Kanlı Noel'in 50. Yıldönümü Anıldı

İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi, ‘Kanlı Noel’ katliamlarının 50. yıl dönümünde Kıbrıs Türk Kültür Derneği İstanbul Şubesi tarafından düzenlenen ‘1963’den 2013’e Kıbrıs Türkleri’nin Yaşamı’ konulu panel ve sergiye ev sahipliği yaptı. 26 Aralık Perşembe günü çok sayıda davetlinin katılımıyla gerçekleştirilen programda, ‘Kanlı Noel’ katliamlarında hayatını kaybeden Kıbrıslı vatandaşlar rahmetle anıldı.

Kıbrıs Türk Kültür Derneği İstanbul Şube Başkanı ve TMT (Türk Mukavemet Teşkilatı) Yönetim Kurulu Üyesi Kamil Özkaloğlu, Erenköy Gazisi ve KTKD (Kıbrıs Türk Kültür Derneği) İstanbul Sekreteri Hünalp Sabit, Emekli Tümgeneral Cumhur Evcil, Emekli Albay ve Türkiye Mücahit Gazileri Derneği İstanbul Şube Başkanı Ahmet Kendigel ve Doç. Dr. Uğur Özgöker’in konuşmacı olarak katıldığı panel oturum başkanı Zehra Bilge Eray’ın takdimi ile başladı.

Saycgı duruşu, İstiklal Marşı ve 'Çocukluğumun masum gözlerinden' başlıklı barkovizyon sunumuyla devam eden programın açılış konuşmasını ise İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi İktisadi idari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Tolga Demiryol yaptı. Demiryol, “21 Aralık 1963 vakası, yüzlerce Kıbrıs Türkü’nün hayatını kaybettiği, olayların devamında da binlercesinin yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kaldığı tarihi bir trajedidir. Bu tür travmatik olaylar toplumsal hafızamızda silinmesi çok güç izler bırakıyor. Kanlı Noel’in 50. yılının tazeliği üzerinden Kıbrıs sorununu tekrar düşünmeye sevk eden değerli konuklarımıza tekrar teşekkür ederim” ifadelerine yer verdi.

Müzakerelerin geldiği son aşama hakkında bilgi veren ve yeni görüşmelerin Eylül 2013 tarihinde başladığını söyleyen Demiryol, “Çözüm sürecinde 2004’teki Annan Planı’ndan beri bir duraklama söz konusuydu. Bu duraklama 2013’te yavaş yavaş aşınmaya başladı. Kıbrıs Türk ve Rum liderleri Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon’un himayesinde tekrar bir araya geldiler ve yeni bir uzlaşma planı üzerine tartışmaya başladılar. Bu planın temel ilkeleri iki toplumlu tek egemenlik altında birleşmesini öngörüyor” şeklinde konuştu. Müzakerelerin yeniden canlanmasının nedenlerini de vurgulayan Tolga Demiryol, Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkilerindeki hareketliliğin Kıbrıs sürecini olumlu etkilediğini söyledi. Yılbaşında, Avrupa Birliği’nden alınan acil yardım fonuna rağmen Güney Kıbrıs yönetimi büyük bir krizde olduğunu da ifade eden Demiryol, Rum kesiminin çözüme hiç olmadıkları kadar istekli yaklaştıklarını belirtti.

Adada aramada çalışmaları devam eden bir doğalgaz rezervi olduğunu ve bu rezervin Kıbrıs denklemine yeni bir boyu getirdiğini belirten Demiryol, “Son dönemde enerji alanında yaşanan gelişmeler Kıbrıs konusuna doğrudan etki etmeye başladı. 2008’de adanın güneyinde ‘Ayrıcalıklı Ekonomik Bölgesi’ olarak tabir edilen yerde büyük bir doğalgaz rezervine rastlandı. ‘Afrodit’ adıyla anılan bu doğalgaz rezervi, 200 milyar metreküp civarında. Bütün ada ekonomisi için önemli bir kaynak olacak. Bu rezervlerin ada ekonomisine bir bütün olarak entegre edilmesi Kıbrıs’ın enerji bağımsızlığı konusunda önemli bir aşama olacak. Bunun önündeki en önemli sorun, bu doğalgazdan sağlanacak gelirlerin nasıl paylaşılacağı konusunda henüz bir uzlaşma olmaması. Türkiye, Rum tarafının adanın tamamına ait olan bu doğalgazı tek başına çıkarmasına haklı olarak karşı çıkıyor. Ama buna karşılık Rum kesimi İsrail orijinli bir şirketi ile tek taraflı olarak arama çalışmalarını sürdürüyor. Rum yönetiminin, Türk tarafının ısrarını uzun süre görmezden gelemeyeceğini düşünüyorum. Enerji uzmanları da Kıbrıs doğalgazının Avrupa piyasasına taşınması için maliyet açısından en avantajlı yöntemin Türkiye ile eklemlenecek bir doğalgaz boru hattı olduğunu iddia ediyor” şeklinde konuştu.

HABER: BANU EZBER

KAMERA: GÖKHAN YARGICI