Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, birçok hastalığı tedavi ettiği iddia edilen ve gıda takviyesi adı altında piyasaya sunulan ürün reklamlarına ilişkin şikayetlere yönelik olarak, "2012 yılının ilk 10 ayında Kurul'un uyguladığı toplam 12 milyon liralık para cezasının yüzde 20'si olan 2,5 milyon lirası bu sektöre ait" dedi.
Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen 3. Reklam Sempozyumu'nun açılışında konuşan Bakan Yazıcı, insan sağlığını doğrudan ilgilendiren reklamlara ilişkin şikayetlerin, toplam şikayetler içerisindeki payı 2010'da yüzde 32 iken bugün bu oranın yüzde 56'ya çıktığını söyledi.
Özellikle birçok hastalığı tedavi ettiği iddia edilen ve gıda takviyesi adı altında piyasaya sunulan ürün reklamlarına ilişkin şikayetlerde 2012 yılında ciddi bir artış bulunduğunu aktaran Yazıcı, 2010 yılında Reklam Kurulu'na yapılan 2 bin 322 başvurunun yüzde 9'unun bu tür gıda takviyesi reklamlarıyla ilgili olduğunu, bu yıl bu oranın yüzde 30'a çıktığını dile getirdi.
-"Reklamların içeriğine daha fazla itina gösterilmeli"-
Tüm bu rakamların bu alanda yaşanan sorunların ve tüketici mağduriyetlerinin son yıllarda giderek arttığını gösterdiğini anlatan Yazıcı, 2012 yılının ilk 10 ayında Kurul'un uyguladığı toplam 12 milyon liralık para cezasının yüzde 20'si olan 2,5 milyon lirasının bu sektörlere ait olduğunu ifade etti.
Özellikle sağlık kuruluşları sektöründen Reklam Kurulu'nun kestiği cezalarla ilgili olarak yapılan değerlendirmelerin haklı bir zemine oturduğunu söylemenin mümkün olmadığını kaydeden Yazıcı, sözlerine şöyle devam etti:
"Bunların bilgi eksikliğinden kaynaklandığına inanıyorum. Son beş yıl içinde Reklam Kurulu kararlarından dolayı Bakanlığımıza karşı yaklaşık bin 200 dava açılmış ve bunların 885'i karara bağlanmıştır. Karara bağlanan davalardan 848'i lehimize, 37'si ise aleyhimize sonuçlanmıştır. Yani Bakanlığımıza karşı açılan reklam davalarında kazanma oranımız yüzde 96'nın üzerindedir. Bu oranın bu kadar yüksek olması, reklam verenlerimizin üzerinde hassasiyetle durması gereken bir konudur.
Bu rakamlar reklam verenlerin üzerlerindeki sorumluluğun büyüklüğünü ve reklamların içeriğine daha fazla itina göstermeleri gerektiği ortaya koymaktadır. Zaman zaman aldatıcı veya yanıltıcı içeriği nedeniyle para cezası verilen bazı ürünlerin reklamları farklı mecralarda devam etmektedir. Bu nedenle aynı ürün reklamının yeniden Kurul gündemine gelmesi de söz konusu olmaktadır. Burada reklamları yayınlayan kuruluşlara da sorumluluklar düşmektedir. Özellikle insan sağlığıyla ilgili ürünlerin reklamının yayınlanması sadece maddi bir konu değildir. Bu alan toplum sağlığını ilgilendirmektedir."
-"Amacımız reklamcılık üzerinde ceza verici bir otorite olmak değil"
Bakan Yazıcı, medya kuruluşlarından sağlıkla ilgili reklamlarda hassasiyetle davranmalarını isteyerek, "Bu noktada Gümrük ve Ticaret Bakanlığı olarak sektördeki firmalara ve reklam ajanslarına idari cezalar vermekten ziyade, ülkemizde dürüst ve sorumlu bir pazarlama ortamının oluşmasını hedeflediğimizin altını çizmek istiyorum" dedi.
Amaçlarının reklamcılık üzerinde ceza verici bir otorite değil, tüketici güvenliği ve sağlığının reklamlar yoluyla riske atılmasının önüne geçilmesinde rehber olmak olduğunu belirten Yazıcı, bu noktada reklam sektörünün kamusal, özel ve sivil aktörlerinin "özgürlük-güvenlik" dengesini, tüketicinin korunması yönünde işbirliği içinde kurması gerektiğini vurguladı.
Kamu politikalarının belli kamusal odaklarca planlanıp yürütülmesinin istenen sonucu sağlamayacağına dikkati çeken Yazıcı, reklamcılık alanındaki tüm aktörlerin işbirliğiyle yapılan politikalar ve kurulan otokontrol sisteminin tüketici haklarının korunmasında en etkili yöntem olduğunu dile getirdi.
-"Aldatıcı, yanıltıcı reklamlardan ajanslar ve yayıncı kuruluşlar da sorumlu"-
Medya kuruluşlarının mutlaka Reklam Kurulu ile yakın iletişim içinde olmaları ve daha önce yaptırım uygulanmış reklamları yayınlamaktan imtina etmelerinin son derece önemli olduğunu vurgulayan Yazıcı, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Biliyorsunuz, Reklam Kurulu kararları hem Bakanlığımızın internet sitesinde hem de www.tuketici.gov.tr adresli sitede yayınlanmaktadır. Dolayısıyla, hangi ürün reklamlarının mevzuata aykırı bulunduğu hususunun tespiti son derece kolaydır. Burada özellikle hatırlatmak istiyorum ki, aldatıcı, yanıltıcı veya mevzuata aykırı reklamlardan dolayı reklam verenlerin yanı sıra reklam ajansları ve yayıncı kuruluşlar da müteselsilen sorumludur.
Reklam Kurulu, 2012 yılında özellikle sağlık sektöründe mevzuata aykırı reklamlardan dolayı hem reklam veren firmalara hem de mecra kuruluşlarına eş zamanlı para cezaları uygulama yoluna sıkça başvurmuştur. Ne yazık ki, son zamanlarda sağlıkla ilgili ürünler için farklı pazarlama ve tanıtım teknikleri uygulanarak; ilgili mevzuatta yer alan yasal kısıtlamaların aşılmaya çalışıldığını sıkça görmekteyiz.
Çeşitli televizyon kanallarında sağlık programları yayınlanmakta ve bu programlarda farklı yöntemlerle bu tür ürünlerin reklam ve tanıtımı yapılmaktadır. Tabiatıyla, Reklam Kurulu bu tür programları da örtülü reklam yönüyle incelemekte ve medya kuruluşlarına idari para cezası uygulamaktadır. Nitekim Reklam Kurulu 2012 yılında bu tür programlardan dolayı 12 medya kuruluşuna toplam 1 milyon 145 bin 921 lira idari para cezası vermiştir."
(Bitti)
Muhabir: Sümeyye Dalkılınç
Yayıncı: Zekeriya Gülün - İSTANBUL
Son Dakika › Ekonomi › 3. Reklam Sempozyumu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?