Arda Turan: "Hiçbir Şeye Alışmadık" - Madrid

ŞENHAN BOLELLİ - İspanya 1. Futbol Ligi (La Liga) ekiplerinden Barcelona'da forma giyen milli futbolcu Arda Turan, İstanbul'da meydana gelen terör saldırılarıyla ilgili olarak "Uzun zamandır alışıyoruz diye bir söylenti var. Bir şeye alıştığımız yok. Hiçbir şeye de alışmadık." dedi.

AA muhabirine Türkiye ve uluslararası gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Arda, İstanbul'da yaşanan terör saldırılarından dolayı büyük üzüntü ve sıkıntı yaşadığını söyledi.

Saldırıda hayatını kaybedenlere baş sağlığı dileyen milli futbolcu, "Hepimizin başı sağ olsun. Şehit ailelerine Allah'tan sabır, vefat eden kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Gerçekten çok sıkıntılı, üzücü bir durum. Bizi üzen, sıkıntıya sokan, zaman zaman gözlerimizin dolduğu bir dönem." diye konuştu.

"Artık ateş gerçekten her yeri yakıyor. Ateş bizim içimizi yakıyor. Türkiye'nin hali ne olur ne biter bilemiyorum. Ama bana bir şey olursa kendi ülkeme gömülücem. Bu yüzden sonuna kadar, herşeyiyle ülkemin yanındayım." diyen Arda, "Bir sporcu, göz önünde bir kişilik olarak ne gerekiyorsa, elimizden ne gelirse, sonuna kadar ülkemin, halkımın yanındayım. Bu acılar son bulsun. Askerimizin, polisimizin her zaman yanındayım. Onlara güveniyorum. Sırtını Türkiye Cumhuriyeti'ne dayamış bir vatandaş olarak umarım bunlar son bulur. Vatandaş olarak elimden ne gelirse yapmaya hazırım ve razıyım." açıklamasında bulundu.

Terör saldırılarının kendisinde "çok derin yara bıraktığını" vurgulayan Arda, sözlerine şöyle devam etti:

"Gerçekten bu konulardan sonra insan başka hiçbir şey konuşmak dahi istemiyor. Çünkü o kadar sıkıntılı ve üzüntülü. Kendimi çok sıkıntıda ve keyifsiz hissediyorum. İnanın bazen evde oturduğum zaman saatlerim böyle düşünerek, üzüntüyle geçiyor. Hep neden neden neden? diye soruyorum. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti'nin toprakları gerçekten savaşmak için değil, yaşamak içindir. Çok güzeldir. Dünyanın en güzel toprağıdır. Ülkeme aşığım ve inşallah en kısa zamanda herşey en iyi şekilde düzelir ve toparlanır. Her zaman askerimin, polisimin, çalışan emekçimin ve işçimin yanındayım, onlarla beraberim."

Arda ayrıca İstanbul'daki terör saldırıların ardından La Liga maçlarında 1 dakikalık saygı duruşu yapıldığı için "İspanya Futbol Federasyonu'na ve İspanyol yetkililere bu hassasiyetlerinden dolayı çok teşekkür ettiğini" söyledi. Arda, La Liga'nın aldığı kararı "Bizim için çok değerli ve anlamlıydı." diye değerlendirdi.

Halep'te yaşanan insanlık dramıyla ilgili de görüşlerini paylaşan milli futbolcu, "Bir Halep fotoğrafından sonra sadece Halep dikkati çeksin diye uzun süre sosyal medyada hiçbir şey paylaşmadım. Sonuçta bir insanlık dramı yaşanıyor ve maalesef ki müslüman topraklarında yaşanıyor. Kitabımızda (Kur'an-ı Kerim) bir insanı öldürürsen bütün insanlığı öldürmüş gibi olursun şeklinde bir ayet var. Bu ayete rağmen müslümanların bu kadar birbirlerine düşmeleri ve bu kadar sıkıntı çekmeleri çok entresan ve sıkıntılı bir durum." ifadelerini kullandı.

Türkiye'de ve müslüman dünyasında yaşanan sorunların kaynağını kendimizde aramamız gerektiğini söyleyen Arda, "Çünkü artık örfümüzü adetimizi kaybettik. Bayramlarda birbirimize mesaj atıyoruz. Kuzenlerimizi, akrabalarımızı aramıyoruz. Fırsatımız varken büyüklerimizi ziyaret etmiyoruz. Örfümüzü, adetimizi, bütün kültürümüzü kaybediyoruz. Kaybettikçede işler kötüye gidiyor. Önce ben de sen de dahil önce hepimiz kendimize bakmalıyız. Neden böyle? diye sormalıyız. Çünkü biz doğruları yapmıyoruz. Doğru davranmıyoruz. Çok bencil olduk. Her zaman daha fazla para, şöhret, makam istiyoruz. Bu hepimiz için geçerli. Önce eleştiriyi kendime yaparak söylüyorum. O yüzden bunların sonucunda böyle olayların olması kaçınılmaz." yorumunu yaptı.

"Özellikle ülkenin geleceği olarak biz gençler artık toparlanmalıyız ve dikkat etmeliyiz. En iyi şekilde ülkemize, o coğrafyaya hizmet etmeliyiz" diyen Arda, sözlerini şu şekilde tamamladı:

"Gördüğünüz gibi ülkemiz çok ciddi sıkıntılarla mücadele ediyor. Ama bütün Orta Doğu, Mısır, Suriye, Irak hep sıkıntılarımız aynı. Çünkü biz, sen, ben örfümüzü, adetimizi kaybediyoruz. Artık eskisi gibi olmalıyız. Kendi ailemiz için de bu böyle. Annemize babamıza cevap veriyoruz buna aile içi demokrasi diyoruz. Bu saygısızlıktan başka bir şey değil. Artık bazı şeyleri düzeltmenin, dikkat etmenin zamanı geldi diye düşünüyorum."