Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, küresel ekonomideki gelişmelerin işletmelerin üstlendiği kur riskini artırdığını belirterek, "Bu süreci tersine döndürecek bir gelişme ufukta görünmemektedir" dedi.
Alınan bilgiye göre, ASO'nun basına kapalı gerçekleşen ağustos ayı meclis toplantısında konuşan Özdebir, haziran ayında, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretiminin bir önceki aya göre yüzde 1,4, toplam sanayi ciro endeksinin de haziran ayında geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 6,4 arttığını hatırlattı.
Toplam sanayi üretiminin Ekim 2011'den bu yana yerinde saydığını ve ihracatta da sıkıntılar yaşandığını kaydeden Özdebir, yılın ilk yarısında dış ticaret açığının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17 artarak 50 milyar doları aştığını kaydetti.
Türkiye'ye yılın ilk yarısında cari işlemler açığının finansman ihtiyacının üzerinde bir yabancı sermaye girişi olduğunu belirten Özdebir, "Sermaye girişlerindeki artışın bir sonucu reel sektörün dış borçları ciddi bir biçimde artmıştır" ifadesini kullandı.
Reel sektörün dış borçlarının neredeyse üçte birinin kısa vadeli olduğuna işaret eden Özdebir, "Yaptığımız açıklamalarda sık sık kur riskine dikkat çekerek döviz geliri olmayan işletmelerin döviz cinsinden borçlanmamaları gerektiğini ifade etmiştik. Eğer dolardaki yükseliş devam ederse özellikle döviz cinsinden kısa vadeli borçlanmış işletmeler zorluk çekeceklerdir. Küresel ekonomideki gelişmeler işletmelerin üstlendiği kur riskini artırmaktadır ve bu süreci tersine döndürecek bir gelişme ufukta görünmemektedir" değerlendirmesinde bulundu.
"Umarız Başçı haklı çıkar"
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın dün yaptığı açıklamalara da değinen Özdebir, gelişen ülkelerden sermaye çıkışlarının, söz konusu ülkelerdeki merkez bankalarını faiz artırmaya zorladığını söyledi.
Faizlerdeki artışın zaten düşmekte olan büyüme hızlarını daha da baskılayacağını anlatan Özdebir, sözlerine şöyle devam etti:
"Bizim Merkez Bankamız da aynı baskı karşısındadır. Ancak, Merkez Bankası Başkanı dün yaptığı açıklamalarda gecelik faizi yüzde 6,75-7,75 aralığında tutmakta kararlı olduğunu, TL'yi savunmak için faiz silahını kullanmayacağını açıkladı. Merkez Bankası TL'yi döviz rezervlerini kullanarak savunmaya çalışacağını ve yıl sonunda doların 1,92, faizin de tekrar tek hanelere düşeceğini açıkladı. Umarız Merkez Bankası Başkanı bu iddialarında haklı çıkar. Ancak, biz yine de iş dünyasını ihtiyatlı olmaya davet ediyor ve gelişmeleri paniğe kapılmadan izlemelerini tavsiye ediyoruz."
"ABD'de faizler uzun süre düşük seviyelerde kalacak"
Konuşmasında ABD Merkez Bankasının (Fed) politikalarından kaynaklanan gelişmelerin etkilerine de yer veren Özdebir, Fed'in 2009 yılından bu yana bankalardan batık ya da değeri çok düşmüş kağıtları satın alarak karşılığında dolar verdiğini anımsattı.
Vatandaşın, Bankanın aylık tahvil alımı karşılığında verdiği 85 milyar doların piyasalara gittiğini zannettiğini kaydeden Özdebir, Fed'in bankalara verdiği bu paraların yüzde 95'inden fazlasının rezerv olarak tekrar Fed'e döndüğünü dile getirdi.
Fed'in parasal genişlemenin hızını düşüreceğine ilişkin açıklamalarının, dünyada ucuz para döneminin sonuna yaklaşıldığının göstergesi olduğuna işaret eden Özdebir, "Biz daha önce yapmış olduğumuz açıklamalarda piyasaların ABD Merkez Bankasının yapmış olduğu açıklamalara verdiği tepkinin aşırı olduğunu belirtmiştik. Hala da böyle düşünüyoruz. Çünkü ABD'de parasal genişlemenin hızı azaltılsa da faizler uzunca bir süre düşük seviyelerde kalacaktır" ifadesini kullandı.
Buna karşın, küresel ekonomide yeni bir döneme geçildiğininin görülmesi gerektiğine işaret eden Özdebir, artık yabancı sermayenin gelişmiş ülkelere doğru akmaya başlayacağını söyledi.
"TL'nin yeni denge değeri kısa sürede bulunmalı"
Türkiye'nin bu yeni döneme hazırlıklı olmasının önemine değinen Özdebir, ABD'de uzun vadeli faizlerdeki yükselişin uluslararası sermayenin Türkiye gibi gelişen ülkelere yönelik risk iştahında ciddi azalmaya neden olduğunu kaydetti.
"Bu dönemde, bizim gibi cari açığı yüksek ülkeler, açıklarını eskisi kadar kolay ve düşük maliyetle finanse edemeyeceklerdir" değerlendirmesinde bulunan Özdebir, yabancı sermayenin, Türkiye gibi ülkelere gelmek için daha yüksek faiz talep ettiğini belirtti.
Yüzde 1'in biraz üzerinde bir reel faiz, yabancı sermayenin Türkiye'de kur riskini almasını zorlaştırdığına dikkati çeken Özdebir, "TL, yılbaşından bu yana dolar karşısında yüzde 15'e, avro karşısında da yüzde 17'ye yakın değer kaybetmiştir. Eğer TL'nin yeni denge değeri kısa sürede bulunmaz ve dalgalanma devam ederse, yabancıların önümüzdeki dönemde kur riskini göze alarak Türkiye'de yatırım yapmaları giderek zorlaşacaktır" diye konuştu. - Ankara
Son Dakika › Ekonomi › Aso Ağustos Ayı Meclis Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?