Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Ergün Açıklaması

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, belgelendirme ve standardizasyon alanında Türkiye'nin kurumları ve şirketlerinin de olması gerektiğini belirterek, "Bizim buradaki niyetimiz, (her şeyi TSE yapsın) değil. TSE'nin yetkinlik kazandığı alanlarda, önümüzdeki süreçte bir kısmını piyasaya devredelim. Yeni şirketlerimiz doğsun, belgelendirme, standardizasyon konularında bizim de şirketlerimiz doğsun, büyüsünler, gelişsinler. Hem bu ülkede hem başka ülkelerde işler yapsınlar" dedi.

Bakan Ergün ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, iki bakanlık arasındaki "Tehlikeli Maddelerin Taşınmasında Kullanılan Ambalaj, Kap ve Tankların Test, Sertifikalandırma ve Muayenelerinin Yapılması Hususunda Yetki Devri Protokolünün" imza törenine katıldı.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen törende konuşan Ergün, Türkiye'nin son yıllarda birçok alanda önemli gelişmeler kaydettiğini ifade etti.

Türkiye'de gelir düzeyinin ve ihracatın 3 kattan fazla artış gösterdiğini belirten Ergün, dünyanın önemli ülkelerinden biri haline geldiğini ve bu ilerlemesinin süreceğini söyledi.

"Türkiye zenginleşiyor, kalkınıyor, Türkiye'deki refah düzeyi artıyor" diyen Ergün, refahın kazanılan paradan daha önemli bir unsur olduğuna dikkati çekti. Ergün, şöyle devam etti:

"Refah dediğimiz şey sadece kazandığımız para değil. Yaptığımız işin kalitesi, standardı, güvenliği... Bütün bunlar refahın içinde yer alan unsurlar. Çok para kazanabilirsiniz ama yaptığınız işin kalitesi, standardı uygun değilse, güvenli değilse, insanlar huzurlu değilse orada refahtan tam olarak söz edilemez, eksik bir şey olur. Refah dediğimiz şey belkide ulaştığımız zenginlik düzeyini hayatın diğer alanlarına, eğitime, sağlığa, insan kalitesine, iş güvenliğine, trafik akışına, yollarımızın konforuna nasıl yansıtıyoruz, bütün bunlar refahın önemli göstergeleri. Bugün aslında yaptığımız iş, refahın hayatın bir başka alanına yansımasıdır. Mademki ekonomi bu kadar gelişiyor, madem ki bu kadar zenginleşiyoruz, o zaman yaptığımız işlerin kalitesi, standardı son derece önemli."

-"Çok büyük paralar kazanıyorlar"-

Bakan Ergün, tehlikeli maddelerin taşınması konusunda birçok önemli detay bulunduğunu, bunların ölçümünün de diğer unsurlar kadar önem taşıdığını vurguladı.

Tehlikeli maddelerin taşınması konusundaki malzemelerin test edilmesi için yurt dışından hizmet alındığını anlatan Ergün, "O adam da bizden canının istediği kadar para istiyor. Yaptığın işi test edemiyorsan bu nasıl iş değil mi- Kendi ülkende yaptığın bir işi test edemiyorsun, el alem doğrulayacak senin yaptığın işi, 'aferin doğru yapmışsın' diyecek. Bizim kendi kurumlarımız var, onlar desinler ki; 'bu iş doğru olmuş ya da bu iş yanlış olmuş, şöyle yap'. Bir şey tam yapıyorsak, yaptığımız işin doğrulamasını da kendimiz yaptığımız zaman tam yapmış oluruz" diye konuştu.

"Başkası ölçsün, bakalım iyi olmuş mu-" ifadesiyle uluslararası alanda çok karşılaşıldığını ifade eden Ergün, belgelendirme ve standardizasyon kuruluşlarının bugünün en önemli kuruluşları haline geldiğini, uluslararası ticarette, sanayi işlerinde bunların önemli yer tuttuğunu belirtti.

Ergün, "Çünkü kalite, standart önem kazandı. Gelişmiş ülkelerin çok önemli bir bölümü üretimin yanında esas bunların standardizasyonu, belgelendirmesi konusundan çok büyük paralar kazanıyorlar. Çok özellikli bir alan. Çok iyi bilgi gerektiren, eğitimli insan gücü gerektiren bir alan" değerlendirmesinde bulundu.

-"Fiyatlara itiraz edilemiyor"-

Bakan Ergün, belgelendirme ve standardizasyon alanında fiyatların çok yüksek olduğuna, bunların bir otorite tarafından belirlendiğine ve buna itiraz edilemediğine işaret etti.

Türkiye'nin de bu otoritelerden biri olması gerektiğini vurgulayan Ergün,

"Kendi ülkemizin kurumları, kendi şirketlerimiz olması lazım. Bizim buradaki niyetimiz, (her şeyi TSE yapsın) değil. TSE'nin yetkinlik kazandığı alanlarda, önümüzdeki süreçte bir kısmını piyasaya devredelim. Yeni şirketlerimiz doğsun, belgelendirme, standardizasyon konularında bizim de şirketlerimiz doğsun, büyüsünler, gelişsinler. Hem bu ülkede, hem başka ülkelerde işler yapsınlar" diye konuştu.

Bu konuda Türkiye'de şirketlerin de yetkinlik kazanmasını istediklerini dile getiren Ergün, TSE'nin bu konudaki hizmetinin Türkiye'nin önünü açacağını söyledi.

Ergün, yıllarca kalibrasyon işlemlerinin yapılmadığı alanlar olduğunu da anlattı.

-1 Ocak 2014'te başlayacak-

TSE Başkanı Hulusi Şentürk, tehlikeli maddelerin taşınması konusunda yıllardır sürdürülen bu çalışmanın nihai sonucuna yaklaşılmasından duyduğu memnuniyeti ifade etti.

"TSE Allah'ın izniyle bu işin altından kalkacaktır" diyen Şentürk, çalışma kapsamında 20 milyon liradan çok yatırım yapıldığını anlattı.

Bu kapsamda 18 muayene istasyonu kurulması için çalışmaları tamamladıklarını, Türkiye'de ilk olarak kurulacak 6 kimyasal temizleme istasyonunu da hizmete açacaklarını bildiren Şentürk, bu kapsamda yapılacak testlerle ilgili hiçbir eksiklik kalmaması için tüm hazırlıkların tamamlandığını söyledi.

TSE'nin 1 Ocak 2014 tarihi itibariyle bu tehlikeli maddelerin taşınması konusunda hizmet vermeye başlayacağını bildiren Şentürk, "TSE bu hizmeti verirken ülkemiz ulaşım sektörüne vereceği katkının yanı sıra gerek Kafkaslar gerek Orta Doğu'da, gerekse bizim Yakın Doğu coğrafyamıza baktığımızda hiçbir ülkenin bu hizmeti verebilecek kuruluşu bulunmuyor. Bu coğrafyada bu konuda tek yetkilendirilmiş kuruluş TSE'dir. Bu anlamda özellikle komşularımıza ciddi hizmet verebileceğimize ve ülkemize ciddi anlamda döviz getirebileceğimize inanıyorum" diye konuştu.

Muhabir: Seval Ocak Adıyaman-Arife Yıldız Ünal

Yayıncı: Fazilet Özer - ANKARA