6. Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı

Aksa Elektrik Dağıtım Şirketleri Yatırımlar Direktörü Mustafa Daldal, enerji çeşitliliğindeki değişimlerin yeni teknolojileri de beraberinde getirdiğini belirterek, "Özellikle önümüzdeki 15 yılda kendimizi hızlı bir değişim içinde bulacağız. Bu teknolojileri dahil ederken disiplinler arası profilde çalışabilecek kişileri de yetiştirmemiz lazım." dedi.

Daldal, Anadolu Ajansının (AA) Global İletişim Ortağı olduğu 6. Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı'nda (ICSG 2018) yaptığı konuşmada, elektrikte dağıtık üretim devreye girerken sürecin iyi yönetilmesiyle enerji sürekliliğine pozitif katkı sağlanabileceğini söyledi.

Aksa Dağıtım Grubu şirketlerinden Çoruh EDAŞ'ın şu anda yaklaşık 800 megavatı aşkın hidroelektrik dağıtım kapasitesine sahip olduğunu hatırlatan Daldal, şöyle konuştu:

"Tedarik sürekliliği anlamında mevcut durumda bu kapasitenin tamamını kullanamıyoruz. Bununla alakalı bu yıl başlatacağımız bir Ar-Ge projesi gerçekleştireceğiz. Özellikle bu kaynağı nasıl senkronize ederiz konusunda teknik uygulama çalışmalarını yapmaya çalışacağız. Teknik açıdan yapılabilir olduğunu biliyoruz ve bunu ispatlamış olacağız. Fakat piyasa tarafından atılması gereken adımlar var. Mevzuat tarafında da ciddi bir düzenleme gerekecek. Tüm sektör olarak hazırlıklı olmamız gerekecek."

Daldal, tek yönlü olan enerji akışının artık ciddi şekilde değiştiğini ve bunu kontrol altında tutabilmek için farklı teknolojik çözümleri göz önünde bulundurmaya çalıştıklarını belirterek, "Yeni teknolojilerle beraber özellikle insan kaynağının da bu teknolojileri yönetebilecek seviyeye taşıyabiliyor muyuz, önemli konulardan birisi de bu. Özellikle önümüzdeki 15 yılda kendimizi hızlı bir değişim içinde bulacağız. Bu teknolojileri dahil ederken disiplinler arası profilde çalışabilecek kişileri de yetiştirmemiz lazım." ifadelerini kullandı.

Enerji çeşitliliğinde yenilenebilir enerji kaynaklarının potansiyeline de değinen Daldal, "Güneşte çatı tipinde yaklaşık 40 gigavat kapasiteden bahsediyoruz. Rüzgarda ülkemizin yaklaşık 50 gigavat ve jeotermalde yaklaşık 30 gigavat kapasitesi var. Bu rakamlar çok ciddi rakamlar. Klasik şebeke yönetim mantığıyla bu kapasiteyi yönetmek kolay değil. Yenilenebilir, dağıtık üretim kaynaklarını şebekede yönetebileceğiniz teknolojileri sindirerek, adım adım mantıklı şekilde ele almak gerekir." değerlendirmesinde bulundu.