Taksim Gezi Parkı'ndaki Olaylar

BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Taksim Gezi Parkı'ndaki olaylara ilişkin, "Statükoyu güçlendirecek sloganlar ve imgeler bu protestoların başat özneleri konumuna gelmiştir. BDP olarak hiçbir sebep ve durumda biz bu ırkçı, ulusalcı, cinsiyetçi, tekçi, militarist kesimlerle yan yana durmayacağımızı ifade etmek istiyoruz" dedi.

Baluken, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Taksim'deki olaylar ve bu olayların seyrine ilişkin görüşlerini dile getirdi.

Taksim Gezi Parkı'ndaki protestonun başlangıçtaki amaçlarından saptığını, şekil değiştirdiğini savunan Baluken, şöyle devam etti:

"Dönüşen bu eylemlilikler ekolojik yıkıma karşı olmak, daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük talep etmek, karar süreçlerinde halkın katılımcı yaklaşımını gözönünde bulundurmak yerine Türkiye'de toplumu esaret altında tutan güç odaklarının rövanşist yaklaşımlarına rövanşist karşılaşmalarına doğru evrilmektedir.

Türkiye'de eşit yurttaşlık, Kürt sorununun çözümü, Türkiye'nin demokratikleşmesi, katılımcı halkı esas alan yerinden yönetim modelini öncüllemek yerine, statükoyu güçlendirecek sloganlar ve imgeler bu protestoların başat özneleri konumuna gelmiştir. Emniyet güçlerinin protesto eylemlerine yönelik müdaheleleri de sağduyuyu tesis etmek yerine, şiddeti cüretli bir şekilde teşvik eden bir nitelik kazanmıştır. BDP olarak hiçbir sebep ve durumda biz bu ırkçı, ulusalcı, cinsiyetçi, tekçi, militarist kesimlerle yanyana durmayacağımızı tekrar ifade etmek istiyoruz.

Türkiye'de eski statükonun kurulmak istenen yeni statükonun da karşısında olduğumuzu, halkların ve kimliklerin kendi özgürlükleri içerisinde bir arada yaşamasını öncelleyen bir rol, misyon ve anlayışta hareket ettiğimizi belirtmek istiyoruz."

Baluken, "AK Parti hükümetinin bugüne kadar ortaya çıkardığı bu tablodan dolayı tüm halktan özür dilemesi, ekolojik ve insanı yıkım getiren uygulamalardan vazgeçmesi, gözaltında bulunan bütün yurttaşların bir an önce serbest bırakılması, AKP'nin yasakçı politikalarından vazgeçmesi, emniyet teşkilatı içinde bu polis terörünü uygulayanlar hakkında kapsamlı bir soruşturmanın ivedilikle başlatılması ve sonuçlarının bir an önce halkla paylaşılması, bu sorumluluların açığa alınması, haklarında adli ve idari soruşturma başlatılması" çağrısında bulundu.

Baluken, gazetecilerin, "Yabancı basında Gezi Parkı olayları 'Türk baharı' olarak ifade edildi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine, demokratik tepkileri, eylemsellikleri, özgürlükçü talepleri önemsediklerini belirterek, şunları kaydetti:

"Ancak farklı birtakım çağrışımlar uyandıracak, başlangıçtaki demokratik tepkileri, ekolojik kaygıları, özgürlükçü anlayışları gölgeleyecek bir rejim kavgasına dönüşmesinin, darbeci, statükocu 90 yıllık bir rejim ile son 10 yıllık AKP rejiminin rövanş karşılaşması olarak algılanmasının çok doğru olmadığını düşünüyoruz. Biz başlangıç itibariyle ve bugün de devam eden halkımızın ortaya koymuş olduğu duyarlılığın önemsenmesi ve bunun siyasi mücadele içinde takip edilmesinin doğru olduğu kanaatindeyiz.

AKP'nin ve bugüne kadarki tekçi zihniyetin sanki bir rövanşıymış algısı üzerinden kamuoyuna sunulmak isteniyor. Bununla ilgili bu yaklaşımı doğru bulmuyoruz. Halkın demokratik taleplerinin gölgelenmesi, gündemin değiştirilmesi ve belki de önemli kazanımlar açığa çıkaran bu eylemin amacını farklı bir yöne çekilmesi şeklinde değerlendiriyoruz."

Bir gazetecinin, "Sırrı Süreyya Önder ilk günden oradaydı, Ertuğrul Kürkçü Genel Kurul'da sert sözler sarf etti..." sözleri üzerine Baluken, "BDP şu anda bu sürecin içerisinde demokratik olan meşru taleplerini dile getiriyor. Bizim karşı çıktığımız nokta 90 yıldır herkesi tekleştirmeye çalışan bir anlayışın AKP hükümetiyle, zihniyetiyle bir rövanş durumuna geçmesidir" dedi.

Başbakan Erdoğan'ın, "BDP ile anayasa yapmayacağız" ifadesinin hatırlatılması üzerine Baluken, kendileri için Başbakan'ın yaptığı açıklamadan çok halkın talebi ve ülkenin özgürlükçü anayasa ihtiyacının önemli olduğunu söyledi. Şu anda Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun biten bir çalışması bulunmadığını belirten Baluken, "Masanın devrilmesi, tüketilmiş bir zemin yok. Önümüzdeki günlerde eğer komisyonun çalışmaları tamamen biterse, masa devrilirse ve o zemin tamamen tükenirse ondan sonra partimizin yetkili organları biraraya gelirler ve ona göre partimizin politik tavrını ortaya koyarlar" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın AKM'nin yıkılacağı ve yerine bir tiyatro binası yapılacağına ilişkin sözleriyle ilgili Baluken, şöyle konuştu:

"Taksim'de bir parkın ne olacağıyla ilgili AKM'nin yıkılıp yıkılmamasıyla ilgili orada farklı birtakım yapıların yapılıp yapılmamasıyla ilgili süreci Başbakan'ın değil, İstanbul halkının belirlemesi gerektiğini düşünüyoruz. Başbakan zaten bu Gezi Parkı ile ilgili mevcut olayda da böylesi bir anlayışı ortaya koyduğu için halkın bu şekilde her geçen gün büyüyen tepkisiyle karşılaşmıştır. Anladığımız kadarıyla bu tepkilerden hala bir sonuç, bir ders çıkarmamıştır. Bu büyük bir talihsizliktir. Artık Ankara'dan Sayın Başbakan'ın ya da Bakanlar Kurulu'nun ya da hükümetin bütün Türkiye hakkında kararları aldığı ve hayata geçirdiği bir anlayışın terkedilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu İstanbul için de Hakkari için de Mersin için de böyledir. Bunu aşamadığınız sürece önümüzdeki günlerde buna benzer pek çok sıkıntı yaşanacaktır düşüncesindeyiz."

Cumhurbaşkanı Gül'ün, "demokrasinin sadece seçim, sandık demek olmadığına" ilişkin sözlerinin hatırlatılması üzerine de Baluken, bu görüşü uzun süredir kendilerinin dile getirdiklerini söyledi. Baluken, "Demokratik eylemsellikleri, halkın bu demokratik taleplerini zorla, baskıyla, cezaeviyle, copla, gazla sindirmeye çalışırsanız ciddi sorunlarla karşılaşır ve toplumsal barışı riske atarsınız demiştik. Aslında bugün yaşadığımız süreç de budur. Demokrasiler sadece sandık başında seçim sonuçlarıyla yürüyecek süreçler değildir. Halkın demokratik tepkilerini ortaya koyabileceği bütün eylemselliklerini şekillendirdiği süreçlerdir. AKP hükümetinin ya da Başbakan'ın hala anlamadığı nokta burasıdır. Parti olarak da biz bu görüşü uzun süredir savunuyoruz, katılıyorum" diye konuştu. - TBMM