Belçika polisi, Aalst şehrinde ifade vermek için polis bürosuna giden Türk gencine şiddet uyguladı.
Belçika'nın Aalst şehrinde bir Türk genci Murat Ardıçlar bisikletiyle günlük sporunu yaptığı sırada, belediye otobüsünün kendisine çarptığı gerekçesiyle polis bürosuna ifade vermeye gitti. Polis bürosunda 5 polis tarafından dövüldüğünü iddia eden Murat Ardıçlar adalet arıyor. 6 Mart Salı günü saat 19.30 sularında bisiklet sürdüğü sırada otobüsle yaptığı kaza nedeniyle ifade vermek üzere karakola gitmek zorunda kalan Murat Ardıçlar, karakolda yapılan haksızlığa tepki gösterdiği için öldürülesiye dövüldü. 2006 yılında başka bir Türk vatandaşının polisler tarafından sebepsiz yere öldürüldüğü şehirde polis şiddetine maruz kalan Murat Ardıçlar, adalet için mahkemeye başvurmaya hazırlanıyor.
"Belediye otobüsü ile yapılan kazayla başladı"
Olay günü, bisikletiyle günlük sporunu yaptığı sırada belediye otobüsünün kendisine çarptığını ifade eden Ardıçlar, "Bana çarptıktan sonra otobüs şoförü olay yerinde durdu, bana kızdı, bana ağza alınmayacak laflar söyledi ve olay yerini terk etti. Olay yerinden geçen bir polis memuru, tüm olayı görmüş ve kendini görgü şahidi olarak yazdırdı. Sivil polis olarak orada bulunuyordu. Bütün bilgileri telefonla polise verdi ve vermesi gereken tüm ifadeyi verdi. Bana ismini söyledi ve herhangi bir durumda polisin kendisiyle kontağa geçeceğini söyledi. Bir tane de sıradan vatandaş görgü şahidi olarak yer aldı. O sırada polis olay yerine geldi ancak görgü şahitleri gitti" diye konuştu.
"Roman mı yazıyorsun tepkisi"
Olay yerine gelen polis memurlarının kendisine o anda hastaneye gitmesini tavsiye ettiklerini belirten Ardıçlar, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Rapor aldıktan bir gün sonra beni polis bürosuna davet ettiler. Çarşamba gece 10.00 ila sabah 06.00'da görevde olduklarını söyleyip beni o süreç içerisinde ifade vermeye davet ettiler. Saat 10.30'da ifade vermeye gittim ve 11.00'da ifademi almaya başladılar. On dakikada ifademi verdim fakat söylediklerimi ifadeye geçirmediler. Söylediklerimi ifadeye geçirmedikleri için 'ifademi yazabilir miyim' diye sordum. Bana öyle bir hakkımın olduğunu söylediler ve bana boş kağıt ve kalem verdiler. Üç satır yazdım, beş dakika geçemeden, polisler "Roman mı yazıyorsun", "Gazete mi yazıyorsun?" diye laflarla bana sataşmaya başladılar. Cevap vermedim. Başka bir zaman, avukatımla gelir ifade veririm dedim. Bunun haricinde hiçbir terbiyesizlik yapmadım. Hiçbir agresiflikte bulunmadım."
"Defalarca bayıldım"
Ardıçlar, "Avukatımla gelip, ifade vermek istemem tek suçum oldu ve bu ağzımdan çıkar çıkmaz bana yumruklarla yanaştılar. Kafamı defalarca masaya vurdular. O an, beni darp etmeye başladıklarında ellerim kelepçeliydi zaten. Kelepçeli halde, defalarca kendimden geçtim. Olay yerinde, defalarca bayıldım. Beni o vaziyette on saat nezarette beklettiler. Onun haricinde hiçbir şey hatırlamıyorum. Sabah saat 07.30'da beni çıkarttıklarını hatırlıyorum. Saat 08.00'e doğru annem ve kız kardeşim beni almaya geldiler. Oradan çıktıktan sonra direk hastaneye gittim. Hastanede fotoğraflarımı çektiler" diye ekledi. Bütün bilgileri avukatına verdiğini belirten Murat Ardıçlar, avukatın her konuda kendisini savunacağını söyledi.
"Cumhurbaşkanını aradım"
Olayı ilgili makamlara ve ilgili mercilere bildirdiklerini ifade eden baba Osman Ardıçlar, "Dün Sayın Cumhurbaşkanımızı aradım. Kendisiyle görüşme şansımız olmadı ama sekreteriyle görüştüm. Olayın takipçisi olacaklarını söyledi. Anvers Başkonsolosumuz olayın takipçisi olacağını söyledi" dedi.
"Yabancılar üzerinde baskı arttı"
Baba Ardıçlar, "Son günlerde bu Aalst polisinin yabancılar üzerindeki baskısı günbegün artmaya başladı. En ufak bir hatada hatta sokakta yürürken bile bakmamız bir suç haline geldi. Şu anda biz sokağa çıkamaz olduk. Nereye gitsek, başımıza hemen bir polis geliyor. Belçika genelinde mi böyle olmaya başladı yoksa Aalst'ta mı böyle bilmiyorum. En ufak bir şeyde paldır küldür götürüyorlar. Geçenlerde aynı şeyi ben de yaşadım. Bir şeyden dolayı beni ifadeye çağırdılar ama adam benim söylediklerimi yazmıyor" diye konuştu.
"Kabul edilemez"
Olayı duyduğumda şok haline girdiğini ifade eden Aalst Belediyesi'nin Türk kökenli Meclis Üyesi Fatma Yıldız, "Normal bir vatandaşın polis tarafından dövülmesi kabul edilemez bir olay. Bu gencimiz ne yapmış olursa olsun, böyle bir müdahaleyi hak etmiyor. Tabii ki, kendim meclis üyesi olarak, bunu daha politik mercilere taşımak için bölge yöneticimiz Meryem Almacı'yla konuştum. 3-4 gündü bu konuyla ilgileniyorum çünkü halktaki korkuyu gördüm, endişeyi gördüm. Normalde güvenlik görevlilerimiz olan polisin yanında kendilerini güvende hissetmediklerini dile getirdikleri zaman, bu işte normal olmayan bir şey var dedim" şeklinde konuştu. - BRÜKSEL
Son Dakika › 3. Sayfa › Belçika'da Türk Gencine Polis Şiddeti - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?