Akil İnsanlar Heyeti Doğu Anadolu Bölgesi Grubu Başkanı Can Paker, "Barış sürecinin sonu, Türkiye'deki demokratikleşme sürecinin ancak başlangıcı olur" dedi.
Paker, sekreter Ayhan Ogan ile üyeler Mahmut Arslan, Abdurrahman Kurt, Mehmet Uçum, İzzettin Doğan ve Zübeyde Teker ile Erzincan Grand Simay Otel'de sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin çözüm sürecine ilişkin görüşlerini dinledi.
Daha sonra konuşan Paker, gruptaki herkesin kendi başına birey olduğunu ve kimsenin grup adına söz söyleyemeyeceğine dikkati çekti.
Paker, değişik siyasi ve dünya görüşlerine sahip grup üyelerinin hepsinin ortak paydasının barış olduğunu vurgulayarak, "Barış sürecinin sonu, Türkiye'deki demokratikleşme sürecinin ancak başlangıcı olur. Bugüne kadar güvenlik nedeniyle demokratikleşmede büyük kısıtlamalar oldu" diye konuştu.
Türkiye'de siyasi gücün atanmışlardan seçilmişlere geçmeye başladığını savunan Paker, ülke insanının daha iyi yaşamak ve dünyaya açılmak istediğini söyledi.
Paker, dış politikada Türkiye'nin son zamanlarda ciddi bir ağırlık kazandığını, Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı'nın 16 Ortadoğu ülkesinde yaptığı bir araştırmada, bölgedeki ülkelerin Türkiye'ye desteğinin yüzde 85 civarında olduğunun ortaya çıktığını belirtti.
Daha önce yaptığı bir konuşmada, "Eğer Öcalan dışarıda olsaydı bugün sürece belki daha fazla katkı yapabilir" dediğini anımsatan Paker, bu görüşünün basında cımbızlanarak, "Öcalan'a özgürlük" şeklinde yer aldığını aktardı.
-"Türkiye, ilk defa demokrasiyi yaşamaya başladı"-
Sekreter Ayhan Ogan da halkını terörist olarak gören devlet anlayışının değiştiğini dile getirerek, "Ergenekon devleti yıkılacak, halkın devleti kurulacak" dedi.
Üye İzzettin Doğan ise yıllardır barıştan daha önemli bir şey olmadığını savunduğunu söyledi.
Ülke genelinde bu toplantıların yapılmasını önemsediğini aktaran Doğan,
"Türkiye, ilk defa demokrasiyi yaşamaya başladı" diye konuştu.
-"Tehditler alıyorum"-
Üye Mahmut Arslan da kendisine karşı linç kampanyası yürütüldüğünü öne sürerek, şunları kaydetti:
"Tehditler alıyorum. Akil İnsanlar Heyeti'nde yer aldığım için her türlü hakareti, sövgüyü, tehdidi, alıyorum. Korksaydım burada yer almazdım. Korkmadım, bundan sonra da korkmayacağız. Sayın Tayyip Erdoğan'ın ne memuruyum ne işçisiyim ne onun partisindenim ne onun üyesiyim ne hükümetin bir parçasıyım. Ben sivil toplum örgütü başkanıyım. Ben üyelerim adına buradayım."
Silahların susması, çatışmaların sona ermesi gerektiğini dile getiren Arslan, herkese barışın dilini kullanmasını tavsiye etti.
Üye Mehmet Uçum ise Türkiye'nin geçmişten gelen sorunlarını çözme anlamında önemli bir şans yakaladığını vurguladı.
Barışın Türkiye toplumunun, gelecek kuşakların hayrına olduğunu ifade eden Uçum, bu nedenle sonuna kadar sürecin desteklenmesi gerektiğini söyledi.
Üye Abdurrahman Kurt da kimsenin birbirini görmezden gelerek bir yere varamayacağını belirterek, "İyi şeyler olmuştur, olmalıdır, daha fazlasına ihtiyacımız var. Bunun için birlikte çalışmaya ihtiyacımız var" diye konuştu. - ERZİNCAN
Son Dakika › Yerel › Çözüm Süreci - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?