Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Ülkü Sarpkaya, boyun fıtığının yol açtığı ağrıların, boyunla birlikte baskıya maruz kalan sinirin takip ettiği yoldaki kol, el, sırt, omuz bölgelerine yayılacağını kaydetti.
Giderek hızlanan yaşam, yoğun stres ve uzamış çalışma saatlerinin modern yaşamın artık kaçınılmaz bir gerçeği olduğunu ifade eden Dr. Ülkü Sarpkaya, "Vücudumuzu uygun olmayan duruş ve hareketlere uzun süre zorladığımızda ortaya çıkan yaygın ve bölgesel ağrı zaman zaman yaşam kalitemizi oldukça kötü etkileyebiliyor" dedi.
Boyun bölgesinin önemine değinen Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Ülkü Sarpkaya, şöyle konuştu:
"Boyun bölgesi, baş ile gövde arasında önemli yapılara ev sahipliği yapar. Boyun iskeletinde 7 boyun omuru, omurlar arasında disk ve içerisinde omurilik bulunur. Omurganın en hareketli parçası boyun bölümüdür. Hareketin fazla olması nedeniyle aşırı kullanmaya bağlı yıpranmaların olması ve günlük yaşamda gelişebilecek zedelenme nedeniyle boyun ağrılarına sık rastlanır. Boyun ağrılarının en sık karşılaşılan sebepleri nelerdir? Boyun omurlarının hareketini sağlayan eklemler arasındaki disklerin sinirlere baskı yapması sonucu boyuna ve kola yayılan ağrılara sebep olur. Başlangıç aşamasındaki boyun fıtığının ön belirtisi sık sık yaşanan boyun tutulmalarıdır."
Sarpkaya, herhangi bir zorlama ya da rüzgar çarpması olmadan boyun tutulmaları yaşanıyorsa sebebinin boyun fıtığı olabileceğini belirterek şunları söyledi:
"Boyun fıtığının yol açtığı ağrı, boyunla birlikte baskıya maruz kalan sinirin takip ettiği yoldaki kol, el, sırt, omuz bölgelerine yayılır. Boyun hareketlerini zorlaştırır ve kısıtlar. Sinir üzerindeki baskı nedeniyle el ve kollarda güç kaybı yaşanabilir ve uyuşma meydana gelebilir. Boyun ağrılarının temelinde boyun ligamanlarının yani bağlarının gevşekliği yatmaktadır. Boyun bölgesi bağları gevşek olduğunda yeterli stabiliteyi sağlayamamakta ve bu da boyun ağrısının ilk basamağı miyofasial ağrıya ve boyun düzleşmesine sebep olmaktadır. Zamanla omurlar arası diskin de kayması ile boyun fıtığı tabloya eklenir. Bu sürecin devam etmesi ve yaşla birlikte yıpranmanın artmasıyla boyun kireçlenmesi gelişir."
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Ülkü Sarpkaya, proloterapi ile boyun ağrılarının nasıl tedavi edildiğini şöyle anlattı:
"Proloterapi metodu kas iskelet sistemini etkileyen fıtık, kireçlenme, yırtık gibi tüm ağrılı durumların kalıcı iyileşmesini sağlayarak tedavi imkanı veren önemli bir uygulamadır. İlk kez Amerika'da popüler olmuş ve özellikle sporcu yaralanmalarında ve kronik dejeneratif hastalıklardaki başarısı nedeniyle uzun yıllardan beri uygulanmaktadır. Eğitmeni olduğum Bilimsel Proloterapi Derneği bünyesinde yaptığımız kurs ve çalışmalar nedeniyle ülkemizde de giderek yaygınlaşmaktadır. Vücutta zayıflamış bağ ve tendonların yapışma bölgelerine hücre çoğaltıcı (proliferan) özelliği olan özel solüsyon uygulanarak enjeksiyon yapılır. Tedavinin etkinliği yöntemin doğru periyotlar ve şekilde ehil ellerde doğru uygulanmasına bağlıdır. Proloterapi boyun bölgesi bağlarının güçlenmesini ve dengesini sağlayarak boyun ağrılarının iyileşmesini sağlamaktadır. Proloterapi yöntemi ile boyun ağrıları son derece etkin bir şekilde tedavi edilebilir. Boyun bölgesi bağlarının sağlamlaşması ve boyun dengesizliğinin düzelmesi sağlanarak sağlıklı anatomik yapıya yeniden kavuşmak mümkün olabilmektedir. Uygulanan bölgede kanlanmanın artması ile baş dönmesi ve kulak çınlaması gibi şikayetlere ve baş ağrılarına kalıcı çözüm sağlanabilir." - İSTANBUL
Son Dakika › Yerel › Dr. Sarpkaya: 'Boyun Ağrısını Yabana Atmayın' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?