Depremde evi hasar gören gazeteci, 55 yıllık arşivini konteyner kente taşıdı

Kahramanmaraş merkezli depremlerde Malatya'daki evi ağır hasar gören 63 yaşındaki gazeteci Abdullah Ergün, evinden çıkardığı babasından kalma 55 yıllık arşivini ve kitaplarını yerleştirildiği konteyner kente taşıdı.

Pazarcık ve Elbistan merkezli 6 Şubat depremlerinin büyük yıkıma neden olduğu Malatya'da, Cengiz Topel Caddesi'nde oturan Abdullah Ergün'ün evi de ağır hasar gördü.

Yalnız yaşayan, yerel bir gazetede köşe yazarlığı yapan Ergün, evindeki diğer eşyaları bırakarak babasından esinlenerek 55 yıldan bu yana biriktirdiği kitap, plak, CD ve dergilerden oluşan arşivini çıkardı.

Deprem sonrasında Teknokent Geçici Konaklama Merkezi'ne yerleştirilen Ergün, kendisine tahsis edilen konteynere "en büyük mutluluğum" dediği kitaplarını ve arşivini de götürdü.

Abdullah Ergün, AA muhabirine, 6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli depremlerde ağır hasar alan evinden sadece 55 yıllık kitap, plak, CD ve dergilerden oluşan arşivini çıkarttığını söyledi.

Arşivinin konteyner kentte yaşayanlar tarafından büyük ilgi gördüğünü, kendisinin de kitap okuyarak depremin etkisinden uzaklaştığını ifade eden Ergün, "Asrın felaketi olarak adlandırılan depremlerden sonra diğer depremzedeler gibi bir kenara savrulduk. Teknopark konteyner kentte depremin yaralarını sarmaya çalışıyoruz. Yaşanan felaketten sonra herkes evden değerli eşyalarını çıkarmaya başladı. Ben de 55 yıllık arşivimi ağır hasarlı evden 40'a yakın çuvalla buraya getirdim. Evden başka bir şey çıkartmak istemedim çünkü arşivimi buraya getirmek benim için çok daha önemliydi." dedi.

Dışarıdan bakıldığı zaman arşivinin kütüphaneyi andırdığını anlatan Ergün, depremzedelerin konteynerlere ev eşyaları yerleştirirken kendisin de arşivini yerleştirdiğini ve bundan büyük keyif aldığını ifade etti.

"Farkında olmayarak 55 sene sonra müthiş bir arşiv ortaya çıktı"

Ergün, arşivinde 1960 ve 1970'li yıllara ait müzik, sinema, sanat, spor dergileri gibi birçok eserin bulunduğunu dile getirerek şöyle konuştu:

"1960'lı yıllarda rahmetli babam, hayat dergileri, ses dergileri alıyordu. Biz bunları atmıyorduk. Hep saklıyorduk. Daha sonra ilkokula gittikten sonra aynı alışkanlığı ben devam ettirdim. Farkında olmayarak 55 sene sonra müthiş bir arşiv ortaya çıktı. Konteyner kentte arşivim ilgi görmeye devam ediyor. Ben bu ilginin kendilerinde de oluşmasını bekliyorum bu çok önemli benim için. Yaşanan depremler insanlarda ağır travma bıraktı. Çünkü yaşanan travma çok küçük bir travma değil. Biz bunu yetişkinler olarak hala atmış değiliz. Ben bu yönden çocukların okuyarak, araştırarak, öğrenerek bir şekilde bu sıkıntıyı üzerinden atacaklarını düşünüyorum."

Ergün, ilerleyen zamanlarda arşivinin bir bölümünü kızı Eser'e bir kısmını ise İnönü Üniversitesine bırakmak istediğini sözlerine ekledi.