'Kürtçe Dersini İdareciler Boykot Ediyor'

Hükümetin çözüm sürecine yönelik başlattığı 'Seçmeli Kürtçe' dersinin öğretmen eksikliği ve en önemlisi de okul idarelerinin çekingen ve siyasi tutumu yüzünden sağlıklı bir şekilde okutulmadığı ortaya çıktı.

2012-2013 eğitim-öğretim yılından itibaren ortaokul 5. sınıflarda yaşayan diller ve lehçeler adı altında verilmeye başlanan 'Seçmeli Kürtçe' dersi Türkiye'de Kürt sorunun çözüme kavuşturulmasında önemli kilometre taşlarından biri olarak ortaya konuldu. Ancak gerek materyal eksikliği, fiziksek mekân eksikliği gerekse de öğretmen eksikliği ve idarecilerin siyasi tutumu yüzünden 'Seçmeli Kürtçe' dersi pek sağlıklı bir şekilde okutulmadığı ortaya çıktı. Konuyla ilgili sendika binasında basın açıklaması yapan Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Şanlıurfa Şubesi Başkanı ve Memur-Sen İl Temsilcisi İbrahim Coşkun, siyasi iktidarın Kürtçe seçmeli dersin ötesine geçerek kamuoyunda demokratikleşme paketi olarak bilinen ve 12 Eylül 2010 tarihinde mecliste kabul edilen yasa ile özel eğitim kurumlarında anadilde eğitimin önünü açan düzenlemelerin takdire şayan ve cesaretlendirilmesi gereken adımlar olduğunu söyledi. Coşkun, "Hayata geçirilen düzenlemelerle beraber Türkiye'nin zenginliği olan bütün diller yöreden yöreye tercih edilebilecek ve her çocuk Türkçe'nin yanında kendi ana dilini de öğrenebilecektir. Bu bağlamda gerçekleşen bu hakların pratikte yaygın bir şekilde kullanımını sağlayacak hukuki altyapı olmakla birlikte gerek materyal, gerek fiziksel, gerekse de eğitim öğretim faaliyetini gerçekleştirecek öğretmen eksikliği nedeni ile en önemlisi de okul idarelerinin çekingen tutumu, siyasi tutumlar, seçmeli Kürtçe'nin boykot edilmesi, bu hakkın mütekamilen kullanılmasının önündeki engellerdir" diye konuştu.

'DİL YARASI'

"Dili siyasetin ötesine taşımak ve eğitimin doğal bileşeni haline getirmek insani olana sahip çıkmanın; barışa, kardeşliğe yol almanın bir başka adıdır" diye Coşkun, "Katı ideolojik yaklaşımların yıllarca bu topraklarda açmış olduğu yaraların sarılmasına 'dil yarasını' engel kılmak barışa, kardeşliğe engel olmanın bir başka adıdır. Dil ve dilin kullanımı en tabii bir hak iken dilin bu topraklarda yıllarca yasaklara malzeme kılınması ve yasaklara konu olmasının bitişini ifade eden demokratikleşme adımlarının sağlıklı bir şekilde hayata geçmesi, yukarıda bahsedilen engellerin ortadan kaldırılması ile mümkündür" dedi.

'ATAMALARIN ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALDIRILMALI'

Kürt Dili ve Edebiyatı mezunu öğretmenlerinin atanması önündeki engellerin kaldırılmasını isteyen Coşkun şöyle konuştu: "Bu çerçevede okullarda seçmeli olarak okutulan derslerin seçiminde okul idareleri, öğrenci velilerini sağlıklı bilgilendirecek ve gelen talepleri karşılayacak zemini oluşturmalıdırlar. Yine verilecek eğitimin bilimsel olarak gerçekleşmesini sağlayacak adımlar atılmalı, üniversitelerin Kürt Dili ve Edebiyatı bölümlerinden mezun olan öğretmenlerin atanmasının önündeki engeller kaldırılmalı ve bu öğretmenlerin atanmaları sağlanmalıdır.

Dillerin ve renklerin Allah'ın ayetlerinden olduğunun beyanı ve bilinci içinde olan bir medeniyetin çocukları olarak barışı ve kardeşliği tesis etmeye hizmet eden/edecek olan her adımı desteklemek ilahi olanın gereğini yapmakla eşdeğerdir. Bizler de Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa Şubesi olarak bozmayı değil inşayı, ifsadı değil, ıslahı esas alan bir anlayışla diyoruz ki dil kardeşliğimizi ıslah etsin"

'19 BİN 500 ÖĞRETMEN AÇIĞI VAR'

Urfa'daki öğretmen açığına ve Ağustos ayında yapılacak olan öğretmen atamalarına da değinen Coşkun, Urfa'nın en önemli yaralarından birisinin öğretmen açığı olduğunu kaydetti. Coşkun, "Öğretmen açığı on yıllardan beri var olan sıkıntıdır. Bildiğiniz gibi Ağustos ayında 40 bin öğretmen ataması yapılacak. Türkiye'de yapılan istatistiklere göre 150 ile 200 bin arasında bir öğretmen açığı var. Urfa da bu açığın yaşandığı illerin başında geliyor. En son Urfa'daki açık 7 bin 500 civarındaydı. Urfa'da şu anda 300 civarında okulun yapımı devam ediyor. Hâlihazırda bizim en azından 10 bin tane öğretmene acilen ihtiyacımız var. Bu okullarda 40 derslik olduğunu düşündüğümüzde bile 10 bin ile 12 bin arasında öğretmene ihtiyaç olduğu görülüyor. Mevcuttaki açık 7 bin 500. Toplamda 19 bin 500 açık oluyor. İnşaatı devam eden okullarımız var, bitmek üzere olan var ama önümüzdeki eğitim öğretim yılında mutlaka Urfa'ya 10 bin öğretmen verilmesini istiyoruz. Buradan yetkililere sesleniyoruz. Bu geri kalmışlığın, eğitim öğretimde sürekli geri sıralarda olmamızın artık kaderimiz olmadığının gösterilmesi gerekiyor. Bizim çocuklarımız da en az diğer illerdeki kadar zekidir, akıllıdır, çalışkandır ama var olan bu sıkıntı maalesef giderilmediği müddetçe bu problemler devam edecektir. Mutlaka bu öğretmen açığının kapatılmasını istiyoruz" diye konuştu.
(Kaynak: Gazeteipekyol)