Sekizinci Cumhurbaşkanı Özal, Memleketi Malatya'da Anıldı

Sekizinci Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal, vefatının 20. yılında memleketi Malatya'da anıldı.

İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi'nin girişinde düzenlenen programda konuşan eski Muş Milletvekili Alaattin Fırat, Özal'ın Türkiye'yi bir noktadan başka bir noktaya götürdüğünü, ekonomide, sağlıkta, eğitimde ülkeye çağ atlattığını söyledi.

Türkiye'deki çözüm süreciyle ilgili bugünkü hükümetin yapmak istediklerini Özal'ın 20'yi aşkın yıl önce yapmak istediğini ifade eden Fırat, şunları anlattı:

"Adamlar gönderdi. 'Gidin bu serseriye söyleyin, silahları bıraksın biz bu işi çözelim.' Çünkü Özal şöyle inanıyordu; eğer Türkiye'de biz terörü kendi imkanlarımızla, inisiyatifimizle bitirmezsek, birileri yarın bizim kaynaklarımızı, dağımızı, taşımızı, ovamızı kendi kendimize bombalattırıp, birbirimizi öldürmek suretiyle, netice itibariyle zayıf düşen bir ülke konumunda ve başkaları bize dikte ettirerek kendi şartlarına göre çözerler. Bu alanda ciddi girişimlerde bulundu. Eşref Bitlis paşanın görevlendirilmesi, Kuzey Irak'a gönderilmesi, kanaat önderleriyle, gazetecilerle ciddi çalışmalar yapması, Doğu ve Güneydoğu kökenli milletvekillerine telkinlerde bulunarak 'girişimlerde bulunun, dostluklar kurun, bu dostluklar Türkiye'nin sulhunda gelecekte çok önemli rol oynayacaktır' demesi..."

Bu girişimlerin karşılık bulduğunu ve ilk ateşkesin kabul edildiğini ifade eden Fırat, "Ama birileri bundan çok tedirgin oldular" dedi.

Özal'ın yaralı kurtulduğu silahlı saldırıyı da anımsatan Fırat, "O günkü şartlarda 10 bin kişinin içinde eğer Özal'a suikast yapılmak istenmişse hayli hayli zehir verilebilir" ifadesini kullandı.

-"Temennimiz bu iş aydınlansın"-

Eski Erzurum Milletvekili Mehmet Kahraman da Özal'ı yaptıkları ve yaptıklarının günümüzdeki izdüşümleriyle değerlendirmek gerektiğini söyledi.

Türkiye'de radikal değişimler yapan Özal'ın ülkenin ilk sivil cumhurbaşkanı olduğunu dile getiren Kahraman, onun döneminde Türkiye'de her şeyin değiştiğini kaydetti. Birlikte çalıştıkları döneme ilişkin anılarını anlatan Kahraman, Özal'ın öngörüsü yüksek, pek çok yenilikleri çok önceden düşünen, kin tutmayan, değerli bir devlet adamı olduğunu vurguladı.

Anavatan Partisi Genel Merkezi'nin açılışında oluşturulan anı defterinin ilk sayfasının fotokopisini gösteren Kahraman, buradaki 1 6 Ekim 1989 tarihli yazının Özal'ın nasıl bir insan olduğunu ortaya koyduğunu belirtti. Kahraman, Özal'ın deftere şunları yazdığını aktardı:

"Bu parti 2000'li yılların en güçlü partisi olacak, 3 önemli prensibe sımsıkı sarılırsak. Hür ve serbest düşünce, din ve vicdan hürriyeti, serbest teşebbüs. Davranışımız; zikzak yapmamak, doğru olmak, hoşgörülü olmak, uzmanlığa önem vermek, ekip çalışması yapmak."

Özal'ın ölümüne ilişkin tartışmaları da hatırlatan Kahraman, şunları kaydetti:

"Telefon etmişler, GATA'da hazırlık yapılmış, yolun ortasında Hacettepe Hastanesi'ne dönüş. Hacettepe'de hiçbir hazırlık yok. İkisinin arasında 5 dakika zaman var. Bakıyorsun, 20 sene sonra bir cesedin sağlam çıkması bir mucizedir. Adam orada da kendini ispat etti. Kanında diyor ki DDT vardır. Başka zehirler de tespit etmişler. Kardeşim DDT nerede, kim biliyor DDT'yi- Bizim çocukluğumuzda yorganlara falan pire bitten dolayı serperlerdi. Yasaklandı, Türkiye'de yok. Bir Cumhurbaşkanı'nın kanında DDT. Nereden buldu- Bunlar hep böyle flu, aydınlanması gereken hususlar. Yani bunların aydınlatılması lazım. Temennimiz bu iş aydınlansın."

Konuşmaların ardından Kahraman ve Fırat, Turgut Özal Tıp Merkezi içindeki Turgut Özal Müzesini gezdi. - MALATYA