Dha Yurt Bülteni - 12 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni - 12

Kocaeli Emniyet Müdürlüğü'ne saldırı planı yapanlar adliyede (2)1 KİŞİ TUTUKLANDIEmniyet yetkilileri adliyeye sevk edilen 6 kişiden 2 kişinin Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında adliyeye sevk edildiğini bildirdi.

09.01.2017 17:18

Kocaeli Emniyet Müdürlüğü'ne saldırı planı yapanlar adliyede (2)

1 KİŞİ TUTUKLANDI

Emniyet yetkilileri adliyeye sevk edilen 6 kişiden 2 kişinin Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında adliyeye sevk edildiğini bildirdi. FETÖ/PDY soruşturması kapsamında mahkemeye sevk edilen S.K. serbest kalırken, R.Ö. ise tutuklandı. Emniyet Müdürlüğü'ne yönelik saldırı için keşif yapan bölücü terör örgütü üyesi 4 kişi ise mahkemeye sevk edildi.

Haber: Selda Hatun TAN/ KOCAELİ (İzmit),

===================================================

ÇEVİK KUVVET ÖNÜNDE KAZA YAPAN KAMYONET GÜVENLİK GÜÇLERİNİ ALARMA GEÇİRDİ

ORDU'nun Altınordu İlçesi'ndeki Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü önünde, gece bir kamyonetin maddi hasarlı kaza yapması güvenlik güçlerini alarma geçirdi. Müdürlük önündeki nöbetçi Özel Harekat polisleri kısa süreli panik yaşayarak, şüpheli gördükleri kamyonetin içindeki iki genci yere yatırdı. Olayın kaza olduğunu öğrenince rahat bir nefes aldı.

Olay dün gece yarısı Ordu'nun Altınordu İlçesi'ndeki Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü önünde meydana geldi. Plakası ve sürücüsü öğrenilemeyen bir kamyonet, Çevik Kuvvet yanındaki virajı alamayarak, polis araçlarının da park halinde olduğu yerde kontrolden çıkıp yolun ortasında yan döndü. Kamyonete 20 metre mesafede Çevik Kuvvet binasında nöbet tutan Özel Harekat polisleri de, gürültüyle büyük panik yaşayarak, sürücüyü ve yanındaki arkadaşını silahla yere yatırdı. Takviye ekiplerin gelmesiyle, olayın kaza olduğu anlaşılınca polisler de rahat bir nefes aldı. Sürücünün yolun yağmur nedeniyle kaygan olmasından dolayı direksiyon hakimiyetini kaybettiği ve kamyonetin yolun ortasında bu nedenle yan döndüğü belirtildi.

VALİ BALKANLIOĞLU 'DUR' İHTARINA UYMAYAN SÜRÜCÜLERİ UYARDI

Öte yandan Ordu Valisi İrfan Balkanlıoğlu'da, makamında gazetecilerin konuyla ilgili sorularını yanıtlayarak, güvenlik güçlerinin kontrol noktalarında sürücülere yönelik 'dur' ihtarına mutlaka uyulmasını istedi. Güvenlik güçlerine zaman zaman şüpheli araç ihbarları yapıldığını, bu nedenle özellikle polis kontrol noktalarında 'dur' ihtarına mutlaka uyulması gerektiğini, polisin kimlik sorması halinde herkesin kimliğini göstermesini de isteyen Vali Balkanlıoğlu, kendisinin de sorulduğunda kimlik gösterdiğini söyledi. Güvenlik güçlerinin 'dur' ihtarına uymayıp kaçanlara ateş etme hakkı olduğunu da hatırlatan Vali Balkanlıoğlu şöyle konuştu:

"Kontrol noktalarında o soğukta, yağmurda, karda kışta biz evimizde üşürken eksi derecelerde, noktalarda duran güvenlik güçleri kendileri için değil, memleketi için, bizler için orada duruyorlar. O yüzden ben vali iken, herhangi bir güvenlik görevlisi 'dur' deyince hemen duruyorum. Kimliğimi gösteriyorum, bakıyorlar valiyim. Ben istesem bir hareket çeker giderim. Ne kadar böyle ararlarsa ben memnun oluyorum. Halkımızın da mutlu ve memnun olması lazım. Arama noktasında 'dur' ihtarı verilmesine rağmen kaçarsa, güvenlik güçlerinin peşinden ateş etme hakkı var. Dolayısıyla bu insanlar kendi ve çoluk çocuğun hayatını da riske atıyor demektir. Belki ehliyetini unutmuştur, belki bir miktar alkol almıştır. O'nun cezası çok daha az. Vatandaşlarımız sırf buna yakalanmamak için kaçıyorlar. Hayatını riske ediyor, bunun farkında ve bilincinde değil. Bu nedenle kim olursa olsun güvenlik güçleri 'dur' dediği zaman anında o'nun komutlarına uygun davranmamız bir vatandaşlık, vatanseverlik görevimiz aynı zamanda.ö

Görüntü Dökümü

-------------------------

-Polisin kamyonet önünde iki kişiyi silahla yere yatırırken görüntüsü

-Özel Harekat Polisinin yerde yatanların başında silahı doğrultup beklerken görüntüsü

-Polisten detay görüntü

-Kamyonetten görüntü

-Vali İrfan Balkanlıoğlu'nun açıklaması

Haber-Kamera: Nedim KOVAN-ORDU-DHA

===================================================

TAHTADAN YAPTIĞI FİZİK TEDAVİ ALETLERİ İLE ÇOCUĞUNU YÜRÜTMEYE ÇALIŞIYOR

NİĞDE'de özel güvenlik görevlisi 31 yaşındaki Furkan Çakmak, Serebral Palsi hastası 8 yaşındaki oğlu Ali İhsan Çakmak'ı kendi yaptığı fizik tedavi aletleri ile yürütmeye çalışıyor.

Aşağı Kayabaşı Mahallesi'ndeki bir apartman dairesinde yaşayan Furkan Çakmak, Serebral Palsi hastalığından dolayı, doğuştan bacaklarını kullanamayan ve konuşma zorluğu çeken oğlu Ali İhsan için evinin bir odasını tahta ve demirden yaptığı aletlerle fizik tedavi merkezine çevirdi. Oğlunu kendi yaptığı aletlerle hareket ettirmeye çalışan Çakmak, " Devletin karşıladığı 30 saat fizik tedavi yetersiz kalıyor. Kendi doktorum günlük 4-5 saat fizik tedavi görmesi gerektiğini söylüyor. Tedavi sürecinde maddi durumumuz kötüye gidince evimin bir odasını fizik tedavi merkezine çevirdim. Mersin, Niğde, Ankara ve diğer gittiğim yerlerde Fizik Tedavi merkezlerine gidip cihazlara baktım ve aynılarını yapmaya çalıştım. Çocuğun ayaklarını çalıştırmak için, belini kavrayıp desteklemesi için ve bir de yürüme bandı yaptım. Cihazların kendisini alamadığımız için böyle bir yol izledik. Faydasını gördük, eskiden daha kötüydü. Ama bir profesyonelin yaptığıyla bizim yaptırdığımız fizik tedavi bir olmuyor" dedi.

HOLLANDA BAŞBAKANINA MEKTUP YAZDI

Çocuğunun tedavisi için birçok araştırma yaptığını ve bu araştırmalar neticesinde, Hollanda'nın Rotterdam şehrinde bir üniversitenin tedaviyi gerçekleştirebileceğini söylediğini aktaran baba Çakmak, " Hollanda'daki üniversite tedaviyi yapmayı kabul etti ancak maliyetli ve çocuğun geçmişine ait doktorlardan referans mektubu getirmemi istediler. Doktorlar kabul etmedi, Sağlık uygulama tebliğinde Türkiye'de tedavisinin yapılabileceği yazdığı için. Tedavisi burada yapılabiliyorsa burada yapılsın. Yapılamıyorsa Hollanda'ya sevk edilmesini yetkililerden istiyorum. Ayrıca oradaki tedavinin maliyeti de 200 bin Euro. Hollanda Başbakanı Mark Rutte'ye oğlumun durumuyla ilgili mektup yazdım. 2 ay sonra dönüş yaptılar. Mark Rutte'in özel yetki sahibi olmadığını, göçmen olarak başvuruda bulunmamı istediler. Bende ülkemi terk etmek istemediğim için kabul etmedim. Ben sadece tedavisini yaptırıp geri dönmek istiyorum."

Görüntü Dökümü

------------------------

Hasta olan Ali İhsan Çakmak'ın görüntüsü

Tahtadan yaptığı yürüme aletinden görüntü

Hasta çocuğun odanın içerisinde hareket ederken görüntüsü

Bisiklete bindirilirken görüntüsü

Annenin konuşması

Tahtadan yapılan fizik tedavi aletlerine bindirilirken görüntü

Tahtadan yapılan fizik tedavi bisikletinin pedallarından görüntü

Çocuğun sevinci

Annenin çocuğu öpmesi

Babanın konuşması

Haber-Kamera: Ali KADI/NİĞDE,

===================================================

POLİS EŞİ, LOJMANDA İNTİHAR ETTİ

ADANA'da bunalıma giren polis eşi 40 yaşındaki Oya Özdamar, tabancayla başına ateş ederek yaşamına son verdi.

Merkez Çukurova İlçesi Belediyeevleri mahallesindeki Polis Lojmanları 4'üncü bloktan silah sesi duyan vatandaşlar, durumu ekiplere bildirdi. İhbar üzerine lojmana gelen ekipler, kapısı kilitli olan daireye balkona merdiven uzatarak giren ekipler, polis eşi görevde olduğu öğrenilen Oya Özdamar'ı kanlar içerisinde buldu. Sağlık ekiplerinin müdahale ettiği Özdamar kurtarılamadı. Biri engelli 2 çocuk annesi olan Özdamar'ın bir süreden beri psikolojik sorunlar nedeniyle ilaç kullandığı kaydedildi. Eşinin beylik tabancasının dışında bir başka tabancayla intihar ettiği anlaşılan Özdamar'ın cenazesi, otopsi için Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırıldı. Genç kadının yakınları sinir krizi geçirdi. Olay ile ilgili soruşturma sürdürülüyor.

Görüntü Dökümü

------------------------

Bina girişindeki polisler

Olay yerindeki sağlık ekipleri

İntihar eden kadının yakınlarının görüntüsü

Kadının sağlık fotoğrafI

Haber-Kamera: Fatih KARAÇALI/ADANA,

===================================================

YAKIT DEPOSU VE FARLARDAN KAÇAK SİGARA ÇIKTI

KAHRAMANMARAŞ'ta, polisin şüphelenerek durdurduğu otomobilin yakıt deposu ve farları ile döşmelerinin altından 3 bin 500 paket kaçak sigara ele geçirildi.

Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, gece geç saatlerde durumundan şüphelendiği A.B. yönetimindeki 27 AOE 81 plakalı otomobili takibe aldı. Ekipler, bir süre takip ettikleri aracı Kahramanmaraş- Kayseri karayolu üzerinde yaptığı operasyonla durdurdu.

Sürücüyü gözaltına alan polis, otomobili de detaylı inceleme için emniyete götürdü. Burada yapılan aramada otomobil ön farlarından, yakıt deposundan, koltuğun altından ve kapılarının döşemlerinin altından 3 bin 500 paket kaçak sigara ele geçirildi. Sigaralara imha edilmek üzere el konulurken, sürücü A.B.'nin sorgusunun ardından adliyeye sevk edileceği bildirildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

Durdurulan otomobil

Polisin depo kapağını açması

Depodaki sigaralar

Polisin farları açıp sigaraları çıkarması

Kapı döşmesinin altındaki sigaralar

Koltuğun altındaki sigaralar

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)

================================================

MUĞLA VALİSİ ÇİÇEK'TEN ŞEHİT AİLESİNE BELGE

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı önünde yaşamını yitirdiği belirtilen Kara Harp Okulu Bando Komutanlığı'nda görevli 31 yaşındaki Astsubay Başçavuş Ziya İlhan Dağdaş'ın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından şehit olduğunun duyurulması üzerine, Muğla Valisi Amir Çiçek, beraberindeki protokol üyeleriyle acılı ailesini ziyaret etti. Vali Çiçek, şehidin annesi Bilsen Dağdaş'a 'Şehadet Belgesi'ni verdi.

15 Temmuz darbe girişiminden 4 gün önce Erzincan'dan Ankara'ya Kara Harp Okulu Bando Bölük Komutanlığı'na tayin edilen ve bekar olan Astsubay Başçavuş Ziya İlhan Dağdaş, kiraladığı eve yerleşme hazırlıkları yapıyordu. Darbe gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın halkın sokağa çıkması çağrısı üzerine sivil kıyafetle Genelkurmay Başkanlığı'nın önüne gitti. Astsubay Dağdaş, başına isabet eden tek kurşunla yaşamını yitirdi. Dağdaş'ın Muğla'da oturan ailesi, darbe girişimi sonrası oğlundan haber alamayınca Ankara'ya gitti. İlk etapta oğlunun gözaltına alınan askerler arasında olduğunu düşünen işçi emeklisi anne Bilsen Dağdaş, listede çocuğunun adını bulamayınca bu kez hastanelerin yolunu tuttu. 6 gün oğlunu arayan anne Dağdaş, son çare olarak istemeyerek de olsa Ankara Adli Tıp Kurumu'na gitti. Burada kimliksiz cenazeler olduğunu öğrenen Bilsen Dağdaş, DNA örneği verdi. Darbe girişiminden 8 gün sonra adli tıp kurumundaki görevlilerin kendisini aramasıyla acı haberi alan anne Dağdaş, oğlunun cenazesine ulaştı. Ancak Dağdaş, darbeci asker olabileceği şüphesiyle ilk başta şehit sayılmadı.

VATAN HAİNİ SANILDI, CENAZE NAMAZI KILDIRILMADI

Bu gelişme üzerine Astsubay Dağdaş'ın annesi Bilsen Dağdaş, oğlunun darbeci askerler tarafından öldürdüğünü söyleyerek 'şehit' sayılmasını istedi. Şehitlik verilmesini beklediği oğlunun tören yapılmadan mezarlıkta kılınan cenaze namazıyla toprağa verildiğini, camide mevlit okutma isteklerinin de kabul edilmediğini söyleyen anne Bilsen Dağdaş'ın isyanı, ulusal ve yerel basında yer aldı. Bilsen Dağdaş, oğlunun şehit sayılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na da başvurdu. Savcılık, soruşturmanın ardından Dağdaş'ın FETÖ'cü askerler tarafından şehit edildiğini duyurdu.

MUĞLA PROTOKOLÜNDEN AİLEYE ZİYARET

Gelişmelerin ardından Muğla Valisi Amir Çiçek, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Yavuz Özfidan, Garnizon Komutanı Yarbay Erkan Manavoğlu, İl Emniyet Müdürü Hakan Çetinkaya, Menteşe Kaymakamı Caner Yıldız, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdür Vekili Hüseyin Erkek ve beraberindeki protokol eşleri, Muğla'da yaşayan acılı anne Bilsen Dağdaş'ı evinde ziyaret etti.

Vatanın birliği ve bütünlüğü için canlarını feda eden şehitlerin haklarını ödeyemeyeceklerini belirten Vali Çiçek, "Bize düşen şehitlerimizin emanetlerine sahip çıkmak ve korumaktır. Vatanımızın bölünmez bütünlüğünü sonuna kadar koruyacak, bayrağımızın göklerde dalgalanmasını sağlayacağız. Aileleri bize emanettir. Her zaman yanlarında olacağız" dedi.

Konuşmaların ardından Vali Çiçek tarafından anne Bilsen Dağdaş'a Şehadet Belgesi takdim edildi. İl Müftüsü Abdurrahman Koçak, şehit için evde dua okudu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Evin dışından görüntü

Protokol üyelerinin eve girişi

Şehit ailesinin karşılaması

Vali Amir Çiçek'in yaptığı konuşma

Aileyele şehadet belgesinin verilmesi

Haber- Kamera: Cavit AKGÜN/ MUĞLA,

===================================================

MİLAS'TAKİ KUŞ CENNETİ SULAK ALANDA AVCILIĞA KARŞI EYLEM

MUĞLA'nın Milas İlçesi'nde, kuş cenneti olarak bilinen sulak alanında avcılığa tepki gösteren hayvanseverler, eylem yaptı.

Resim, heykel, seramik ve el sanatları sanatçılarından oluşan Bargilya Sanatçılar Grubu, flamingo ve pelikan cenneti olan Milas'ın Boğaziçi Mahallesi'nde bulunan Tuzla Sulak Alanı'nda yapılan avcılığa karşı bugün tepki eylemi gerçekleştirdi. Sulak alanın ortasındaki 300 yıllık eski tuz fabrikası önünde, basın açıklaması yapıldı. Tepkili hayvanseverlerden ressam Süheyla Akman, "Daha önce Bodrum'da oturuyordum. Ardından bu cenneti keşfedince, buraya geldim. Burası onlarca kuş ve balık türünün yaşadığı bir cennet. Ancak her geçen gün artan avcı sayısı nedeniyle, şu anda gördüğünüz gibi sürekli silah sesleri geliyor. Bir kuşa atış yaparken, diğer taraftan koruma altındaki flamingoları, pelikanları öldürüyorlar, yaralıyorlar. Kimin nereden atış yaptığı belli değil. Sulak alanın etrafı savaş alanı gibi. Bu katliamın durdurulması için sanatçılar olarak ne gerekiyorsa yapacağız" dedi.

Bargilya Sanatçı Gurubu'nun sözcüsü heykel sanatçısı Kemal Arıkan ise, "Burası tam bir cennet. Onlarca kuş ve balık türü, burada zengin besin öğeleri ile yavruluyor; yaşamını sürdürüyor. Göçmen kuşların katledildiği yerdeyiz. Burada avcılar, otomatik silahlarla kuralsız ve avcılığın kurallarını hiçe sayarak avlanıyorlar. Yani yaban ördeğini avlarken; flamingoları, allı turnaları, yalıçapkını ve pelikanları vuruyor. Doğal park olmasına rağmen, avcılık tam gaz sürüyor. Dünyanın en güzel yerlerinden biri olan sulak alan, özellikle kış aylarında iç bölgelerden gelen kuşlara ev sahipliği mükemmel bir besin kaynaklığı yapıyor. Yasak avlanan hatta flamingo avlayan bazı avcıları, jandarma yakalayarak yasal işlem yaptı. Hemen her gün bir ölü veya yaralı kuş görüyoruz. Gördüğünüz gibi burası avcıların fişekleriyle dolu. Sanatçılar olarak her atılan bir silahta yüreğimiz cız ediyor. Bu ortamda sanatçının sanatını da icra etmesi mümkün değil. Yasal çerçevede avcılık yaparken, koruma altındaki canlılar da yaralanıp ölebiliyor. Bu nedenle bu bölgede avcılığın tamamen yasaklanması için imza kampanyası başlattık. Daha önceki Milas kaymakamını bilgilendirerek, bu konuda yardım istemiştik. Şimdi yeni gelen kaymakamımızı da bilgilendireceğiz. Bir süre avcılığın tamamen yasaklanması bekleyeceğiz. Aksi takdirde gerekli tedbirlerin alınması için daha geniş eylemler yapacağız. Bundan sonra gözümüz 24 saat sulak üzerinde avcılık yapanlarda olacak" dedi.

Açıklamalar yapılırken, alandan ylükselen silah sesleri tepkili topluluğu ürküttü. Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nce, alanın 2004'ten beri koruma altına olduğunu vurgulayan grup, yaklaşık yarım saat eylem ve inceleme yaptıktan sonra sessizce ayrıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Sulak alanda pelikan ve flamingoların avlanması yemlenmesi diğer kuş türlerinden görüntü

Sanatçıların sulak alana gelmesi inceleme yapması

Kemal Arıkan ve Ressam Süheyla Akman açıklamaları

Haber: Yaşar ANTER- Kamera. Hülya ELTEŞ/ BODRUM (Muğla),

==================================================

47 ÖRDEK AVLAYAN KAÇAK AVCILARA 22 BİN 698 LİRA PARA CEZASI

KAYSERİ'de av koruma kontrol ekipleri, 47 ördek avlayan 8 kaçak avcıyı yakaladı. Avcılara 22 bin 698 lira para cezası uygulandı.

Kocasinan Kızılırmak ve Sarıoğlan Şahruh genel avlaklarında kaçak avlanan 8 kişi, avladıkları 47 ördek ve 3 yarı otomatik tüfek ile yakalandı. Avcılara avcılık belgesiz avlanmak, avlaklarda avlanma izni olmadan avlanmak, otomatik takozsuz yivsiz av tüfeğiyle avlanmaları nedeniyle 4 bin 898 lira idari para cezası, yaban hayatına verdikleri zarar nedeniyle 17 bin 800 lira olmak üzere 22 bin 698 lira para cezası verildi.

Haber: Abdullah KÖSE/ KAYSERİ, -

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni - 12 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement