"Hiperaktivite Biyolojik Bir Sorundur"

Psikolojik Danışmanlık Rehberliği Zümre Başkanı Atilla Altun, çocuklarda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun biyolojik bir sorun olduğunu söyledi.

Altun yaptığı açıklamada, 1950'li yıllarda tanımı yapılan "Çocuklarda Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu"nun, son yıllarda değişen yaşam koşullarına paralel olarak artış göstermeye başladığını ifade etti. Altun, özellikle okul ortamında yaşıtlarıyla uyumsuzluk yaşayan bu çocukların akademik ve sosyal yaşantılarının olumsuz etkilenmemesi için uzmanlardan yardım alınmasının gerekli olduğunu belirterek, "Ayrıca unutulmaması gereken en önemli nokta, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun karakter problemi değil biyolojik bir sorun olduğudur" dedi.

Bu problemin uzun süreli bir tedavi gerektirdiğine dikkat çeken Altun, şunları kaydetti:

"Burada önemli olan tanıdan sonra ailelerin, öğretmen, psikolog ve psikiyatristler tarafından yapılan uyarıları dikkate alıp tedavi sürecine hemen başlamaları ve tedaviyi yarıda bırakmadan sonuna kadar devam etmeleridir. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu yaşayan çocukların tedavisi yapılmazsa, okul başarıları olumsuz yönde etkilenir. Çocuğa dikkat eksikliği ve hiperaktivite teşhisi konulduğunda ebeveynler ilk aşamada panik duygusu yaşarlar. Ailelere burada düşen en önemli görev; rehber öğretmen, psikolog ve psikiyatristler tarafından yapılan uyarıları dikkate alıp tedavi sürecine hemen başlamaları ve tedaviyi yarıda bırakmadan sonuna kadar devam etmeleridir. Bu çocuklar için evde konulan kurallar basit ve anlaşılır olmalıdır. Gerekirse evin bir köşesine kurallar yazılıp asılabilir. Davranışları düzenlemede cezadan daha çok ödüllendirme yöntemi tercih edilmelidir. Sadece maddi ödüller olmamalı; 'aferin', 'çok güzel' gibi sözel ödüllendirmeler de etkilidir. Ayrıca davranışları konusunda sık sık geri bildirimde bulunmakta fayda var. Enerjilerini atmaları ve kurallara uyma bilinçlerinin gelişmesi için spora yönlendirilmeleri önemlidir."

Bu sorunu yaşayan çocukların sonunu düşünmeden hareket ettiğini söyleyen Altun, "Sonra iyi mi yaptım, kötü mü yaptım diye düşünmeye başlarlar. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocukların sınıf veya okul değişikliği yapması, uyum problemini ortadan kaldırmaz. Burada önemli olan nokta, tanı konulduktan sonra psikiyatrik ve psikolojik tedavi sürecinin başlamasıdır. Tedavi süreci başlamayan veya istenilen ölçüde ilerleme sağlanamayan çocuklarda okulda yaşanan sorunların devam etmesinden dolayı okul değişikliği gündeme gelebilir. Okul değişikliği yapılacaksa bile bu konunun çocuğun tedavisini takip eden psikiyatrist tarafından değerlendirilmesi gerekir" diye konuştu. - ADANA