17. Avrasya Ekonomi Zirvesi

Bosna Hersek Federasyonu Başkanı Zivko Budimir, ülke nüfusunun yarısından fazlasının savaş nedeniyle göç etmek zorunda kaldığını belirterek, "Göç eden vatandaşlarımız da geri dönmek istemiyor. Çünkü ülkemizde sosyoekonomik sorunlar var" dedi.

17. Avrasya Ekonomi Zirvesi'nde konuşan Budimir, göç konusunda yoğun sorunlar yaşayan bir ülke olduklarını belirterek,  Bosna Hersek'in çok korkunç bir savaş yaşadığını, aradan geçen 20 yıla rağmen ülkede hayatın hala normale dönemediğini anlattı.

Bosna-Hersek'in çok farklı din ve kültürlere ev sahipliği yaptığını, göç konusunun gerek kendi ülkesi gerekse Avrupa için önemli bir sorun oluşturduğunu belirten Budimir, ülkesinin AB üyeliğinden hala çok uzakta olduğuna işaret etti.

Göçün demografik, sosyopolitik, ekonomik, hukuki, tarihi ve kültürel olmak üzere değişik nedenleri olduğunu belirten Budimir, şöyle konuştu:

"Göçün hem bireyler hem de ülkeler açısından getirdiği sorunlar söz konusu... Bizim için diğer ülkelere dağılan vatandaşlarımızı tekrar ülkemize çekmek çok büyük bir sorun. Ülkemiz çok karmaşık bir yönetim şekline sahip. Doğal afetler, savaşlar, sosyo ekonomik sorunlar göçe sebep olan olaylar arasında ilk sıralarda yer alıyor. Savaş sonrası dönemler göçün en yoğun olduğu dönemlerdir. Bosna- Hersek'ten yoğun göç oluyor. Bosna Hersek'ten ayrılanların sayısının 1 milyon 700 bin olduğu tahmin ediliyor. Bosna-Hersek'in nüfusunun yarısından fazlası savaş nedeniyle göç etmek zorunda kaldı. Ülkede bu yıl bir nüfus sayımı yapılması planlanıyor çünkü elimizdeki veriler çok eski."

Zivko Budimir, hükümetin akademisyenleri ve STK'ları bir araya getirip, göçün zararları konusunda paneller düzenlediğini ve çalışmalar yaptığını vurgulayarak, "Göç eden vatandaşlarımız da geri dönmek istemiyor. Çünkü ülkemizde sosyo ekonomik sorunlar var. Hatta göç edip iyi işler bulanlara özeniliyor. Ancak Batı'nın göç politikası ucuz iş gücü üzerine kurulu" dedi.

Bosna- Hersek için 2014'ten itibaren yeni bir dönem başlamasını ümit ettiklerini vurgulayan Budimir, insanların mutluluğu ancak kendi ülkelerinde bulabileceğini söyledi.

-  "Bulgaristan insan ticareti mağdurlarının ilk giriş yaptığı kapılardan biri"

Bulgaristan 2. Cumhurbaşkanı Zhelyu Zhelev de insan ticareti ile mücadelenin Bulgaristan'ın öncelikli görevleri arasında yer aldığını ve ülkesinin bu insanlık suçuna karşı mücadeleyi çok önemsediğini söyledi.

Zhelev, Bulgaristan'ın insan ticaretine karşı mevzuatını güncel hale getirdiğini ve Avrupa standartlarında düzenlemeye başladığını ifade ederek, insan ticareti suçunun cezasının artırıldığını, önleyici ve koruyucu tedbirlerle mağdurlara destek olunduğunu kaydetti.

İnsan ticareti suçuyla ilgili bölgesel bir çerçeve kurduklarına ve bütün uluslararası tavsiye kararlarına uyduklarına işaret eden Zhelev, şöyle devam etti:

"Bulgaristan'daki kanun koyucu insan ticaretini tanımlarken mağdurların hakları için de çalışmalar yaptı. Kolluk kuvvetlerine mağdurların tespit edilmesi için yetki verildi. Mağdura odaklı bir yaklaşımla konuyu ele alıyoruz. Bulgaristan hukuk sistemi insan ticareti ile mücadele için Palermo Protokolü'nü benimsedi ve Avrupa İnsan Ticaretini Önleme Sözleşmesi'ne taraf oldu. Bulgaristan, mağdurların tespiti için STK' lar ve sosyal hizmet uzmanlarıyla birlikte çalışmalar yapıyor. İnsan ticareti mağdurlarının tespiti için İçişleri Bakanlığı'nda da özel bir çalışma başlatıldı."

Zhelev, bütün kurumlara ve gruplara mağdurları zamanında tespit için büyük destekler verildiğine vurgu yaparak, insan ticaretini önlemek için devletin AB ülkeleriyle işbirliği yaptığını kaydetti.

İnsan ticareti mağdurlarının devlet barınaklarında koruma altına alındığına, STK'ların bu barınaklara büyük destekler sağladığına vurgu yapan Zhelev, "Bulgaristan insan ticareti mağdurları konusunda Hollanda' daki STK'larla da işbirliği yapıyor. Bulgaristan insan ticareti mağdurlarının ilk giriş yaptığı kapılardan biri. Göçün en önemli nedeni yoksulluk. İnsanlar genelde yoksul ve parçalanmış ailelerden geliyor. Göçün önlenmesinde eğitimin rolüne inanıyoruz, ancak bu şekilde mağdur sayısını azaltabiliriz. Özellikle çocuklar söz konusu olunca göçle mücadele daha da önem kazanıyor. Uluslararası protokoller insan ticaretiyle mücadele için önemli bir araç" diye konuştu. - İstanbul