CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Açıklaması - Son Dakika
Güncel

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Açıklaması

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Açıklaması

"(IŞİD'le mücadele) Bu mücadelenin aslında İslam dünyasının mücadelesi olması lazım. İslamiyet'te, 'gırtlak kesmek, cami bombalamak' bunlar yoktur.

16.10.2014 01:41  Güncelleme: 08:46

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, IŞİD'le mücadelenin İslam dünyasının mücadelesi olması gerektiğini savunarak, "İslamiyet'te, 'gırtlak kesmek, cami bombalamak' bunlar yoktur. Yeni bir İslam anlayışını Ortadoğu'ya egemen kılmak istiyorlar. Asıl mücadeleyi Müslümanların vermesi lazım. Suudi Arabistan'ın, İran'ın, Katar'ın, Türkiye'nin ortak mücadele etmesi lazım" dedi.

Kılıçdaroğlu, Türk televizyonunda canlı yayınlanan, "Tarafsız Bölge" programında açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Hükümetin dış politikasını eleştiren Kılıçdaroğlu, büyük devletlerin hiçbir zaman duygularıyla hareket etmemesi gerektiğini söyledi.

Suriye'nin hala BM'de temsilcisi olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "O zaman Suriye'yi bir terör devleti olarak tanımlayamazsınız. Dünya tanıyor mu? Tanıyor" ifadesini kullandı.

Mısır'daki darbeye ilk tepkiyi gösterenlerden biri olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "O darbe, Tahrir Meydanı'nda toplananların, demokrasi ve özgürlük söylemlerini yok etti" dediğini aktardı.

Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Bu tepkiyi gösterirsiniz ama devleti, Mısır halkını düşman haline getiremezsiniz. Gidin Mısır sokaklarında, 'ben Türküm' diye gezin bakalım. Kimse yüzünüze bakmaz. Dış politikanın milli olması zorunludur. Dış politikada muhalefet ve iktidar ortak hareket eder. Neden? Ülkenin çıkarları söz konusudur. İlk kez AKP hükümetleri döneminde, muhalefetle iktidar dış politikada ayrıştı. Nasıl ayrışmayacaksınız. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yabancı bir devletin hükümetini yıkmak için kendi topraklarında militan yetiştirip, 'git orada savaş Esad'ı öldür, Müslümanlar birbirini öldürsün' diye nasıl bunu yapabilirsiniz... Yangını körüklerseniz o yangın size sıçrar. Reyhanlı'da sıçradı. Dış politikayla, iç politika ayrıdır. Biz Esad'la politikamızı, iç politika meselesi haline getirdik. Şimdi geri dönemiyorlar, dönecekler de dönemiyorlar. Ne için? O kadar ağır laflar ettiler ki. Üç buçuk saatte Şam'a gideceklerdi. Düştü düşecekti, Kobani gibi, gitti konuştu. 'Kobani düştü düşecek' dedi, bütün olaylara kaynaklık etti. Eğer suçlanacak biri varsa, o yüksek yerde oturan kişidir."

"Türkiye'nin IŞİD'e yardım ettiği" iddialarını gündeme getirmesinin hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, "Suriye'deki militanlara tırlarla silah gönderildiğinin, savcılık belgesinde yer aldığını" savundu.

Belgelerde silahların cinsine dair bilgilerin de yer aldığını savunan Kılıçdaroğlu, "Sadece IŞİD diye bir ifade yok. IŞİD sonradan çıktı. Bu silahlar IŞİD'in elinde şu anda. Silahları Türkiye, Esad karşıtı güçlere gönderiyor. Şoförler nasıl gönderdiklerini tek tek anlatıyor. Silahları nereden aldıklarını. Uçakla geliyor, Esenboğa'dan alıyor. Belgede silah taşındığının ve silahların özellikleri var. Bu davalarla ilgili yayın yasağı getirildi. İnsani yardım için yayın yasağı mı olur. Türkmenler açıkladı, 'bizde böyle bir silah yok'. Türkmenlere gönderecekseniz Kürt bölgesinden göndereceksiniz, Suriye'de ne işiniz var?" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, konuyla ilgili ellerinde fotoğraflar olduğunu da söyledi.

Kılıçdaroğlu, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan özür dilemesine ilişkin bir soru üzerine, Biden'ın özel bir görüşmeyi kamuoyuna açıkladığı için özür dilediğini söyledi.

-"Çözüm yolu BM'dir"-

Ortadoğu'da "oluk oluk kan aktığını" belirten Kılıçdaroğlu, "Ben bunları açıkladığım için vatana ihanet etmekle suçlanıyorum. Ben vatanımı seviyorum. Vatana ihanet etmek, 1,5 milyon Suriyeliyi Türkiye'ye sokmaktır. Onları zor duruma düşüren politikaları üretmektir, vatana ihanet. Yoksa o Suriyelileri alacağız, Kobanilileri alacağız... Bunlar masum insanlar, bu insanları bu hale düşüren hükümetin izlediği yanlış politikalardır" görüşünü savundu.

"CHP iktidarda olsaydı, Suriye konusunda uluslararası kamuoyuna müdahale çağrısı yapardı" diyen Kılıçdaroğlu, sorunun çözüm yolunun ise BM olduğunu söyledi.

-"Zeytindağı'nı okudum..."-

Suriye konusunda "Sıfıra sıfır, elde var sıfır" tanımlamasını kullanan Kılıçdaroğlu, ülkede şimdi daha fazla bedel ödendiğini dile getirdi.

Bu duruma hiç kimsenin sesini çıkarmadığını belirten ve "Neden" sorusunu yönelten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Çünkü siz gayrimeşru yollara saptınız. Yasa dışı iş yapmayacaksınız, rezil olursunuz. Nitekim oldular. 'Arap milliyetçiliği' denen bir kavram vardır. Araplar kendi aralarında kavga ederler ama dışarıdan müdahale olursa hepsi bir araya gelirler. Türkiye bu noktaya geldi. Senin Arap çöllerinde ne işin var Allah aşkına. Ben Zeytindağı kitabını okudum bu bayramda. Samimi söylüyorum o kitabı okuyan Ortadoğu'ya farklı gözle bakar. (Cumhurbaşkanı) Okuduğu konusunda endişelerim var. Çünkü metin yazılıp önüne verilmiştir, o onu okumamıştır. Ortadoğu'ya barış gelecekse onun öncüsü Türkiye olmalı. Türkiye'nin eli, kolu vesaire belli yerlerde olmamalı."

-"Milletvekilleriniz Esad'a gitti..."-

"Esad halkına zulmederken, sizin milletvekilleriniz Esad'a gittiler, görüştüler ne diyorsunuz bu konuda" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, ilk gidildiğinde Suriye'nin bu kadar karışmadığını aktardı.

Kılıçdaroğlu, "Büyükelçiler çekilmişti, bilgi alınamıyordu, biz oranın fotoğrafını çekmek istedik. Neler oluyor diye. Sonra gazeteciyi almak için oraya gittik. Esad'la görüşüldü tabii 'ne oluyor burada' diye. Biz demokrasiyi de özgürlükleri de söyledik. Orada sağlıklı bir demokratik düzenin kurulması gerektiğini söyledi. Şiddet vesarie sonradan oldu, biz ona dikkati de çektik zaten. Daha sonra işler çığırından çıktı, biz ondan sonra da Esad'a falan gitmedik zaten" değerlendirmesinde bulundu.

İki değerli diplomatlarının Mısır'a gittiğini orada da görüşmelerde bulunduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, "Darbeci Sisi'ye karşı mısınız" sorusu üzerine ise "Hayır" dedi.

Kılıçdaroğlu, "Bir ülkeyi yöneten kişi uluslararası kabul görüyorsa, ben ona karşıyım diye ucuz siyaset yapmam. ABD, İngiltere karşı mı? Ben kendi ülkemin çıkarlarına bakarım. Darbeciye karşıysan, Ömer el-Beşir'e de karşı olacaksın. Esad, Sisi uluslararası mahkemede mahkum oldu mu? Hayır. Uluslararası arenada her türlü eleştiriyi yap, siz bunların tamamını atıyorsunuz bir kan davası haline dönüştürüyorsunuz" dedi.

-"IŞİD'e katılırlarsa ne olacak?..."-

"Suriye konusunda ılımlı muhaliflerin eğitilmesi, donatılması Türkiye'de yapılacak, ABD ile mutabakat var. Buna olumlu bakıyor musunuz" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "Hayır, biz bunu uygun görmüyoruz. ya bunlar yarın gidip IŞİD'e katılırlarsa ne olacak?" diye konuştu.

Amerika'nın Irak'a müdahalesinin Ortadoğu'ya maliyetini, bütün Ortadoğu ve Türkiye'nin çektiğini iddia eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"O politikanın sonucu IŞİD oldu. Afganistan'ı, Pakistan'ı unutmayalım. Türkiye olarak bütün bunları bizim düşünmemiz lazım. ABD, Ortadoğu'dan çekip gider, bizim bu coğrafyadan gidecek yerimiz yok. Suriye ile Irak'la, İran'la komşuyuz. Eğit, donat doğru değil, kabul etmeyiz. Ayrıca, yabancı unsur gelip neyi eğitecek. İki bin kişiyle olmaz. Komik bir şey. IŞİD'e bakın devasa bir alanı işgal etti. ABD söyledi, 'IŞİD'le mücadele uzun bir süreyi gerektirir' diye. Bu mücadelenin aslında İslam dünyasının mücadelesi olması lazım. İslamiyet'te, gırtlak kesmek, cami bombalamak bunlar yoktur. Yeni bir İslam anlayışını Ortadoğu'ya egemen kılmak istiyorlar. Asıl mücadeleyi Müslümanların vermesi lazım. Suudi Arabistan'ın, İran'ın, Katar'ın, Türkiye'nin ortak mücadele etmesi lazım. Böyle bir Müslümanlık yok. Çocukları öldürmek, infaz etmek, kadınları cariye olarak kullanmak... Müslümanlıkta yok böyle bir şey. O halde bizim ortak mücadele etmemiz lazım. O mücadeleyi de İslam dünyası olarak yapmamız lazım."

Kılıçdaroğlu, "ABD İncirlik kullanılabilir mi?" sorusunu yanıtlarken de "IŞİD'i vurmak için hukuk buna müsaitse izin verilebilir" dedi.

-"Başkomutan sensin ver talimatı, buyurun yarın sabah gidin, gidebiliyorsanız"-

Kılıçdaroğlu, başka bir soruyu yanıtlarken de ne güvenlikli bölgenin ne de tampon bölgenin sorunları çözeceğini ileri sürdü.

"Türkiye'nin bunu istemesinin neden, 'acaba Esad'ı götürebilir miyim' diye. Tampon bölgeye, BM'nin 5 daimi üyesi de karşı çıktı" ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, "Bırakın Türkiye, Esad'ı götürmek istiyorsa götürsün" denmesi üzerine ise kendilerinin söylediği bir şey olmadığını aktardı.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Götürüyorlarsa, buyursun götürsünler. Sanki biz, 'aman Esad gitmesin'. Yok öyle bir şey. Amerika istiyorsa, buyur götür. Sanki bizim elimizde güç var, biz diyoruz ki, 'hayır yapamazsın'. Bizim öyle bir gücümüz yok. Bizim gücümüz, sözümüz. Aynı şey hükümet. 'Esad'ı koruyorsunuz'. Korumuyoruz arkadaş. Gücün yetiyorsa, tezkereyi çıkar Suriye'ye gir. Esad orada, yakala. İdam mı ediyorsun? Hadi et bakalım, göreyim. Şimdi dış politikada efelenmek olmaz. Dış politikada bir şey söylerken dokuz kez düşüneceksin. Öyle efelenmek... Sanki biz CHP olarak duvar ördük 'gitmeyin' diye. Biz sadece sizi, akla davet ediyoruz. 'Hayır biz bunu yapacağız' diyorsan. Ordunun başkomutanı ben değilim herhalde. Başkomutan sensin ver talimatı, buyurun yarın sabah gidin, gidebiliyorsanız. Hem gidemiyorsun hem dönüp konuşuyorsun 'ben gideceğim ama CHP engel oluyor'. Ben senin elini, kolunu tutmuyorum, buyur git nereye kadar gidiyorsun. Efelenmek doğru değil. Sen uçak gönderdin de biz gidip pilotu mu yakaladık? Senin uçağını düşürdüler."

Uçuşa yasak bölge önerisine ilişkin de Kılıçdaroğlu, "IŞİD'in elinde uçak yok ki" yanıtını verdi.

-"Davutoğlu'nun performansını nasıl buluyorsunuz?"-

Kılıçdaroğlu, "Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun performansını nasıl buluyorsunuz" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Samimi olarak söylemek istiyorum, Ahmet Davutoğlu'nun Başbakanlık koltuğunda oturması demokrasi açısından ciddi bir defo. Geldi oturdu. Eyvallah. Önce kişiliğini kanıtlaman lazım. 'Ben Başbakanım' demen lazım. Ama bunu lafla değil, icraatınla ortaya koyman lazım. TOKİ konutlarını gidip Cumhurbaşkanı açıyorsa, TBMM açılış konuşmasını Cumhurbaşkanı, bir Başbakan edasıyla yapıyorsa ve Başbakan da arkasında oturup sadece yüzü morarıp onu dinliyorsa, bu olmaz. 'Kusura bakma benim görev alanıma giremezsin' diyecek. Her şeyi bu yapıyor, sadece bu gölge olarak orada duruyor. Başbakanlık koltuğu boş aslında şu anda."

"Davutoğlu'nun hiç mi olumlu tarafı yok" denmesi üzerine ise Kılıçdaroğlu, "Davutoğlu'nun hiç olumlu tarafı yok. Ortadoğu bataklığını yaratan adamdır, Türkiye'yi bütün komşularıyla savaş noktasına getiren adamdır. Stratejik derinlikte boğulan adamdır, böyle birisinin Türkiye'de Başbakan olması büyük bir talihsizliktir. Ortadoğu'da akan kanın sorumlularından birisidir. Bütün Türkiye'nin bu gerçeği bilmesi lazım" görüşünü savundu.

- Twitter'dan gelen soruları yanıtladı-

Kılıçdaroğlu, izleyicilerin Twitter'dan gelen soruları da yanıtladı.

Genel af konusunda ne düşündüğü yönündeki bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, "Toplumun böyle bir beklentisi varsa düşünülebilir. Ama bugünkü koşullar genel af için uygun değil" dedi.

Kılıçdaroğlu, "CHP Abdullah Öcalan'la müzakereye nasıl bakıyor" sorusuna karşı ise "Biz hükümet olsak, meşru temsilci kimse onunla yaparız. Ben iktidar olsaydım, CHP olarak HDP ile oturur konuşurduk. Halkın seçtiği temsilciler var" ifadesini kullandı.

Başka bir soruyu yanıtlarken, "Öcalan'ın ev hapsine de asla izin vermeyiz" değerlendirmesini yapan Kılıçdaroğlu, "CHP İmralı'ya bir heyet göndermek ister mi?" sorusuna da "Hayır" karşılığını verdi.

Bir soru üzerine seçim bildirgesi üzerinde çalışmalarını şimdiden başlattıklarını açıklayan Kılıçdaroğlu, hazırlanan ilk metni yakın zamanda kamuoyuyla ve örgütleriyle paylaşacaklarını aktardı.

Kılıçdaroğlu, başka bir soru üzerine başarısız olan siyasetçinin görevini sürdürmesini doğru bulmadığını kaydetti.

"Size göre hükümet, HDP'yi kullanıyor mu" sorusunu "Hükümet fırsat buldukça her aracı kullanıyor" diye yanıtlayan Kılıçdaroğlu, HSYK seçimleriyle ilgili görüşlerini de paylaştı.

Kılıçdaroğlu, "HSYK'ya seçilen arkadaşlara şunu söylüyorum, yargıya, adalete güven sağlayacak olan sizsiniz, alacağınız kararlarla siyasi iktidarın arka bahçesi olmadığınızı gösterecek sizsiniz, adalete olan güveni pekiştirin" dedi.

Kılıçdaroğlu, yeni seçilen üyelerle ilgili bir önyargı taşımadığını da bildirdi.

Başbakan Davutoğlu'nu kutlamadığı yönündeki özeleştirisini yineleyen Kılıçdaroğlu, "O ara kurultayımız vardı, arayıp sorulabilirdi" dedi.

Kılıçdaroğlu, şu ana kadar Başbakan Davutoğlu ile herhangi bir temas kurmadıklarını da söyledi.

- Ankara

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Açıklaması - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement