İzmir 11 Kişilik Kurul Oluşturulacak - Son Dakika
Güncel

İzmir 11 Kişilik Kurul Oluşturulacak

İzmir 11 Kişilik Kurul Oluşturulacak

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Swissotel'de düzenlenen 'Genç hekimler buluşuyor, sağlığın geleceğini konuşuyor" konulu toplantıya katıldı.

05.04.2015 20:32

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Swissotel'de düzenlenen 'Genç hekimler buluşuyor, sağlığın geleceğini konuşuyor" konulu toplantıya katıldı. Müezzinoğlu, toplantının açılış konuşmasında 1 milyon çocuk ve gencin olduğu ülkede vizyonu, özgüveni artırmak gerektiğini belirterek, şunları söyledi: 'Daha önce iki toplantı yaptık. Benim beklediğimin ve hayal ettiğimin ötesinde sunumlar aldık. 'Sağlık Politikaları Kurulu' ile 11 sivile görev vereceğiz. Bu kişiler, sağlığın teknolojisinden, ilaç sanayisinden, bilim dünyasından olabilir. 663 sayılı yasa ile 11 kişilik kurul oluşturacağız. Bu toplantılarla tüm tıp fakültelerini tarayacağız."

ENSTİTÜLER AÇILACAK

Sağlık hizmeti sunumunda iddialı bir noktada olduklarını öne süren Bakan Müezzinoğlu, sağlıktaki memnuniyet ve hizmet sunumundaki başarının sağlık tüketicisinin de çok olması anlamına geldiğini söyledi. Müezzinoğlu, 'Sağlıkta hizmet sunumunun çok iyi olması sağlık yöneticileri olarak bizim için yeterli olmaması gerekir. Demek ki çok iyi sağlık tüketicisi var. Bununla çok övünür durumda olmamamız lazım. Tıp alanında tükettiğimiz sağlık ürünlerini üretebilen ilaçta marka değeri olabilecek çalışmalar yapmalıyız. Türk bilim adamlarına ARGE'si altyapısı ile katkı koymalıyız. Türkiye sağlık enstitüleri başkanlığını yasalaştırdık. Kurumsal altyapısını kanser, bioteknoloji enstitüleri ve akreditasyon merkezlerini kuracağız. 'Dünya şu ilacı üretmiş bize ne zaman gelecek' derken 'Türkiye'de şu ürünler üretilmiş şu ilaçlar bulunmuş' diyen teknolojiyi kuracağız. Sadece tüketen değil tüketileni üretebilen alanda söz sahibi olacağız" dedi.

PERFORMANS ELEŞTİRİSİ

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Osman Salim, performans sistemini eleştirerek, 'İyileştirme adına gelinen bu durum bizi kaygılandırıyor. Performans sistemi gereği bakılan hasta sayısı arttığı için verilen hizmetin niteliği düşüyor. Hasta ve hekim zararlı çıkıyor. Hekimler birbirleriyle yarıştırılıyor" dedi. Salim, sağlık çalışanlarına yönelik şiddete dikkat çekerek, hekimlerin motivasyonunun düştüğünü söyledi, "Hastaya ayrılan zaman sınırlandı. Hasta kendisiyle ilgilenilmediğini düşünerek hekime kızıyor hekim de dışarıda kendisini bekleyen hastayı düşünüyor. Medyada yer alan doktor hatasına yönelik haberlerin servis edilmesi de etkili" dedi.

'HEKİME GÜVEN SARSILIYOR"

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi'nden bir tıp öğrencisi, televizyona çıkan bazı hekimlerin özellikle nelerin yenmesi gerektiği yönündeki açıklamaları nedeniyle hekimlere duyulan güvenin sarsıldığını öne sürerek, 'Vatandaş diyor ki 'bir gün yumurta iyidir yiyin diyorsunuz bir başka doktor yemeyin zararlı diyor. Ne yapacağımızı şaşırdık. Birinizin dediğini diğeri yalanlıyor'. Her hekime saygılıyız ancak güven de çok önemli" dedi. Celal Bayar Üniversitesi'nden bir öğrenci tıp fakültelerinde sınıfların çok kalabalık olmasından, öğretmenlerin yoklama almamasından tıp eğitiminin açık öğretime döndüğünü belirterek, kontenjanların belli sayıda kalmasını istedi. Performans sisteminin revize edilmesini isteyen öğrenci, 'Bir polikliniğin ortalama hasta sayısı belirlenmeli. Onun üstü performans kabul edilmeli" dedi. Öğrenciler sinir bilimleri enstitüsünün kurulmasını, tıp eğitiminin içinde, bitki ve diyetlerin anlatıldığı tamamlayıcı tıp eğitiminin de verilmesini istedi.

'PERFORMANS SİSTEMİ EKSİK OLSUN BİZ TÜCCAR DEĞİLİZ"

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tülay Canda, nöbetleri ve performans sistemini eleştirerek, şunları söyledi:

'Nöbetler insanlık dışı gidiyor. Üç gün hastaneden çıkmayan hekim var ameliyat arasında kendisine serum takan hekim var. Performans sistemi eksik olsun biz tüccar değiliz. Hekime şiddet gösterenlere kızıyorum 'ya çocuğun ya torunun hekim olur o zaman anlarsın' diyorum. Tıp fakültesi ticarethane değildir. Hasta hastadır, hekim hekimdir."

ELEŞTİRİLERE YANIT VERDİ

Konuşmaların ardından toplantının kapanış konuşmasını yapan Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, şunları söyledi:

'Bu mesleği içinde olduğunuz sürece her an bilimsel gelişmeler oluyor. Eğitim ne mezun olduğunuz zaman bitecek ne uzman olduğunuz zaman bitecek. Eğitim hep olacak. Bizim gibi siyaset yapınca da bir iki yıl ara verince benim hekimliğim artık öldü diyeceksiniz. Hekimlik yapabilme özgüveninizi kaybedeceksiniz. Eğitimde sitem ya da eksiklik olarak dile getirdikleriniz ömrünüzün sonuna kadar devam edecek. Hiçbirinizin koşulu bizim koşullarımızdan yani 30 yıl öncesinden daha kötü değil. Bugün o sıralardan mezun olmuş dünya çapında hocalarımız var. Dünyada sağlık hizmeti sunumunda iddialı bir ülke olduğumuz da Dünya Sağlık Örgütü tarafından kabul edildi. Eğitim yetersizlikleri moralinizin bozulmasına motivasyonunuzun azalmasına neden olmasın. Önemli olan bu yenilikleri takip edebilme yeterliliği var mı' Eleştirdiğimiz alanları hızla nasıl daha iyi noktaya taşırız. Kusurlar, dar alanlar görülmezse orada zaten kaybetmeye başlamışız demektir. Sorunları ve sistemleri devamlı tartışmalıyız."

'ÇALIŞKAN, DÜRÜST VE GÜVENİLİR OLUN"

Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, bir hekimin öz değerlerinin olması gerektiğini dile getirerek, şöyle konuştu:

'Dünyada yarıştan kopmayan bir anlayışı benimsemeliyiz. Dünya ile yarıştan zaman zaman koptuk anlamsız sorunlarla ayrıştık ve çatıştık. 1970'li yıllarda bırakın hocayı dinlemeyi hangi sıranın altından zincir sesi gelecek, hangi sıranın arkasından silah sesi gelecek tedirginliğini yaşadık. Faşist ve komünist denen gruplar vardı. Biz birçok gencimizi o çatışmalarda yok ettik. Bilimi, ilmi araştırmayı merkeze alan sadece eleştiren değil daha iyisini yapmak için gayret sarf eden bu ülke dinamiklerine inanan ve güvenen bir anlayışı egemen kılmalıyız. Gençlerin mutlaka öz değerleri olmalı. Güvenilirlik olmalı, çalışkanlık olmalı. Dünyanın neresinde olursanız olun olalım dürüst, güvenilir ve çalışkan olduğunuz zaman sizi farklı yapacaktır."

'HEKİM AÇIĞI VAR"

Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, mecburi hizmet, kontenjan yüksekliği ve hekim açığı yönündeki eleştirileri şu sözlerle yanıtladı:

"Mecburi hizmet eleştiriliyor. Hakkari, Kars, Mardin, Artvin bunlar bu ülkenin insanlarına hizmet etmek zorunda olduğumuz yerler. 'Oradakiler mağdur olursa olsun imkanı olan dışarıda özelde muayene olsun' diyebilir miyiz? Kontenjan artışının özünü kaybetmezsek çıkış noktasının sıkıntılarına nasıl katlanacağını görürüz. OECD ülkelerinde 10 bin nüfusa 36 hekim düşüyor bizde ise 17 hekim düşüyor. Daha çok fedakarlık daha çok özveri gibi görev ve sorumluluğumuz var. Meslek hayatım 'bu ülkede hekim fazlası var' sözlerini dinlemekle geçti. Bugün geldiğimiz noktada 20 bin uzman hekim, 10 bin pratisyen hekim,100 binlerle ifade edilen hemşire açığından söz ediyoruz."

'KİMSE BİZE DOKUNMAZ DERSEK KENDİMİZİ KANDIRIRIZ"

Bakan Müezzinoğlu, hekime yönelik şiddetten yakınan doktor adaylarına şunları söyledi:

'Sağlıkta şiddet hepimizi yaralıyor ancak kendimizi bu toplumdan yarı bir birey olarak göremeyiz. 'Toplum burada ben buradayım' diye kendimizi ayrıştıramayız. Babasını katleden evlat varsa trafikte ailede şiddet varsa biz hekimler bize hiç kimse dokunamaz diye bir beklentiye girersek kendimize kandırırız."

'YÜZDE 96 HASTA MEMNUNİYETİ VAR"

Sağlık Bakanı, hasta memnuniyetinin sağlık hizmetlerinden memnuniyetinin yüzde 96 olduğunu ileri sürerek, 'Üç aydır gittiğim kentlerde iki saat ayırıyorum. Yoğun bakım ve yeni doğum yapan, 112 hizmeti alan, aile hekimliğinden hizmet alan hastaları ziyaret ediyorum. Sağlık Bakanlığı çalışanları da evlere gidiyor. Üç ayda 117 bin sağlık hizmeti alan hastaya ulaştık. Anket yaptık 'yüzde 47 çok memnunuz, yüzde 49 memnunuz.' Toplamı Yüzde 96'yı buluyor. Hijyen ve iletişim bilgileri konusunda şikayet var.

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel İzmir 11 Kişilik Kurul Oluşturulacak - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement