Benzin ve Motorin Ucuzlayacak (1)

İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, barış konusunun, Türkiye'nin en önemli konusu olduğunu belirterek, "Barış sürecini ilerletmek durumundayız. Diyalogdan müzakereye geçmek durumundayız. Eğer geçmezsek başımıza gelebilecekleri ben konuşmak dahi istemiyorum. Kimileri 90'lı yıllardan falan bahsediyor. 90'lı yılları unutun. Başımıza ne geleceği belli değil" dedi.

Türkdoğan, İHD Genel Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısında, Suruç ve Kobani (Ayn el Arap) ile Erbil, Mahmur ve Kandil ziyaretlerine ilişkin hazırlanan raporu açıkladı.

Suruç'ta yeni kurulan AFAD kampı ve Suruç Belediyesi'nin kurduğu kampı ziyaret ettiklerini aktaran Türkdoğan, AFAD kampının yeni bir cezaevi görüntüsü verdiğini savunarak, burada çok aşırı bir şekilde güvenlik önlemi alındığını söyledi.

Bu kampta Kürtçe anadilinde eğitimi yapılmadığını ve Suriye müfredatının uygulandığını anımsatan Türkdoğan, belediye kamplarında ise çocukların anadilinde eğitim alabildiklerini kaydetti.

AFAD kampında, sığınmacıların yönetime ortak edilmesi, güvenlik önlemleri konusunda sığınmacılara daha fazla inisiyatif sağlanması ve ana dilde eğitim verilmesi gerektiğini dile getiren Türkdoğan, Suruç'ta belediye kampında kalanlara günde bir kez verilen sıcak yemeğin, bu kişilerin AFAD kampına gitmelerini zorlamak için kesildiğini öne sürdü.

Bunun insan haklarına aykırı bir durum olduğunu ifade eden Türkdoğan, "Siz bunları yaparak sığınmacıları zorla AFAD kampına gönderemezsiniz. Tam tersi şeyler yapmanız lazım" diye konuştu.

Türkdoğan, Kobani'ye insani yardım koridorunun açık tutulması ve bölgede Mürşitpınar Sınır Kapısının yanı sıra yeni gümrük kapılarının açılması gerektiğini dile getirdi.

Irak Bölgesel Yönetimi'nin nüfusunun 5 milyon olmasına karşın 2 milyon sığınmacıyı ağırladığını aktaran Türkdoğan, bölgeye daha fazla yardım yapılması gerektiğini söyledi.

Türkdoğan, Mahmur kampında ise şu anda 12 bin kişinin yaşadığını, bu insanların sosyal ve hukuksal sorunlarının giderilmesi ihtiyacının bulunduğunu ifade etti.

-"Bu işler karşılıklı atılacak adımlarla ilerleyebilir"

Türkdoğan, 12 Şubat'ta, Kandil'de terör örgütü yöneticileri Cemil Bayık ve Bese Hozat ile görüştüklerini hatırlatarak, "Barış ve Çözüm Süreci bağlamında gelinen süreç, kritik bir süreç. Bugün hala müzakerelere geçilmiş değil" dedi.

Görüştükleri söz konusu kişilerin, bütün taahhütleri yerine getirdiklerini, buna karşın devlet heyeti görevlilerinin kendilerine verdiği taahhütlerin ise Hükümet tarafından yerine getirilmediğini, bunda da en önemli konunun müzakereye geçiş olduğunu ifade ettiklerini aktardı.

Türkdoğan, kendileri ile Abdullah Öcalan arasında bir görüş farklılığının bulunmadığını kaydeden Bayık ve Hozat'ın, Kürt siyasal hareketinin, bu süreçte barışı önemsediğini ve Türkiye'nin demokratikleşmesi yoluyla barışın yakalanabileceğini ifade ettiklerini ve bazı hususlarla ilgili özeleştiri de yaptıklarını anlattı.

Silahsızlanma konusunun, tek taraflı bir konu olmadığını belirten Türkdoğan, "Bu süreç nasıl ilerleyecek? Gerçekçi olmak durumundayız. Bu işler karşılıklı atılacak adımlarla ilerleyebilir" görüşünü dile getirdi.

Türkdoğan, "Biz durumun aslında kritik olduğunu biliyoruz. Durum aslında hiç de öyle toz pembe falan değil. Her iki taraf da yarın savaşacakmış gibi hazırlık içerisinde" ifadesini kullandı.

Hükümetin, güvenlik bürokrasisi tarafından tuzağa düşürüldüğünü iddia eden Türkdoğan, "Bu güvenlik politikası anlayışıyla Türkiye barışı yakalayamaz. Çok zor" ifadesini kullandı.

Her şeye rağmen çatışmasızlığın devam ettirilmesinin altını çizdiklerini belirten Türkdoğan, "Barış konusu, Türkiye'nin en önemli konusudur. Barış sürecini ilerletmek durumundayız. Diyalogdan müzakereye geçmek durumundayız. Eğer geçmezsek başımıza gelebilecekleri ben konuşmak dahi istemiyorum. Kimileri 90'lı yıllardan falan bahsediyor. 90'lı yılları unutun. Başımıza ne geleceği belli değil" dedi.

Terör örgütü PKK'nın siyasi pozisyonunun yeniden tartışılmaya açılmasını istediklerini kaydeden Türkdoğan, Çözüm Süreci kapsamındaki görüşmelerin, sivil toplum kuruluşlarına ve ilgili kişilere de açıklanmasını istedi.