Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, "İslam coğrafyasına baktığımızda, ramazanda yüreğimizi burkan, bizi eleme gark eden bir tabloyla karşı karşıyayız" dedi.
Bakanlığı tarafından verilen hibe destekleriyle yapılan tesislerin açılışının ardından, Van Sanayici ve İş Adamları Derneği (VASİAD), Van Ticaret Borsası (VATBO), Erciş Sanayici ve İş Adamları Derneğinin (ERSİAD) düzenlediği geleneksel iftara katılan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, ramazan ayının insanların içine dönerek muhabese yaptığı bir ay olduğunu bildirdi.
Suriye'de, Mısır'da, Myanmar'da Müslümanların çok açık saldırılara maruz kaldıklarını dile getiren Eker, şunları söyledi:
"İslam coğrafyasına baktığımızda, ramazanda yüreğimizi burkan, bizi eleme gark eden bir tabloyla karyı karşıyayız. Suriye'de, Mısır'da, Myanmar'da Müslümanlar zulme uğruyor. Bazı bölgelerde çok açık saldırılara hedef oluyor. Biz hükümet olarak nerede bir mazlum varsa zalime karşı onun yanında olmayı, haksızlık yapanın karşısında durmayı ilke edindik. Başbakanımız da hükümetimiz de bu tutumumuzu açık bir şekilde haykırmaktan kaçınmıyoruz. Nerede kimin yanında durduğumuzu dünya aleme söylüyoruz. Maddi manevi, mazluma ne yapılması gerekiyorsa yaptığımızı söylüyoruz."
-"Katliama katliamdır denmiyor, çatışma deniyor"-
Eker, Batı ülkelerinin en önemli değerlerinden birinin demokrasi olduğunu ve Kopenhag kriterlerinin birinci maddesinin de demokrasi olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:
"Yönetimin halkın tarafından seçimle değiştirilmesi demokrasinin birinci kaidesidir. Mısır'da halkın yüzde 50 oyunu alan yönetim darbe ile yönetimden uzaklaştırılıyor. Darbe yapılıyor. Ama bu darbeye 'darbedir' diyemiyorlar. Yetmiyor, ülkenin halkı insanları öyle vandalizme başvurmadan, molotof atmadan, cam çerçeve indermeden insanlar sadece meydanda oturuyor. Zulme karşı duruşunu tayin ediyor. Dua ediyor, Kuran okuyor ve sadece oturuyor. Ama bunların üzerine ateş açılıyor. 200 üzerinde Müslüman, kimseye zarar vermeyen insanlar katlediliyor. Bu katliama 'katliamdır' denmiyor. 'Çatışma' deniyor. Bu çatışma değildir. Çatışmanın tarafları olur."
Suriye'de de yüzbinlerin üzerinde insanın katledildiğini, kendi insanını katleden, bombalayan bir rejimin varlığını sürdürdüğünü aktaran Eker, diğer müslüman coğrafyalarında olduğu gibi bu duruma da seyirci kalındığına dikkati çekerek, onlara ikiyüzlü olduklarını söylemek gerektiğini vurguladı.
İnsanların demokrasiyi sadece kendileri için istemelerinin doğru olmadığını, bunun gerçek manada demokrasi olamayacağını kaydeden Eker, " Türkiye'de birtakım tezgahlar tuzaklar kurulmaya çalışılıyor. 10 senedir, AK Parti iş başına geldiği günden itibaren birtakım müdahaleler, bildiriler, tuzaklar, suikast planları gündemde oldu. Ama onlar bu tezgahları yaptılar, tuzakları kurdular. Biz dik durduk, milletten aldığımız emaneti namusumuz gibi koruduk. Millete bunu anlattık. Her seferinde milletimiz bize destek verdi" diye konuştu.
-"Türkiye, 80 yıllık sorunu çözme idaresini ortaya koydu"-
Türkiye uluslararası platformda karşısında kim olursa olsun doğruya "doğru", yanlışa "yanlış" diyebildiğini ifade eden Bakar Eker şöyle devam etti:
"Bu çok ama çok önemli. Kurulan tezgahlar bu tür konularla ilgili. Türkiye, 80 yıllık sorununu, kan akıtan, göz yaşına sebep olan, ocak söndüren, 40 bin vatandaşımızın kanına sebep olan acılara neden olan sorunun çözme idaresini ortaya koydu. 7 aydır, 30 yıldan beri hasret kaldığımız bir huzur ortamını yakaladık. Bu da birilerini rahatsız ediyor. Barışı istemeyenlerin olacağını, süreci sabote edebileceklerini de biliyorduk. Birtakım olaylar oldu. Ama biz onlara bakarak değil, milletin isteklerine bakarak kararlarımızı verdik. Bu mesele bizim meselemiz. Türkiye'de Türklerin, Kürtlerin, herkesin bir arada kardeşçe yaşayabildiği bir sistemin tesisi bizim meselemiz. Kanın akmasına son vermek bizim meselemiz. 80 sene önce bu memleketin vatandaşları arasında sorun yoktu. Birine Kürtsün birine Türksün diğerine başka bir şey diyordu. ve bu bize acı çektirildi. Gelişmemize engel oldu. Ekonomik kaynakların heba olmasına neden oldu."
Çözüm sürecine kararlılıkla sahip çıkan başbakan Erdoğan'ın büyük bir inisiyatif alarak, kimselerin sahiplenmediği, kabul etmediği, uygulamadığı bir iradeyi ortaya koyarak bugünlere geldiğini aktaran Bakan Eker, bu yoldan geri dönmeyeceklerini ve çözüm sürecini kararlılıkla sonuca ulaştıracaklarını bildirdi.
-"Bu son 30 yılın meselesi değil, bu 80 yıllık bir mesele"-
Huzuru tesis ederek süreci sonuna kadar götürüp insanların ruhunda var olan duyguları, yanlış uygulamalar nedeniyle bozulan ahengi, kardeşliği yeniden tesis edeceklerini söyleyen Bakar Eker, "Bu bizim için büyük bir görev. Herkes sorunun çözümünde adres olarak başbakanı gösteriyordu. Bu sorunda esas olan sebep diğer partilerin hepsinin sorunun ortaya çıkmasında, büyümesinde, dal salmasında, gelişmesinde vebali var, zihniyetlerinin vebali var. Partilerin zihniyeti geçmişte bu sorunu büyüttü. Bu son 30 yılın meselesi değil. Bu 80 yıllık bir mesele. 1920'lerden başlayarak 1985 kadar olan sürece kadar var olan sorun 1985'ten sonra kanayan bir yara haline geldi. O süreçte bu kararlılık gösterilse, insan sevgisine dayalı birliğe dayalı bir yönetim felsefesi karşılık bulsa, o kadar kan dökülmeyecek, ocaklar sönmeyecekti" diye konuştu.
İftar yemeğinde konuşan AK Parti Van Milletvekili Gülşen Orhan da "20 yıl önce ezan okuduktan sonra Kürtçe, 'gelin çocuklarınızı aşı yaptırın' diyen hocanın minareden indirilerek devlet görevlileri tarafından dövüldüğü Türkiye'den, Kürt şairlerin şiirlerinin hoparlörlerden okunduğu bir ülke konumuna geldik. İnsanların bunu görmesi gerekiyor" dedi.
Yemek sonrası bazı iş adamlarına plaket veren Bakan Eker, daha sonra teravih namazına geçti. - Van
Son Dakika › Yerel › Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker Van'da Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?