Diyarbakır - Kck/Tm Davasında 'Kürtçe'ifade Krizi - Son Dakika
Güncel

Diyarbakır - Kck/Tm Davasında 'Kürtçe'ifade Krizi

Diyarbakır - Kck/Tm Davasında \'Kürtçe\'ifade Krizi

Sanık Duruşma Salonundan Dışarı Çıkarıldı

04.11.2010 14:45

SANIK DURUŞMA SALONUNDAN DIŞARI ÇIKARILDI

DİYARBAKIR'da terör örgütü PKK'nın gizli şehir yapılanması Kürdistan Topluluklar Birliği Türkiye Meclisi'nin (KCK/TM) ana davasında, Kürtçe krizi yaşandı. Kapatılan DTP'nin Genel Başkan Yardımcııs Bayram Altun, Kürtçe savunma yapması üzerine Mahkeme Başkanı Yılmaz, "Kürtçe olduğu düşünülen bilinmeyen bir dilde savuma yapmaya devam ettiği görüldü" diyerek, sanıktan mikrofonun alınmasını istedi. Sanıklardan Ramazan Morkoç, önce Kürtçe sonra da Türkçe bağırarak, "Bilinmeyin bir dil olarak söylemezsiniz. Bir halkın diline hakaret ediyorsunuz" dedi. Mahkeme Başkanı Yılmaz, bunun üzerine sanığın duruşma salondan çıkarılması talimatını verdi.

KCK/TM ana davasınını kapsamında aralarında BDP'li belediye başkanlarının da bulunduğu 104'ü tutuklu 152 sanığın yargılanmasına Diyarbakır adliyesi içinde özel salonda devam edildi. Her gün olduğu gibi sanıklar yine sıkı güvenlik önlemleri altında adliye binasına getirildi. Duruşmayı izleyecek olan aralarında avukat, gazeteci ve sanık yakınları üst aramasından sonra adliye binasına alındı. Polis, aldığı sıkı güvenlik önlemlerini bugün de sürdürdü.

Diyarbakır 6'ıncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 11'inci duruşmada, tutuklu 102 sanık hazır bulundu. Sanıklar, yoklama sırasında yine Kürtçe 'buradayım' şeklinde yanıt verdi. Duruşmayı BDP milletvekilleri Şerafettin Halis, Nezir Karabaş ile sanık yakınları da izledi.

İddianamedeki suçlamalarla ilgili sanıklara söz veren veren Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz, Bayram Altun'un Kürtçe savunmayı okumasında ısrar edince gerekçeli kararını okumak zorunda kaldı.

Yılmaz, "Daha öncede karar verdik yeniden karar vereceğiz. AİHM 6-E uyarınca sanığın kullanılan dili anlamadığı ya da konuşamadığı durumda tercüman atanır. Yine CMK 202/1 maddesi gereğince bu güne kadarki savunmaların Türkçe yaptıkları, eğitim ve sosyal konumları göz önüne alındığında sanıkların Türkçe bildikleri anlaşılmıştır. Bu nedenle talebin oy birliğiyle reddedine karar verilmiştir"

SAVUNMAYI ENGELLEMİYORUZ, AMAÇ BAŞKA

Sanıkların ve müdafilerinin Kürtçe savunmadaki ısrarı kamuoyunda yanlış anlaşılmalara neden olduğunu belirten Yılmaz, bu yanlış anlaşılmaların önüne geçebilmek için açıklamalara ihtiyaç duyulduğunu ifade ederek şöyle dedi: "Savunma hakkı kutsaldır, engellenmesi söz konusu değildir. Kürtçede ısrar yargılamanın uzamasına neden olur. Türkçe'yi anlayıp konuştukları konusunda tareddüt yoktur. Mahkemenin, yargılamada konuşulan dili anlayan kişilere tercümen atanmaz, tercüman atanması durumunda istenmese de iddianamenin tercüme edilmesi gerekir. İddinamenin 900 sayfalık özetinin 7 günde okunduğu gözönüne alındığında, tercümenin okunmasının ne kadar süreceği kestiremeyiz. Savunmanın Türkçe yapılması halinde yargılamanı hızlı şekilde sürecektir. Türkçe savunma yapılırsa mahkeme daha iyi anlar. Kürtçe savunma sanıkların hukuki bir yararı yok. Kürtçe'deki bu ısrar yargılama dışında bir kısım amaçlar taşıdığı inanıcına sebep olmuştur. Kürtlerin ve Kürtçe'nin yargılandığı iddia ediliyor. Bazı mahkemelerde Kürtçe savunmaya izin veriliiği gözözünün alınırsa bu iddianın doğru olmadığı görülecektir. Kürtçe savunmanın engellenmesi söz konusu değildir. Günümüzde Kürtçe yayın yapan televizyonlar ve basın yayın organları vardır. Her vatandaş yasal haklar çerçevesinde hareket etmelidirler. Sanıkların Kürt oldukları için yargılandıklarını mümkün değil, her vatandaş yasal düzenlemelere uymak zorundadır. Mahkemenin anlamadığı bir dili tutanaklara geçmesi mümkün değildir. Bunu hukuki bir yararı yok"

BİLİNMEYEN BİR DİL

Mahkeme Başkanı Yılmaz'ın açıklamasının ardından Bayrum Altun yeniden savunma yapacağını belirterek mikrofonu istedi. Altun'un yeniden Kürtçe konuşması üzerine Mahkeme Başkanı Yılmaz, "Kürtçe olduğu düşünülen bilinmeyen bir dilde savuma yapmaya devam ettiği görüldü" diyerek, sanıktan mikrofonun alınmasını istedi.

SANIK BAŞKANA BAĞIRDI: HAKARET EDİYORSUNUZ

Sanıklardan arasından ayağa kalkan Ramazan Morkoç, önce Kürtçe sonra da Türkçe bağırarak, "Bilinmeyin bir dil olarak söylemezsiniz. Bir halkın diline hakaret ediyorsunuz" dedi. Mahkeme Başkanı Yılmaz, bunun üzerine sanığın duruşma salondan çıkarılması talimatını verdi. Bunun üzerine diğer sanıklarda ayağa kalkıp, karara tepki göstererek, salondan çıkmaya çalıştılar. Morkoç'un jandarmalar tarafından sanıkların olduğu bölümden çıkarılması sırasında da itiş-kakış yaşandı. Mahkeme Başkanı Yılmaz, bunun üzerine tüm sanıkların duruşma salonundan çıkarılmasını istedi. Bu sırada salonda bulunan izleyicilerde ayağa kalkıp alkışlarla sanıklara destek verdi.

AVUKATLARDAN TEPKİ: SİYASİ SONUÇLARI AĞIR OLUR

Sanık avukatları bu duruma tepki göstererek, kararın geri alınmasını istediler. Avukatlardan Tahir Elçi, "Bu siyasi bir talep değildir, hukuki bir taleptir. Sanıkların dışarı çıkarılması gerginliğe neden olur. Bizim amacımızı gerginlik değildir. Mahkeme heyetinin savunma hakkına saygı göstermesini istiyoruz. Duruşma başladığından beri hangi sanık duruşmanın düzenini bozacak bir davranış içine girmiştir. Savunma hakkını kısıtladınız. Kürtçe konuştukları için dışarı çıkarılmaları hukuksuzluktur. Ramazan Morkoç'un tepkisi mahkemenizin bilinmeyen bir dil ifadesine tepkidir. Tutumunuz keyfidir, Ramazan Morkoç duruşma salonuna geri getirilsin. Aksi takterde bu karar yargılmayı olumsuz etkiler. Toplumda gerginliğe neden olur. Bilinmeyen bir dil söyleme hakkınız yok. Bu tutumunuz Türkiye şartlarına uygun değil, siyasi sonuçlarıda çok ağır olur" şeklinde konuştu.

Avukatların talebi üzerine mahkeme heyeti duruşmaya 14.00'e kadar ara verdi.

(Haber-Kamera: Cem EMİR-Bayram BULUT-Canan ALTINTAŞ-Serdar SUNAR/DİYARBAKIR,(DHA

(Tür: Yurt)

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Diyarbakır - Kck/Tm Davasında 'Kürtçe'ifade Krizi - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement