Çocuk kanserlerinde aile dikkati hayat kurtarır

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Çocuk Hematoloji-Onkoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Murat Elli, tüm dünyada yılda 300 binden fazla çocuk ve ergende kanser geliştiğinin öngörüldüğünü belirterek, bu yaş kanserleri için kabul edilmiş bir tarama programı olmadığı için ailelerin, çocukların yakınmalarını ve değişikliklerini ciddiye almalarının çok önemli olduğunu vurguladı.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Elli, 4 Şubat Dünya Kanser Günü dolayısıyla çocuk kanserleri hakkında bilgi verdi.

1960-1970'lerde kanserli çocukların ancak yüzde 10'unun 5 yıldan uzun yaşadığını, günümüzde gelişmiş ülkelerde bu oranın yüzde 85'e ulaştığını bildiren Elli, şunları kaydetti:

"Ülkemiz için bu orana çok yakın durumdayız. Bu başarının temelinde bilimsel ve sosyal şartlardaki gelişmeler yer alıyor. Her geçen gün yeni gelişen tedavi teknikleri ve yeni ilaçlarla kanserli çocukların uzun ve sağlıklı bir ömür yaşamaları için çalışılıyor. Ülkemizde doktora ulaşımın kolaylaşması, hastanelerdeki hijyeni etkileyen şartların iyileştirilmesi, destek tedavi konularındaki gelişmelerle önemli başarılar elde edilmiştir. Artık hedefe yönelik tedavi kavramları ve akıllı ilaçlarla geç yan etkisi daha az olan, daha etkin tedaviler için çalışılıyor."

"Tanı ve dahası erken tanı, çok önemli"

Prof. Dr. Murat Elli, çocukluk çağı kanserlerinin görülme sıklığında belirgin bir artış saptanmadığını, buna karşın 1980'den 2016'ya kadar olan süreçte 0-4 yaş arası çocuklarda hepatoblastom, lösemi, nöroblastom, ependimal tümörlerde hafif bir artış gözlemlendiğini kaydetti.

Tüm dünyada yılda 300 binden fazla çocuk ve ergende kanser geliştiğinin öngörüldüğünü, gelişmiş ülkelerde yüzde 80'i aşan sağ kalıma rağmen az ya da orta düzey gelişmiş ülkelerde bu oranın yüzde 20'ye düştüğünü aktaran Elli, şunları kaydetti:

"Çocukluk çağında kullanılan ilaçlar pahalı olmayan ilaçlardır. Bu durum sadece ekonomik nedenlerle açıklanmaz. Tanı ve dahası erken tanı, çok önemlidir. Afrika'da yüzde 43, Güney Asya'da yüzde 57, Amerika'da yüzde 47, Avrupa'da yüzde 3 oranında kanser tanısı konmadan kaybedilen olgular var. Bu yaş kanserleri için kabul edilmiş bir tarama programı olmadığı için ailelerin, çocukların yakınmalarını ve değişikliklerini ciddiye almaları çok önemli. Beklenmeyen kitle ve şişlikler, açıklanamayan halsizlik ve güçsüzlük, spontane çürük ve bereler, uzamış ve nedeni bilinmeyen ateş, sabah baş ağrıları ve kusmalar, ani başlangıçlı göz ve görme bozuklukları, aşırı ve hızlı kilo kaybı ile kemik eklem ağrısı gibi yakınma ve değişiklikler olduğunda hemen çocuk hekimine başvurulmalıdır. Ailelerin dikkati, sağlık ekibinin bilinçli olması ile erken evre tanı, daha az yan etkisi olan tedavilerin uygulanmasını sağlayacaktır."