ÖZKAN BİLGİN - Van'da 8 farklı meslek grubunda çalışan 8 iş kadını, çalışma hayatının zorluğunu, meslekteki güzel anılarını, kadına yönelik şiddeti, kadının toplumdaki yerini değerlendirdi.
Yüzyıllar boyunca haklar ve toplumsal statü konusunda ayrımcılığa maruz kalan ve günümüzde de şiddet başta olmak üzere birçok baskı unsuruyla mücadele eden kadınlar, yaşadıkları tüm olumsuzluklara rağmen aile ve iş hayatının vazgeçilmezleri olmaya devam ediyor.
Geçmişten bu yana gerek iş gerek aile yaşamında erkeklere oranla onlarca olumsuz koşulla karşılaşan kadınların mücadelesinin sembolü ise 1857 yılında ABD'nin New York kentindeki tekstil fabrikasında, daha iyi çalışma koşulları istemiyle greve başlayan ve polisin işçilere saldırması sonucu yaşamını kaybeden 129 kadın işçi oldu. Yaşamını kaybeden kadın işçilerin cenaze törenine binlerce kişi katıldı ve ardından 1910 tarihinde Danimarka'nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında ölen işçi kadınlar anısına 8 Mart'ın "Dünya Kadınlar Günü" olarak kutlanması kabul edildi.
Bu tarihten itibaren her yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü çeşitli etkinlikler kutlanırken, kadınlar da siyasal, toplumsal, sosyal ve kültürel yaşamda güç de olsa yer edinme mücadelesine devam etti.
Van'da da farklı meslek gruplarında çalışan 8 kadın, kadınlar gününü ve bugünün önemini kendi pencerelerinden anlattı. Çeşitli zorluklardan geçen ve engelleri aşarak çalışma yaşamını sürdüren bu kadınlar, engellerin eğitimle aşılacağını ifade etti.
"Dünyada, her 3 kadından 1'i şiddete maruz kalmakta"
Van'da 8 yıldan bu yana avukatlık yapan Aslı Gencer, 8 Mart'ın temellerinin 1857 yılında, insanlık dışı koşullar altında çalışmak zorunda bırakılan kadınların verdiği mücadelenin sonucunda atıldığını anlattı.
Yüzyıllar öncesinde başlayan bu mücadelenin, günümüzde de devam ettiğini vurgulayan Gencer, şöyle konuştu:
"Tüm dünyada çok çeşitli insan hakları ihlalleri yaşanmakta. Bu ihlallerin en büyük muhatabı kadınlar olmakta. Dünyada, bugün her 3 kadından 1'i şiddete maruz kalmakta ve bu şiddet fiziksel, sözel, ekonomik, psikolojik olarak çok çeşitli yönlerden yaşanmakta. Kadın olmaktan başka hiçbir suçu olmayan, bütün kadınlarımızın, şiddetin, tecavüzün ve cinsiyet temelli her türlü eşitsizliğin, hedefi olmaktan kurtarılması temennisiyle, Van Barosu avukatları olarak bütün kadınlarımızın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutluyoruz."
"Kadınların bir gün değil her gün hatırlanması gerekir"
Van'da 7 yıldır sağlık hizmeti veren Doktor Mehpare Altay ise 8 Mart Kadınlar Gününün, New York'ta çıkan fabrika yangınında ölen kadınlar anısına kutlandığını anımsattı.
Altay, "Zaten kadın tabiat olarak her zaman emek veren, üreten, ailenin temeli olan bir varlıktır. Bu nedenle de kadınların bir gün değil her gün hatırlanması gerekmekte" dedi.
8 Mart'ın kadınlar için en özel günlerden biri olduğunu dile getiren Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli hemşire Merve Yılmazer de zorluklarla karşılaşsa bile çalışan kadının toplumda ayrı bir yerinin olduğunu ifade etti.
Yılmazer, "Her kadın gibi bizler de çok fedakarlık gösteriyoruz. Türkiye'nin her yerinde kadın olmanın zorlukları da var, güzellikleri de. Benim için yer, memleket hiç fark etmiyor. Çünkü ben her yerde görevimi yapmaya hazırım. 4 yıldan bu yana Van'da görev yapıyorum ve bölge halkına en iyi hizmeti vermeye çalışıyorum" dedi.
Van'ın ilk ve tek kadın muhtarı
2009 yılında yapılan yerel seçimlerde, Van'ın ilk ve tek kadın muhtarı olarak seçilen Leyla Tanrıtanır da adaylığını açıkladığında, insanlardan çok büyük destek gördüğünü söyledi.
Tanrıtanır, "Adaylığım hoşgörüyle karşılandı. Gösterilen ilgi beni fazlasıyla mutlu etti. Demek ki, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da yerleştiği düşünülen zihniyet yok artık. Kadına bakış açısı değişti. Ben bu desteği gördükten sonra hem kendi adıma hem de bütün kadınlar adına çok sevinmiştim" diye konuştu.
13 yıldan bu yana polis memurluğu yapan ve Van'da Toplum Destekli Polislik Şubesi'nde sürekli vatandaşlarla diyalog içinde olan Dudu Erbilgiç ise bütün kadınların gününü kutlayarak, şiddetsiz, kavgasız, başarılı, huzurlu, sağlıklı bir ömür geçirmelerini diledi.
Doğu Anadolu Bölgesi'nin tek kadın saç ekim uzmanı olan Fatma Berna Seven de yaptığı işi geliştirerek kariyer yapmayı amaçladığını belirtti.
Seven, "Doğu Anadolu Bölgesi'nde hizmet veren tek kadın saç ekim uzmanıyım. Bu nedenle kendimle gurur duyuyorum. Herşeyin eğitimle başarılacağına inanıyorum. Artık kadınlar hakkını çok güzel savunuyor ve kendini savunacak cümleler kurabiliyor" dedi.
12 yıldır müzikle uğraşan keman eğitmeni Bahar Özgüner, Van'da sanatsal etkinlik yürütmenin kendisi için büyük önem taşıdığını ifade etti.
Geçmişe oranla kadın ve çocuklarda sanata bakış açısının çok değiştiğini ve sanatın artık daha çok önemsenmeye başlandığını kaydeden Özgüner, "Son dönemlerde özellikle kadınlar sanatla daha bir haşır neşir oldu. Bu durum da bize feyz verdi" dedi.
Doğu coğrafyasında dünyaya geldiğini, buranın bütün zorluklarını yaşadığını anlatan 14 yıllık öğretmen Elif Delen de, okumanın ayıp olduğu dönemlerde okuduğunu, hatta bir dönem eğitimden mahrum bırakıldığını ve eğitimini dışarıdan tamamladığını söyledi.
Delen, şöyle konuştu:
"Tüm zorluklara rağmen bu onur verici mesleğe adım atarak, benim gibi mahrum bırakılan kadın kitlesinin çoğunlukta olduğu bir bölgede bu mesleğimi icra ettiğim için kendimle onur duyuyorum. Kadınlar eğitildiği zaman toplum eğitilebilir. Kadın olmak her zaman, her yerde zordur. Bizler çalışan kadınlarız, eğitimli kadınlarız ama bizler evde yine anneyiz, aşçıyız, ailemizin hizmetini yapan bireyleriz. Bu yük bazen kadınlara çok fazla gelebiliyor. Dışarıda ve çalışan tüm emekçi kadınlarımızın gününü kutluyorum." - Van
Son Dakika › Yerel › 8 Kadının Gözünden 8 Mart - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?