KUAFÖRÜ DİĞERİ ASANSÖR USTASI
Sorgulanmak üzere emniyete götürülen şüphelilerden Volkan Tutar'ın daha önce asansör imalat ustalığı yaptığı, diğer şüpheli Ali Sami Avuçalmaz'ın ise kadın kuaförü olduğu öğrenildi. Suçu üçüncü bir arkadaşlarına atan ve kendilerinin bu işe bulaştırıldıklarını ileri süren şüphelilerin, her biri yaklaşık 8 bin lira değerindeki asansör kontrol kartlarını ve panoları, 500 ila bin lira arasında bir bedelle sattığı belirlendi. Emniyetteki sorgularının ardından dün adliyeye sevk edilen şüpheliler tutuklandı.
(Görüntü Dökümü
---------------------------
-Şüphelilerin adliyeye sevk edilmesi
Genel ve detay
Haber- Kamera: Tolga YANIK KONYA DHA))
=====================
EMEKLİ ÖĞRETMEN, KENDİ ENSTRÜMANLARINI YAPIYOR
ANTALYA'da emekli sınıf öğretmeni Rıza Akıncı (63), ilk görev yerinde öğrencileri ve velilerinden enstrüman çalmayı öğrendikten sonra kendini geliştirdi ve müzikle bağını hiç koparmadı. Şimdi çiftliğinde kendi enstrümanlarını yapan Rıza Akıncı, "Emekliliğimi müzikle uğraşarak geçiriyorum" dedi.
Rıza Akıncı, İstanbul Ortaköy Eğitim Enstitüsü'nü bitirdikten sonra Antalya, Tunceli, Kars, Burdur ve tekrar Antalya'da 30 yıl sınıf öğretmeni olarak görev yaptı ve 10 yıl önce emekli oldu. Evli ve üç çocuk babası Rıza Akıncı'nın müzikle tanışması, ilk görev yeri olan Antalya'nın Finike ilçesine bağlı bir Roman köyü olan Yuvalılar'da başladı. Köyde herkesin ve öğrencilerinin bir müzik aleti çaldığını gören Akıncı, öğrencilerinden ve velilerden keman, cümbüş ve ut çalmayı öğrendi.
HOBİ OLARAK YAPIYOR
Kars'ta görev yaparken pekmez kutusundan kemane yapan Rıza Akıncı'da, kabak kemane yapma fikri oluştu. Sonraki görev yeri Burdur'un Bucak ilçesine bağlı Elsazı köyünde su kabağı yetiştirildiğini gören Akıncı, bir kabak kemane alıp kendi enstrümanını yaptı. Ardından kabak kemane yapmaya ve çalmaya başlayan Akıncı, hobi olarak kabak kemane yapmaya yöneldi. Bu günlerde küçük atölyesinde hobi olarak kabak kemane yapan Rıza Akıncı, Kurşunlu Şelalesi yakınlarındaki bahçesinde ürettiği kabakları kemaneye dönüştürerek dostlarına hediye ediyor, çok az da olsa satıyor. Rıza Akıncı, çiftliğindeki kazlara, tavuklara kabak kemane de çalıyor.
'KÖYLÜLERDEN FEYZ ALDIM'
Yazın Kaş'a bağlı Gömbe Yaylası'nda, kışın Antalya'da oturan emekli öğretmen Rıza Akıncı, "30 yıl öğretmenlik yaptım. Finike'ye bağlı Yuvalılar köyünde göreve başladım. 4 yıl görev yaptım. Keman, klarnet, cümbüş gibi bütün aletleri çalıyordu köylü. Çocuklara o evlerindeki müzik aletlerini, müzik derslerinde getirtip çalmaya başladım. Sonra Kars'a tayinim çıktı. Kars'ta bir öğretmen arkadaşımız vardı saz çalan. Bir de flüt çalan vardı. Zile pekmezi kutusundan kendime bir kabak kemane yaptım. Arkadaşlarımla birlikte o kemaneyi çalmaya başladık. Oradan tayinim Burdur'un Bucak ilçesine bağlı Elsazı köyüne çıktı. Orada çocuklardan köyde su kabağı yetiştiğini öğrendim. Birer tane istedim. Kabaklardan kabak kemane yaptım. Hobi olarak bunları geliştirdim. Dostlarıma da kabak kemaneyi hediye ediyorum" dedi.
BAHÇEDE HAYVANLARA ÇALIYOR
Müziği çok sevdiğini anlatan Rıza Akıncı, "Tavuklarıma, ördeklerime müziği çaldığım zaman onlar bile dinliyor. Müzik aleti çaldığım zaman ördekler ve kazlar seslerini keser. Kazlar çok bağıran hayvanlardır. Kemanenin sesini duyduğu zaman seslerini keserler. Çocuklarıma da bu müzik aletlerini çalmayı öğrettim. Onlar da çalıyor. Birisi keman, birisi klarnet ve kabak kemane çalar. Emekliliğimi müzikle uğraşarak geçiriyorum" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
Kabaklar ve kabak kemane yapımından görüntüler
Rıza Akıncı müzik aletlerini çalarken
Kabak kemaneler ve müzik aletlerinden detaylar
Rıza Akıncı kazlara kemane çalarken
Rıza Akıncı detay
RÖP: Rıza Akıncı
356 MB/// 11.10"
HABER- KAMERA: Ahmet ACAR/KAŞ (Antalya),
=================
ESKİ ŞARKICI, MİLLİ PİYANGO BİLETİ SATIYOR
Kayseri'de, 25 yıl önce gazinolarda şarkı söyleyen Gülten Yaşar (49), Milli Piyango bileti satarak, geçimini sağlama çalışıyor. İlk konserini 1978 yılında verdiğini belirten Yaşar, "Düğün salonlarında, aile gazinolarında şarkıcı olarak çalıştım ve ekmek paramı kazandım. Sahnelere dönmek istemiyorum, gençlik yıllarımda kaldı" dedi.
Kentteki Cumhuriyet Meydanı'nda Milli Piyango bileti satan, 2 çocuk annesi Gülten Yaşar, 25 yıl önce gazinolarda ve düğün salonlarında şarkı söylediğini anlattı. Büyükşehir Belediyesi Konservatuvarı'nı kazanıp, ekonomik sıkıntılar nedeniyle bırakmak zorunda kaldığını belirten Yaşar, aile gazinolarının kapanmasıyla Milli Piyango bileti satmaya başladığını söyledi. Halı da dokuyan Yaşar, geçimini sağladığı işiyle ilgili kentte 'Milli Piyango'nun Gülten ablası' olarak anılıyor.
'ŞARKICI OLARAK EKMEK PARAMI KAZANDIM'
Sahnelere dönmek istemediğini, bir zamanlar ekmeğini kazandığı bu işinin gençlik yıllarında kaldığını belirten Gülten Yaşar, "Kayseri Konservatuvarı açıldığında, halk müziğinden sınava girerek, kazanmıştım. Maddi imkansızlıklardan dolayı devam edemedim. Kitapları da pahalıydı. Daha sonra Tarsus'a taşındık. Orada düğün salonlarında, aile gazinolarında şarkıcı olarak çalıştım ve ekmek paramı kazandım. Gazinolarda aile ortamı kalmayınca bıraktım. Eskiden çoluğunu çocuğunu alan, gazinoya gelirdi. İlk konserimi 1978 yılında Kayseri Lisesi'nde vermiştim. O dönemlerde biraz karışıktı ortalık. 'Hayat Bayram Olsa' şarkısını okumuştum ve ortam bayram havasına dönmüştü, diyebilirim. Bir daha sahnelere dönmek istemiyorum. O, gençlik yıllarımda kaldı" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
---------
- Eski şarkıcı Gülten Yaşar'ın milli piyango satarken görüntüsü
- Güvercinlere ağzı ile çekirdek yedirmesi
Şarkıcılık dönemime ait fotolar
Gülten Yaşar ile röportaj
- Gülten Yaşar'ın şarkı söylemesi
Milli piyango bileti almaya gelenlerin alkışlaması
- Diğer görüntüler
5 dakika 39 saniye/630 MB
Haber-Kamera: Şeyda AŞATIR/KAYSERİ, DHA
===================
ÜNİVERSİTELİLER, EL İŞİ BIÇAK YAPIMINI ÖĞRENDİ
Balıkesir Üniversitesi Altınoluk Meslek Yüksekokulu öğrencileri, Gençlik ve Spor Bakanlığı projesi ile yok olmaya yüz tutan el yapımı yöre bıçaklarının imalatını öğrendi. Teknik geziler ile usta öğreticilerden eğitim alan öğrenciler, okullarında kurdukları atölyelerde de bıçak imalatına başladı. Çeliği ısıtıp, döven, su veren ve torna tezgahında işleyen öğrenciler, bıçağın süsleme kısımlarını yaptı.
Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından 2012 yılında başlatılan, 'Gençlik Projeleri Destek Programı' kapsamında, Edremit ilçesi Altınoluk Meslek Yüksekokulu Bilgisayar Programcılığı'ndan 20 öğrenci, yok olmaya yüz tutan el yapımı yöre bıçaklarının imalatını öğrendi. Öğretim Görevlisi Aykut Durgut tarafından hazırlanan 'Bıçakçı' projesiyle geleneksel el işi bıçak imalatı konusunda eğitimlerin yanı sıra usta öğreticilerden de eğitim alan öğrenciler, okullarında kurdukları atölyelerde bıçak imalatına başladı. Görsel yönü ve işlemeleri zengin olan, çeliğin ısıl işlemlerden geçirilerek yapıldığı özellikle süs eşyası olarak kullanılan yöre kültürünü öne çıkaran bıçakçılık sanatı, öğrenciler için yeni bir meslek kapısı oldu.
'ÖĞRENCİLERİMİZ ŞU ANDA KENDİ BIÇAKLARINI YAPABİLİYOR'
Altınoluk Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Selami Selvi, "Öğrencilerimiz yörelerde bıçak imalatı yapan atölyelere teknik geziler düzenleyerek, usta öğreticiler eşliğinde de uygulamalar yaptı. Öğrencilerimiz şu an kendi bıçaklarını yapabiliyor. Bazı öğrencilerimiz meslek olarak da bu konuda ilerlemek istediklerini söyledi. 'Bıçakçı' projemiz tüm bu noktaları ile amacına ulaşan bir proje olduğunu düşünüyorum. Bu projede bize destek olan İl ve İlçe Spor Müdürlüklerine teşekkürlerimi sunuyorum" dedi.
BIÇAKLAR KOÇ BOYNUZUNDAN
'Bıçakçı' projesi hakkında bilgi veren Öğretim Görevlisi Aykut Durgut ise "Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından hazırlanan 'Gençlik Projeleri Destek Programı' kapsamında aldığımız destek ile Edremit, Burhaniye ve Babakale bölgelerinde çeliğin işlenerek hazırlandığı yöresel bıçak imalatının hazırlanma şekillerini gençlerin öğrenmesi için böyle bir proje desteği aldık. Proje kapsamında yöresel bıçakların yapım aşamaları öğrencilerimiz gördü. Bıçak imalatı yöremizdeki ustaların geleneksel yöntemlerle hazırladığı şekilde gerçekleştirdik. Bizim bölgemizde genel olarak bıçak boynuzlarında koç boynuzu kullanılmakta. Biz de bıçaklarımızı bu boynuzları işleyerek yaptık" diye konuştu.
KADINLARIN DA YAPABİLECEĞİ BİR MESLEK
Proje kapsamında yörelere özgü bıçakların yapımlarını öğrendiklerini belirten öğrenciler, katıldıkları projeler sayesinde okudukları bölümler dışında farklı alanlarda da bilgi sahibi olduklarını ifade etti. Projeye katılan Bilgisayar Programcılığı öğrencisi Gaye Tuna, "Bölüm öğretmenimizin hazırladığı proje sayesinde farklı bir alanda eğitim almış olduk. Çelik üzerine oldukça önemli çalışmaları olan Osmanlı döneminde günümüze kadar gelen çelik işleme bıçakların yapımını gördük. Geleneksel yöntemlerle el işi bıçak yapımında oldukça az usta kaldığını da bu eğitimler ile görmüş olduk. Edremit'te sadece 2 kişi, Babakale'de ise 1 kişi bu yöntemlerle bıçak imalatı yapıyor. Kız erkek ayrımı olmadan herkesin yapabileceği bir meslek. İleride meslek olarak da sürdürülebilecek bir sanat. Bölümde 2 kız öğrenciyiz, biz de arkadaşlarımla beraber edindiğimiz bilgiler doğrultusunda çalışmalara katılıyoruz" diye konuştu.
'BIÇAKÇILIK KONUSUNDA FARKLI BAKIŞ AÇIM OLDU'
Karadeniz'den eğitim için Edremit'e gelen Sinan Bilgi, küçüklüğünden beri merakım olan çelik işleme konusunda, Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın projesi sayesinde bilgi sahibi olduğunu kaydetti. Bıçakçılığı meslek olarak sürdürmek istediğini ifade eden Bilgi, "Bizim bölgemizde Sürmene bıçakları var. Burada da yöresel Edremit bıçaklarını gördüm. Bu eğitimler sayesinde önceden de hep merakım olan bıçakçılık konusunda farklı bir bakış açım oldu ve meslek olarak kafamda farklı ufuklar açıldı" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-----------
Öğrencilerin çalışmalarında detaylar
Çeliğin ısıtılıp işlenmesi
Doç Dr. Selami Selvi röp.
Öğretim Görevlisi Aykut Durgut röp.
Bayan öğrencilerin çelik dövmesi
Öğrenciler ile röp.
Yöresel bıçaklardan detay görüntü
Haber-Kamera: Fatih Emrah ERDOĞAN/ EDREMİT(Balıkesir),
=================
Hileli davranış yok, 4 milyon 675 bin lira 'basit zimmet' olur
Erzurum'da çalıştığı bankanın müşterileri adına sahte belge düzenleyerek, 3 milyon 175 bin TL'yi zimmetine geçirdiğini itiraf eden İsmail Cem Odabaşoğlu'na (37) verilen 7,5 yıl hapis cezası ile çalıştığı başka bankadan, kardeşinin borcunu kapatmak için 1,5 milyon TL zimmetine alan abla Arzu Zehra Taş'a (47) verilen 4 yıl 4 ay 15 gün hapis cezasının gerekçesi açıklandı. Kararda, kardeş 2 sanığın eylemlerinin ortaya çıkmaması amacıyla hileli bir davranışa başvurmadıkları için suçun 'basit zimmet' kapsamında kaldığı bildirildi.
Bir bankada ticari müşteri ilişkileri yöneticisi olarak görev yapan İsmail Cem Odabaşoğlu, 13 Kasım 2017'de şube müdürüne giderek, müşteriler adına kredi çekip, hesabına aktardığını itiraf etti. İtiraf üzerine başlatılan soruşturmada, İsmail Cem Odabaşoğlu'nun, çalıştığı bankanın müşterilerinden inşaat ve gıda firması adına, şirket yöneticilerinin bilgisi dışında borçlu ve alacaklı cari hesaplar tahsis ettiği, borçlu hesaplara kredi kullandırarak alacaklı hesaplara aktardığı, böylelikle de toplam 3 milyon 175 bin TL'yi zimmetine geçirdiği tespit edildi. İsmail Cem Odabaşoğlu'nun başka bir bankada çalışan ablası Arzu Zehra Taş'ın da kardeşinin borcunu kapatmak amacıyla aynı yöntemle 1 milyon 500 bin TL zimmetine geçirdiği belirlendi. Gözlatına alınan İsmail Cem Odabaşoğlu 18 Kasım 2017'de tutuklanarak cezaevine konulurken, ablası tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
1 MİLYON 370 BİN TL İLE İDDİA OYNAMIŞ
İki kardeş hakkında Erzurum 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Davada işlemleri yaparken şirket yetkililerinin imzalarını taklit ettiğini söyleyen İsmail Cem Odabaşoğlu, "Ailemin borçlu olduğu inşaat firmasının parasını ödemek için başka bir şirket adına kredi kullandırıp, 1 milyon 650 bin lirayı buraya aktardım. Yaptığım işten dolayı pişmanlık ve vicdan azabı nedeniyle intihar girişiminde bulundum. Yaklaşık 4 ay boyunca bu borcu kapatmak için çabaladım. Başka yol bulamayınca banka müşterilerinden bir gıda firması adına aralıklarla toplamda yaklaşık 1 milyon 370 bin lira kredi kullandırıp, bu paranın tamamıyla iddaa oynadım. Tutturamayınca da bankanın itibarının zedelenmemesi için yaptığın işlemleri şube müdürüne anlattım" diye konuştu.
ABLA, KARDEŞİNİ KURTARMAK İÇİN SAHTE İMZAYLA KREDİ ÇEKTİ
Kardeşinin intihar girişiminde bulunması ve borçlanmasına üzüldüğü için kendi çalıştığı bankadan müşterisi adına kredi çektiğini kabul eden abla Arzu Zehra Taş da "Kardeşimin hem ailevi hem de ekonomik sıkıntılar içinde olduğunu, bundan dolayı intihar edebileceğini söylemesi üzerine üzüldüm. Çalıştığım banka müşterisi bir metal firması yetkilisinin imzasını taklit ederek çektiğim parayı kardeşime elden teslim ettim" dedi.
HÜKÜMLE TAHLİYE EDİLDİ
Mahkeme geçtiğimiz 20 Kasım günü görülen karar duruşmasında İsmail Cem Odabaşoğlu'nu önce 'zimmet' suçundan 6 yıl hapis cezası verdi. Suçun zincirleme işlenmesini dikkate alan mahkeme cezayı 1/4 oranında arttırıp, 7 yıl 6 aya çıkardı. Ardından da 'iyi hal' indirimi yaparak, 6 yıl 3 ay hapis ve 100 TL adli para cezasına çevirdi. Mahkeme, 'özel belgede sahtecilik' suçundan verilen 1 yıl 3 aylık hapis cezasında ise hükmün açıklanmasını geri bıraktı. Mahkeme, 1,5 milyon TL'lik zararı yargılama aşaması başlamadan karşılayan Arzu Zehra Taş'a da 'zimmet' suçunda 3 yıl 1 ay 15 gün hapis ile 40 TL adli para cezası verdi. 'Özel belgede sahtecilik' suçundan verilen 1 yıl 3 aylık hapis cezasını ise geri bıraktı. 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu gereğince bankanın uğradığı 3 milyon 175 bin TL'lik zararın karşılanmasını isteyen mahkeme, İsmail Cem Odabaşoğlu'nu suçunu itiraf etmesi nedeniyle tahliyesi etti.
'BASİT ZİMMET' OLUR
Mahkeme gerekçeli kararında sanıklar hakkında 'bankacılık zimmetinin nitelikle hali olduğu' iddiasıyla iddianame hazırlandığına vurgu yaparak, şöyle dedi
"Suçun nitelikli halinin oluşabilmesi için 'normal denetim ve bankada mevcut kayıt ve belgelerin karşılaştırılması ve kontrolü sonucu tespit edilip edilememesi, suçun banka dışı araştırmayı gerektirecek derecede bankayı aldatıcı ve fiilin açığa çıkmasını engelleyecek her türlü hileli faaliyette bulunmak suretiyle işlenip işlenmesi' gerekliliği karşısında sanıkların zimmet suçuna mahal veren eylemlerinin basit bir kontrol ile ortaya çıkartılabilecek olması ve yine eylemlerinin ortaya çıkmaması adına bir hileli davranışa müracaat ettiklerinin dosyaya yansımaması, bilakis söz konusu zimmet olayının çok basit bir kontrol veya işlem üzerine ortaya çıkacak olmasından dolayı müşterileri adına oluşan zararı veya eksi bakiyeyi başka bir zimmetleme olayı ile kapatmaları ve nihayetinde de söz konusu hususun ortaya çıkacağına ilişkin kanıları üzerine eylemlerini ikrar etmeleri dikkate alınarak, sanıkların zimmet eylemlerinin basit zimmet kapsamında kaldığı, böylece nitelikli zimmet suçunu düzenleyen maddenin sanıklar hakkında uygulanmasına yer olmadığı değerlendirilmiştir."
Haber: Hümeyra PARDELİ/ERZURUM, -
Son Dakika › Spor › Dha Yurt Bülteni -4 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?