Türkiye'nin ilk milli bayan okçusu Macide Erdener, 46 yılını verdiği sporda kazandığı tecrübeleri gençlerle paylaşıyor.
Lozan Park'taki açık ve kapalı tesislerde çalışmalarını sürdüren Çankaya Okçuluk İhtisas Kulübü'nün duayen antrenörü Erdener, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Emniyet müdürlüğü görevinden emekli olduktan sonra devletin bana yaptığı yatırımları, edindiğim tecrübeleri genç nesillere nasıl aktarabilirim diye düşündüm ve 2005 yılında Okçuluk İhtisas Kulübü'nü kurdum" dedi.
Kısa sürede sporcularının arttığını ve Cebeci Stadyumu'na sığamaz olduklarını anlatan Erdener, "Çankaya Belediyesi Başkanı Bülent Tanık'la konuştum, o da bize Lozan Park'taki yerimizi temin etti. Kulübümüzün de adı Çankaya Okçuluk İhtisas Kulübü olarak değişti. 2007'den bu yana çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Amacımız milli takımlara sporcu yetiştirmek ve hobi için bile olsa ok atmayı isteyenlere doğruyu öğretmek" diye konuştu.
Erdener, okçuluğa başlayanlara başlangıç yaylarını temin ettiklerini belirterek, "İlk hafta güvenlik kuralları ve malzemeyi öğretiyorum. İkinci hafta atış tekniğini gösteriyorum. Lastikle nasıl çalışacaklarını anlatıyorum. Yayı hemen veremem ellerine, onlara bu kötülüğü yapamam. Milli sporcularımız, günde en az 400 ok atıyor, minik sporcularımıza günde 150 ok attırıyoruz" şeklinde devam etti.
Okçuluğun, insanoğlunun genlerinde var olan bir spor olduğunu söyleyen Erdener, "Ferdi yapılabilmesi güzel. Siz, yay-ok ve hedef. Öyle mükemmel bir üçlü ki. İnsana öyle şeyler öğretiyor ki. Bir kere çok çabuk düşünmeyi ve karar vermeyi öğretiyor. 7 ile 88 yaşları arasında yapılabilen okçuluk, özellikle çocuklara konsantre olma, dikkat toplama yeteneğini kazandırıyor" ifadelerini kullandı.
"HİÇ ANTRENÖRÜM OLMADI"
Okçuluk geçmişini düşündüğü zaman çok üzüldüğünü dile getiren Macide Erdener, sözlerini şöyle sürdürdü:
"O yüzden Türk okçuluğu için bir şeyler yapmak istiyorum. Milli takımdayken hiçbir zaman antrenörüm olmadı. Okçuluğu kendi kendimize kitaplardan okuyarak öğrendik, o tekniğin de çok hatalı olduğunu yeni öğreniyoruz. Yanlış teknik nedeniyle sırtımdan sakatlık yaşadım.
Olimpiyat barajını 1970'de kendi çabamla geçmeme karşın ilk uluslararası yarışmama, 1979 yılında Berlin'deki dünya şampiyonasında katıldım. Türkiye'de o zamana kadar gördüğüm yan yana hedef sayısı 5'ti. Berlin'de 250 hedefi yan yana gördüm ilk kez. Bayraklar, numaralar, çizgiler, renkler. Sahada neye uğradığımı şaşırdım. Şampiyona öncesinde tüm sporcular bankette yediğimiz mayonezden zehirlendik, Berlin Stadı'nın altı hastaneye çevrildi. İğne yaptırıp sahaya ok atmaya gittim. Sahaya dönen tek sporcu bendim, kapanış töreninde bu nedenle alkışlandım."
"TÜRK OKÇULUĞU ÇOK GELİŞTİ"
"Türkiye'nin ilk ve tek dünya okçuluk hakemi"nin yanı sıra tüm spor branşları içinde "olimpiyatlarda hakemlik yapan ilk ve tek Türk kadın hakem" unvanını da elinde bulunduran Erdener, geçen ay Brüksel'de, "okçuluk biliminin babası" sayılan Koreli antrenör Kisik Lee'nin seminerine katıldığını belirterek, orada Türk Milli Takımı antrenörünü de görmekten duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Türk okçuluğunun çok büyük aşama kaydettiğini ve eğitime çok önem verdiklerini anlatan Erdener, malzeme konusunda da genç okçuların çok şanslı olduğuna dikkati çekti. Eskiden malzemeleri yurt dışından getirtebilmek için büyük uğraş verdiklerini anlatan Erdener, artık birçok okçuluk mağazasının açıldığını, okçuluğun okul sporları arasına alınmasını da büyük memnuniyetle karşıladığını ifade etti.
Okçulukta dünyanın bir numarası Güney Kore'de bir çocuğun, 6 ay sadece lastikle yaptığı antrenmanda yayı nasıl gereceğini öğrendiğini, ulaştığı mükemmel vücut yapısıyla eline yayı aldığı zaman hiç sakatlık yaşamadığını, aylarca boş yayı çektikten sonra ise antrenörlerin kirişin üstüne sadece bir ok taktığını anlatan Erdener, "Böyle bir sistem uygulanırsa kısa sürede Türk okçuluğu, Kore'deki gibi çok büyük başarılar elde edebilir" dedi.
Erdener, ekim ayında Çin'de düzenlenen Dünya Gençler Okçuluk Şampiyonası'nın açılış töreninde idareciler adına görev yeminini etmesiyle ilgili de "Milli sporcularımızın şampiyonluk ve ikincilik yaşadığı bu organizasyonda yemin ederken çok heyecanlandım. Bu yeminin ilk kez bir Türk ve Müslüman hakem tarafından okunması da çok gurur vericiydi" değerlendirmesinde bulundu. - Ankara
Son Dakika › Spor › Tecrübelerini Genç Okçulara Aktarıyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?