Melisa Uluarslan, Manş Denizi'ni geçmek için çalışmalarını sürdürüyor

Çanakkaleli açık su yüzücüsü ve yüzme antrenörü Melisa Uluarslan, Fransa ile İngiltere arasında 36 kilometrelik Manş Denizi'ni yüzerek geçen Türk kadınlarının arasına ismini yazdırmak için çalışmalarını sürdürüyor.

İstanbul ve Çanakkale boğazlarını yüzerek geçen, yurt içi ve yurt dışında yarışmalara katılan 35 yaşındaki Uluarslan, daha önce Nesrin Olgun Arslan, Meryem Tangören, Bengisu Avcı, Aysu Türkoğlu ve Deniz Kayadelen'in tamamlamayı başardığı Manş Denizi parkurunda kulaç atacak.

Denemesini hava koşullarının uygun olması halinde 27 Ağustos ila 1 Eylül tarihlerinde yapmayı planlayan Uluarslan, Dardanel'in desteğiyle Çanakkale Boğazı ve Gelibolu Yarımadası'ndaki Morto Koyu'nda antrenmanlarını sürdürüyor.

Ultra maraton yüzücüsü Bengisu Avcı'nın antrenörlüğünde çalışmalarına devam eden Melisa Uluarslan, balıkçı olan babasının, turist rehberi dedesinin teşvikleriyle küçük yaşlarda başladığı yüzme sporunda ilk açık su deneyimini Çanakkale Boğazı'nda gerçekleştirdi.

İngiltere'deki Channel Swimming Association tarafından organize edilen Manş Denizi Ultra Maratonu hazırlıkları için Gelibolu Yarımadası'ndaki Morto Koyu'na gelen Uluarslan, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Fransa ile İngiltere arasında 36 kilometrelik parkurun su sıcaklığının 15-16 derece olduğunu söyledi.

Yaklaşık 2 yıldır ultra maratona hazırlandığını ve antrenmanlarını Çanakkale'de yaptığını anlatan Uluarslan, "Çünkü Çanakkale'deki deniz ve hava şartları, İngiltere'deki kanala ve deniz suyuna yakın. Parkuru geçerken sadece antrenman mayosu giyebiliyoruz. Eşit şartlarda olması için koruyucu herhangi bir giysi veya ekipman kullanamıyoruz. Sadece soğuktan korunmak adına öncesinde vazelin veya koruyucu kremler sürebiliyoruz. Onun dışında sadece bone ve gözlüğümüz var. Yüzüşümüz minimum 12 saat sürdüğü için soğuğun etkisi ilerleyen sürelerde daha fazla hissedilebilir oluyor." diye konuştu.

"Ne zaman yüzeceğinizi bilmiyorsunuz"

Ultra maratonda başka yüzücülerin de olacağını aktaran Uluarslan, "Her geçiş kendine ait. Herkesin belirli gün ve tarihi var. Geçiş esnasında ben tek başıma olacağım. Yanımda teknem olacak. Teknede antrenör ve ekibim olacak. Yarıştan ziyade bir süreç gibi geçiş şeklinde ilerliyor." dedi.

Uluarslan, İstanbul'da yaşadığını ancak oradaki deniz şartları elverişli olmadığı için Çanakkale'ye geldiğini, antrenmanlarını Yenikordon, Morto Koyu, Güzelyalı, Dardanos'ta yaptığını, su çok soğuk olduğu için aralık, ocak, şubat ve martta ara vermeden deniz antrenmanlarına devam ettiğini, kilonun soğuk sudaki etkisinden dolayı bilinçli olarak kilo aldığını ifade etti.

Ultra maratona yaklaşık 1,5 aylık sürecin kaldığını, bu tarihe kadar çalışmalara devam edeceğini anlatan Uluarslan, "27 Ağustos-1 Eylül tarih aralığı bana verildi. Hava şartları hangi gün, hangi saat müsaitse kaptanınız sizinle iletişime geçiyor. Önceden öngörülebilen bir şey değil maalesef. Manş'ın bu tarz zorlukları var. Ne zaman yüzeceğinizi, ne zaman başlayacağınızı bilmiyorsunuz. Belli bir süre gece de yüzmek zorunda kalıyoruz." diye konuştu.

Manş Denizi'ni geçmek 20 yıllık hayali

Turist rehberi olan dedesi Hüseyin Uluarslan'ın "Bir Çanakkaleli olarak senin de Çanakkale Boğazı'nı geçmen gerekiyor." demesi üzerine ilk kez 14 yaşında Çanakkale Boğazı'nı geçtiğini aktaran Uluarslan, şunları kaydetti:

"Dedemin turizm acentesine gelen Anzaklar'ın denizdeki antrenmanlarına bir gün ben de katıldım. Teknede tanıştığım turist, tekniğimin ve performansımın çok iyi olduğunu söyledi. Beni Manş'a davet ettiler ancak o zamanki imkanlardan dolayı gidemedim. Kulağıma çalınan bir hayal gibi kaldı. Yıllar sonra bunu ateşleyen bazı şeyler oldu. Bir sürü sporcu gördük, birçok kadın geçti. Dedim ki neden olmasın? 2018'de İstanbul Boğazı'nı geçtim. Sonra antrenörümle tanıştım, yapılabilir mi tartıştık. 'Çalışırsam neden olmasın?' dedik. O 20 yıllık hayali gerçekleştirmeye karar verdik."