Ankara’dan Para İstemiyoruz, Turizme Teşvik Versin Yeter

Son Güncelleme:

İzmir Büyüyor, Gelişiyor Ve Kentin Yerel Yönetimi Bugün Yaşanan Tüm Sıkıntıları Birkaç Yıl İçinde Sona Erdirecek Çalışmaları Var Gücüyle Sürdürüyor.

Öncelikle İzmir'e gösterdiğiniz bu ilgi için teşekkür ediyorum. Ancak yazı diziniz için seçtiğiniz "İzmir nasıl kurtulur?" başlığını biraz garipsediğimi itiraf etmeliyim.

İzmir büyüyor, gelişiyor ve kentin yerel yönetimi bugün yaşanan tüm sıkıntıları birkaç yıl içinde sona erdirecek çalışmaları var gücüyle sürdürüyor. Elbette hiç sorunu kalmamış toz pembe bir kentten söz etmiyoruz. Ama İzmir'in sorunlarını ele alırken diğer büyük şehirlerin içinde bulunduğu durumun da göz önünde bulundurulması gerekiyor.


İzmir gibi 3,5 milyon nüfusa sahip bir kentle, İzmir'in ancak bir kasabası sayılabilecek nüfusu barındıran kentlerin mukayese edilmesi elbette doğru değildir. İzmir, mevcut potansiyeliyle bir dünya kenti, Akdeniz'in en parlak yıldızı olamaya adaydır ve sahip olduğu bu potansiyeli harekete geçirecek yönetim mekanizması da iş başındadır. İzlenecek yol haritası ve gerçekleştirdiğimiz projeler de ortadadır. İzmir'de yerel yönetim tarafından son 6.5 yılda yapılan yatırımların büyüklüğü, geçmiş 30 yılda yapılandan daha fazladır. Üstelik bu yatırımlar, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin özkaynakları ve İzmirli'nin gücüyle gerçekleştirilmiştir.


Ankara'ya verdiğimizin ancak 1/5'i geri dönüyor

İzmir hakkında sağlıklı yorumlar yapabilmek için, sanıyorum öncelikle kentin iktisadi verilerini dikkatle incelemek gerekiyor.

İzmir, Ege Bölgesi GSYİH'sinin neredeyse yarısını oluşturmakta, Türkiye'nin toplam sanayi üretiminin yüzde 8-9'unu gerçekleştirmekte ve ülkemizde yaratılan katma değerin yüzde 13.5'ini sağlamaktadır.


Sosyoekonomik gelişmişlik ve rekabetçilik endeksinde Türkiye'nin üçüncü ili olan İzmir'in son 10 yılına bakıldığında, Türkiye'deki kamu yatırımlarından aldığı payda azalma olduğu görülecektir. 1999'da İzmir'in payı yüzde 4,82 iken 2000 yılında bu oran yarıya düşerek yüzde 2,44 olmuş, 2007'de yüzde 1,99'a kadar gerilemiştir. Bütçedeki İzmir gelirleri, Türkiye'nin toplam gelirlerinin yüzde 8.66'sını oluşturdu.


Buna karşılık İzmir, verdiğinin çok azını yatırım olarak alabildi. Geçen yıl İzmir'e, genel bütçeden ancak 5 milyar 183 milyon TL aktarıldı. Bunun da 2 milyar 932 milyonu personele, 955 milyonu sosyal güvenlikle sermaye giderlerine ve transferlere harcandı. Yatırımlar için kalan para ise sadece 1 milyar 295 milyon lira oldu. Yani İzmir, tüm aldığı kaynak göz önünde tutulduğunda verdiğinin ancak beşte birini geri alabildi.


Yatırım olarak ise verdiğinin ancak 15'te birini geri aldı.

Bu arada, Türkiye'deki yerel yönetimlerin Hazine Müsteşarlığı'na olan toplam borçları içinde İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yalnızca % 2.43'lük paya sahip olmasına rağmen, 2004-2010 arası ödemeleriyle Hazine'nin toplam tahsilatının % 28.57'ini oluşturduğunu da eklemekte yarar görüyorum.


Şurası bir gerçek ki, İzmir'in I. Bölge teşvik kapsamında yer alması, hemen 30 kilometre yakınımızdaki Manisa'nın ise teşvik haritasında 3. Bölge'de bulunması, kentimize yeni yatırımların gelmesi açısından ciddi bir engel oluşturuyor. Manisa'nın İzmir karşısında sağlamış olduğu bu büyük avantaj, İzmir'deki fabrikaların Manisa'ya taşınmalarına yol açıyor. Dileğimiz, teşviklerdeki bu adaletsizliğin giderilmesidir.


Yeni Fuar Kompleksi için inşaat ihalesine çıkıyoruz

İzmir ayakları üstünde duran; varları, zenginlikleri olan bir kent. Turizm ve hizmet sektöründe İzmir'e verilecek destek, en kısa zamanda misli misli geri dönecektir. Ama önce bu kenti sevmek, bakmak lazım. Hükümetten para desteği istemiyoruz, projelerimizi özkaynaklarla yapıyoruz. Ama standart teşviklerin dışında, Antalya örneğinde olduğu gibi İzmir turizmine ciddi teşvik verilmesini istiyoruz. Bu kent bunu hak ediyor. Bu yapılırsa, örneğin İnciraltı bölgesi 10-15 sene yerine sadece 5 senede ayağa kalkar.


İzmir'i fuarlar, kongreler kenti yapmak amacıyla Gaziemir'de yapacağımız Yeni Fuar Alanı için çok önemli bir aşamaya geldik. Nisan başında inşaat ihalesine çıkacağız. Sosyal donatı alanlarıyla birlikte yeni fuar alanımız yaklaşık 100 bin metrekare alan üzerine kurulacak. Proje 100-150 milyon TL'ye mal olacak. Nisan'dan itibaren inşaatı maksimum iki yılda bitirmek istiyoruz. Özkaynaklarımızla yapacağımız bu proje, dünyanın önemli fuar merkezlerinden biri olacak.


Kongre merkezi

Yeni fuar alanın tamamlanmasının ardından, Kültürpark'taki toplam 23 bin metrekarelik fuar hollerini restore edeceğiz. Bu hollerin niteliğini arttırarak kongre ve sergi merkezi haline getirmeyi planlıyoruz. Eğer sıfırdan bir merkez yapsaydık 100-120 milyon TL'ye mal olacaktı ama restorasyon maliyeti 50-60 milyon TL olacak.


Türkiye'nin toplam ihracatının yüzde 18'i, toplam ithalatının yüzde 12'si, Ege bölgesinin toplam ithalat ve ihracatının yüzde 90'ı İzmir Limanı'ndan gerçekleşiyor. İzmir ayrıca yılda yaklaşık 400,000 turisti ağırlayan önemli bir kurvaziyer noktasıdır.

Ancak eskiyen limanımızın yenilenmesi, İzmir'in geleceği açısından kritik önem taşıyor.


Denizin derinleştirilmesi, gemilerin yanaşma portlarının genişletilmesi, vinç ekipmanların yenilenmesi, ihracatın artırılması için kaybedilen zamanın telafi edilmesi çok önemli. Biz kentin yerel yönetimi olarak, İzmir Limanı'nı eski etkinliğine kavuşturacak her türlü oluşumun içinde, hatta tam göbeğinde olacağız.


Büyükşehir Belediyesi'nin de çok ciddi destekçisi olduğu İzmir Kalkınma Ajansıs da ayrıca kentin kalkınmasına yönelik önemli çabalar gösteriyor. Ancak bu ajansın başarılı olabilmesi için yereldeki gücün tam anlamıyla kullanılması, yerel yönetime daha fazla inisiyatif verilmesi ve daha fazla özgürlük verilmesi gerekiyor. Ankara'dan çizilen şablonlarla bu işin yürümesi zor.


Hedef "yerelde kalkınma"

İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak tüm çalışmalarımızı "yerelde kalkınma" hedefiyle yapıyoruz. Bu kapsamda istihdam yaratmak için gerekli olan planlamalardan, ulaşım altyapısını güçlendirmeye, bunları yaparken sosyal ve kültürel planlamalarımızı da hayata geçirmeye devam ediyoruz.


Elimizdeki kısıtlı kaynakları hayali projelere yatırmak yerine, kentin geleceğine yön verecek orta ve uzun vadeli yatırımlarla hep İzmirliler'in yararına kullanıyoruz. Sonuçta İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni kaynak yaratan, borçlarını ödeyen, kredibilitesi artmış ve özkaynakları ile önemli ve büyük yatırımlarını hayata geçiren bir kurum haline getirdik. Hep İzmir'i daha ileriye sıçratmayı ve kentin fotoğrafını değiştirmeyi arzuluyoruz.


Yeni planlamalar ve yatırımlar

İzmir limanı arkasına kadar uzanan 550 hektarlık Yeni Kent Merkezi'nin planlaması tamamlandı, Meclis onayı alındı, zemin etütleri yapıldı. Çok önemli gayrimenkul yatırımlarının yapılacağı bu bölge, İzmir'in kalkınmasında "lokomotif" rolü üstlenecek.


İnciraltı Bölgesi'nin EXPO 2015 adaylık başvurusunda da belirtildiği gibi "sağlık turizmi" konusunda cazibe merkezi olması için çalışmalar sürüyor. Bölgenin planlanması çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığı ile birlikte sürdürülüyor.

171 bin hektar büyüklüğündeki Yarımada Bölgesi İzmir için çok önemli, bölgenin geleceği için bir fikir yarışması açarak sonuçları kitaplaştırdık ve ilgili yerler gönderdik. Özellikle jeotermal kaynaklar, turizm ve ekolojik tarım konularında Yarımada'da çok ciddi bir potansiyel var.


Türkiye'nin en büyük kent içi toplu ulaşım projesi İzmir'de

Kenti geleceğe taşıyacak yeni projeleri gerçekleştirme kararlılığını gösterirken, özellikle yerelde kalkınma, ulaşım, kentsel dönüşüm ve sağlıklı çevre temalarına ağırlık veriyoruz.


Gerçek bir kent dönüşümüyle İzmir'i altyapı-imar-çevre gibi fiziki koşullar açısından daha yaşanabilir bir hale getirmeyi hedefliyoruz.

Bu amaçla, ulaşım altyapımızı güçlendirmek için çalışmalarımızı büyük bir kararlılıkla sürdürmekteyiz. Hedefimiz kentin çevresindeki yerleşimler ve kentin Kuzey - Güney hattında her yer alan konutlar, organize sanayi bölgeleri ile kent merkezindeki mekanları çağdaş bir ulaşım sistemiyle birbirine bağlamak.


Çağdaş toplu taşımacılık planlarımız içinde metro-hafif raylı sistem ve tramvay hatlarına büyük öncelik verdik. Geçtiğimiz dönem projelendirip yapımına başladığımız hatlardan 80 kilometrelik Aliağa- Menderes Banliyö Projesi'ni tamamladık. TCDD işbirliğinde oluşturduğumuz ve tüm Türkiye'ye örnek olan Aliağa-Menderes hattının 22 kilometrelik Güney kesiminde yolculu deneme seferlerimiz devam ediyor.


Kuzey'de ise Halkapınar'dan Çiğli'ye kadar uzanan 17 kilometrelik bölümde 5 Aralık gününden itibaren yolculu deneme seferlerini başlattık. Kısa süre içinde bu hattın tamamında yolcu taşımaya başlayacağız. Bu hatta hedefimiz, günde 550 bin yolcu taşımak. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak, sadece Aliağa-Menderes Projesi için 600 milyon TL'yi aşkın bir harcama gerçekleştirdik. Önümüzdeki süreçte Aliağa-Menderes hattını 30 kilometre daha uzatarak bir sanayi ve konut bölgesi olan Torbalı'ya kadar uzatmak için TCDD ile protokol imzaladık.

Mevcut 11.5 kilometrelik Bornova- Üçyol metro hattımızda halen günde 160 bin dolayında yolcu taşıyoruz.


5.5 kilometrelik Üçyol-Üçkuyular hattı ile yaklaşık 3 kilometrelik Bornova-Ege Üniversitesi-Bornova Evka 3 metro hatlarını da 2011 yılının Eylül ayında hizmete almayı planlıyoruz. Metro yapımını da yeni güzergahlarla sürdürmeyi öngörüyoruz. Projelerini hazırladığımız Halkapınar-Otogar ve Fahrettin Altay- Narlıdere ile Üçyol- Buca hatlarımız zaman içinde gündemimize alacağımız yeni metro hattı projelerimiz arasında.


Kent merkezinde önce Fahrettin Altay ile raylı sistemimizin ana aktarma istasyonu olan Halkapınar arasında başlatacağımız tramvay hattını devreye alabilmek amacıyla hazırladığımız projeyi DPT'ye sunduk. Ayrıca Buca Şirinyer- Dokuz Eylül Üniversitesi Tınaztepe Kampusü ve Karşıyaka Alaybey-Mavişehir hatlarında da tramvay işletmeciliği planlıyoruz.

Deniz ulaşımını güçlendirmek amacındayız.


Bunun için mevcut iskelelerimizi geliştirmenin yanı sıra yeni iskele ve marinalar yapmayı, filomuza yeni hızlı deniz otobüsleri katmayı planladık. Çalışmalarımız sürüyor. Kent içindeki otopark sorununa çözüm olarak çok katlı otoparklar planladık; Alsancak ve Hatay semtlerimizde inşa edeceğimiz otoparklar için kamulaştırma çalışmalarımızı tamamladık.

Mevcut cadde, bulvar ve anayollarda düzenlemeler yaparken, yeni imar yolları da açarak kent merkezindeki ulaşım sonunu çözüme kavuşturuyoruz.


İzmir dönüşüyor

Kent dönüşümü, kentin geleceği açısından aklı ve bilimi kullanmaktır. Biz bu işin "yık binayı, yap binayı" olayı olmadığını çok iyi biliyoruz. Sosyal donatı alanlarını yapmadan; spor alanlarını, kültür merkezleri, yeşil alanlarını düzenlemeden, sadece bina yıkmakla kentsel dönüşüm olmaz. Biz planlı ve programlı bir şekilde; vatandaşlarımızın yaşamlarını nasıl geliştirip iyileştireceğini, yaşam standartlarını nasıl artırarak sürdüreceğini bilerek kentsel dönüşüm projeleri uyguluyoruz. Kadifekale'de 420 bin hektar alan üzerinde kentsel dönüşüm uyguluyoruz.


Buradaki vatandaşlarımızı TOKİ tarafından Uzundere'de yapılan ve belediyemiz tarafından satın alınan konutlara yerleştiriyoruz. Kadifekale'den sonra Cennetçeşme, Ege Mahallesi, Umurbey ve Hilal Mahalleleri'nde çalışmalarımız devam edecek. Gürçeşme'de oluşturulacak 240 konutun projeleri tamamlandı. Tüm bu kentsel dönüşüm çalışmalarını Büyükşehir Belediyesi olarak kendi olanaklarımızla yapıyoruz.


Büyükşehir Belediyesi olarak İzmir'deki kent dönüşümü çalışmaları kapsamında sadece kamulaştırma için 2004 yılından bu yana 491 milyon TL'nin üzerinde bir kaynak ayırdık. Halen elimizde 2 binin üzerinde konut rezervi bulunuyor.


Ortak akıl

Yeni projelerimizde İzmir'i, "kültür endüstrisinin en güçlü aktörlerinden biri" yapabilmek hedefine kilitlendik. Vizyonumuz, İzmir'i, sadece Türkiye'nin değil, Akdeniz'in, Avrupa'nın cazibe merkezi haline getirmek. Bu hedefe ulaşırken de İzmirli hemşehrilerimizle "İzmir için el ele" verdik. İş dünyası ile sürekli işbirliği halinde olarak kentin geleceğine yönelik "ortak akılı" birlikte arıyoruz. Bu amaçla oluşturduğumuz İzmir Ekonomik Kalkınma ve Koordinasyon Kurulu'nda çok başarılı çalışmalara imza atıyoruz.


EXPO 2020

İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak 2015 yılındaki EXPO adaylığımızda taahhüt ettiğimiz ve halen hayata geçirmek için planladığımız çalışmaları tamamlama hedefindeyiz. Toplu ulaşım ve kentsel altyapı alanındaki bu çalışmalarımız inanıyorum ki, EXPO 2020 adaylığı için İzmir'e büyük avantaj sağlayacak.


Türkiye'nin uluslararası fuarcılık geleneğine sahip, uygarlık ve yeniliklere en açık kenti olarak; şimdi daha güçlü, daha deneyimli ve daha kararlı bir şekilde 2020 hedefine kilitlenmiş durumda.

Biz İzmir'in 2020 EXPO'sunu layıkıyla üstlenebilecek potansiyel ve kapasiteye sahip olduğu konusunda en küçük bir tereddüt bile duymuyoruz.

Kaynak: Bültenler