İlk yarıda istekli ama telaşlı bir G. Saray vardı. Hızlı oynamaya çalıştılar, üretemediler. Selçuk’un çıkması da pas akışkanlığını olumsuz etkiledi. Savunmada ise Semih’in 2 kritik hamlesi 2 gole engel olacak kadar kritikti.
Rakip ceza alanına yüksek top atıp ardından baskı yaparak kaos oyunu sadece bizim ligimizde iş gören bir anlayış. G.Saray bu yönteme erken başvurdu. 2. yarının başlamasıyla baskı arttı ancak yine telaş vardı. Gol için en yüksek olasılık Sneijder’in zekâsı ve ustalığıydı. Nitekim öyle de oldu.
Galatasaray, maçı daha çok isteyen taraf olduğu için, seyirci desteğini de arkasına alarak fiziksel bir üstünlük kurdu. Savaştı, yürekli oynadı. Bunun ötesinde ortada bir kalite yoktu. G.Birliği ise hücumda yetenekli oyunculara sahip ancak onlar da yeterli fiziksel direnci ortaya koyamadılar.
Galatasaray, çok iyi oynamasa da arzusu ve kararlılığıyla bir 3 puan daha alarak hedefine doğru büyük bir adım attı. Kalan 2 haftada 4 puan şampiyonluğa yetecek.
Melo neden ayrıcalıklı?
Hakemlerimiz seyirci baskısıyla başedemiyor. Futbol oyun kurallarına göre Melo daha 25. dakikada oyundan atılmalıydı. Melo’nun ligde ayağına ve bileğine basmadığı orta saha oyuncusu herhalde kalmadı. Dün de Hleb ve El Kebir’e yaptığı hareketler net kartlıktı. Bu kartları gösteremiyorsan hakemlik yapmayacaksın.
Son Dakika › Spor › Güntekin Onay: Melo'nun Ligde Ayağına ve Bileğine Basmadığı Orta Saha Oyuncusu Herhalde Kalmadı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Yorumlar (1)