Arkeologlar Meksika'da Ölü Rahipler Çıkardı, Cehennem Kapısı Keşfedildi

Arkeologlar, antik bir yapının hala ayakta olduğu toprağın derinliklerinde, ölü rahipler çıkartarak rahatsız edici bir "cehennem kapısı" keşfetti.

Bu korkutucu bulgu, koridorlar ağına ve eski gizemlerle dolu bir labirente ev sahipliği yapan Oaxaca yakınlarındaki Mitla'daki bir Meksika kilisesi altında yapıldı.

Zapotek kültürü tarafından sıklıkla kullanılan bu labirent, yerli adının ima ettiği "bulut tüccarlarının" bir inşası olduğuna inanılıyor. 1521'deki İspanyol istilası, Zapoteklerin bu alanı kilise olarak kullanmaya başladığı 2200 yıllık döneme son verdi, ancak yapının kökenleri daha da eski zamanlara dayanıyor.

İspanya'dan gelen yerleşimciler bölgeyi ele geçirdi ve yapının üzerine bir Katolik kilisesi kurdu. O zamandan beri yapılan kazılarda bazı rahatsız edici bulgular ortaya çıktı.

En önemli keşiflerden biri, Zapoteklerin cehennemin kapısı olarak gördüğü, ölüler dünyasına geçişin kilisenin ana sunağından erişilebileceği bir yol oldu.

Şimdi, Meksika Ulusal Tarih ve Antropoloji Enstitüsü ekipleri, tünelleri haritalamak ve cehennemin girişinin nerede olduğunu bulmak için jeofiziksel tarama kullanıyor, Metro bildirdi. Onlara Meksika Ulusal Özerk Üniversitesi ve ARX Projesi de eşlik ediyor, bu gruplar 5 ila 8 metre toprağın altında olan bu yapıyı haritalıyorlar.

Ortak kazı ekibi tarafından yapılan bir duyuruda şöyle denildi: "1674'te, Dominik rahibi Francisco de Burgoa, bir grup İspanyol misyonerinin Mitla'nın kalıntılarını ve yer altı odalarını keşfettiğini anlattı.

"Burgoa'nın anlatımına göre, dört odadan oluşan geniş bir yeraltı tapınağı, Teozapotlán'ın yüksek rahiplerinin ve krallarının mezarlarını barındırıyordu." Bu "birbiriyle bağlantılı odalar", labirent girişlerinin yüzlerce yıl önce mühürlenmesinin ardından mezarları bulmanın anahtarı olabilir.

Duyuru şu şekilde devam etti: "Son yer altı odasından, bir taş kapı yerin 30 lig altına uzanan bir mağaraya açılıyordu. Bu mağara, çatısı sütunlarla desteklenen ve diğer geçitlerle kesişen sokaklara benziyordu.

"Burgoa'ya göre, misyonerler bu yer altı labirentine olan tüm girişleri mühürlemiş, sadece yer üstünde bulunan sarayları açık bırakmışlardır."